Türban için, 153/2’yi netleÅŸtirmemiz yeter!
Ali Ä°hsan KARAHASANOÄžLU
Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi tartışmaları gittikçe hızlanarak sürüyor. Kartelin Anayasa deÄŸiÅŸikliklerini getirip “türban yasağı”na dayadıkları da ortada. Anayasa’da, türban kelimesinin geçmesine, zinhar onay vermiyorlar! DoÄŸrusunu sorarsanız, “türban” kelimesinin bir Anayasa metninde geçmesini, ben de doÄŸru bulmuyorum. Ama türban konusunda bir çaresizlik içinde kıvrandığımız da bir gerçek. O halde ÅŸu yapılabilinir: Bugünkü Anayasa’nın 153. maddesinin ikinci fıkrası hayata geçirilerek bir düzenleme yapılabilinir.
“Anayasa’nın 153. maddesi hayata geçirilmemiÅŸ mi ki?” diyeceksiniz... Evet, maalesef hayata geçirilmemiÅŸ!
Önce 153/2. maddeyi verelim, bakalım; maddenin ne anlama geldiÄŸini anlayabilmek için hukukçu olmaya gerek var mı? “Anayasa Mahkemesi bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez.” Çok basit, çok net bir düzenleme..
Deniliyor ki, Anayasa Mahkemesi iptal kararı verirken, yasama organının görevini ele geçiremez. Kanun koyucu gibi hareket edemez. Yeni bir uygulamaya yol açacak hüküm tesis edemez. Åžimdi, Anayasa’nın 153/2. cümlesini türban olayı üzerinden tartışalım. Türbanın yasaklanması, nasıl olur? DiÄŸer yasakların konulması gibi.. örneÄŸin kapalı yerlerde sigara içmesi, nasıl yasaklanıyor? TBMM bir kanun çıkarıyor ve bu kanunla sigara kapalı alanlarda yasaklanıyor. UyuÅŸturucu madde kullanımı, nasıl yasaklanıyor? TBMM, uyuÅŸturucu kullanımı ile ilgili bir kanun çıkarıyor, o kanunla uyuÅŸturucu kullanımı yasaklanmış oluyor.
Örnekleri çoÄŸaltmak mümkün. Ama gerek yok. O halde, kapalı alanlarda sigara içilmesi nasıl ki kanunla yasaklanabiliyorsa, türban kullanımı da ancak kanunla yasaklanabilir.. Peki, Türkiye Cumhuriyeti kanunları içinde, türbanın yasaklandığına dair bir madde var mı? Yok. Bilakis, kılık kıyafetin serbest olduÄŸuna dair kanun maddesi var! O halde, yasaklar ancak kanunla konulabilineceÄŸinden, Türkiye Cumhuriyeti’nde türban yasağının olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Fakat Anayasa, bu konuda istismarcıların çıkabileceÄŸini düÅŸünerek, yasakların ancak kanunla konulabileceÄŸine, özellikle de Anayasa Mahkemesi’nin dolambaçlı yollarla, hile-i ÅŸer’iye dediÄŸimiz metodlarla kanun yapma görevini üstlenemeyeceÄŸini, yukarıda verdiÄŸimiz 153/2. cümle ile açıkça düzenlemiÅŸ. Bu maddeye raÄŸmen, yasakçılar yine aksi uygulama içine giriyorlarsa, o zaman bu fıkranın müeyyidesini getiririz, olur biter. ÖrneÄŸin, yukarıdaki maddeyi yeni Anayasa’ya yine yazarız, devamına da “Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını, bu mahkemenin kanun koyucunun görevini üstlenmiÅŸ gibi yorumlayarak, Anayasa Mahkemesi kararını gerekçe göstererek, normal hayatımızda yeni bir uygulamaya yol açacak uygulamalar geliÅŸtirilmesi, suçtur. Bu suçun cezası ilgili kanunda gösterilir.”
Evet, Anayasa 153/2’deki maddenin bir de müeyyidesini gösterirseniz, aksi yorum yapanlar, yeni bir uygulamaya yol açanlar, olmayan türban yasağını, Anayasa Mahkemesi kararını gerekçe göstererek uygulamaya kalkışanlar, bu müeyyideyi görünce, paçalarını daha sıkı tutmaya mecbur kalırlar..
Sadece türban için de sözkonusu deÄŸil bu olay. Yarın bir baÅŸka yasak da, aynen türban yasağındaki gibi, yargı kararı ile hayata geçirilebilir. O halde, bunları önlemenin yolu, mevcut Anayasa’da var olan, ama uygulanmayan 153/2’nin hayata geçirilmesini saÄŸlayacak müeyyideyi gösteren bir düzenlemedir. Böylece, Anayasa’da türban kelimesinin de geçmesine gerek kalmaz. Türban yasağının kaldırılması için açık bir düzenleme yapmaya da gerek kalmaz..
Ali Ä°hsan KARAHASANOÄžLU
(29.12.2007 tarihli Vakit gazetesinden)
|
Nihayet!... Yazar Sanih açık 2007-12-30 14:42:32 Yazı belli ki tatbikatı ve Nazariyeyi iyi bilen bir Hukukçu kaleminden çıkmış. Hukukun gerçek sesi bir yazı. Nitekim Yargıtay Eski BaÅŸkanı Dr. Sami Selçuk ta bu perspektifden bakıyor bir yazısında hukuka ve diyor ki Sayın Selçuk: “…Hukukun üstünlüğünü benimsemiÅŸ bir düzende hukuk ve özgürlük, yasalarla verilmezler; yasalarla güvence altına alınırlar. Yeni anayasa, hukuktaki bu geliÅŸimi iyi algılamalı ve bu algılamanın izdüşümü Olmalıdır…” (bkz. EÄŸitime Bakış, Aralık 07)
|
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler. Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |