Veysi ERKEN

Ülkemizi bölüp parçalamaya çalışan Ä°slam düÅŸmanı olan iç ve dış mihraklar “farklılıklar” üzerinde ideolojik duruÅŸların çoÄŸalmasını teÅŸvik eder ve insanları birbirine kırdırır. Özellikle geleceÄŸi planlamaya çalışan kurum ve kuruluÅŸlar bu yönteme sık sık baÅŸvurur. 60’lı yıllardan beri baÅŸta ülkemizde olmak üzere dünyanın dört bucağında cirit atan ABD’nin “barış gönüllüleri(!)” bunun en tipik örneÄŸidir.

                                                         

Özellikle toplumların “ortak payda”sı olacak unsurların yerine “farklılıklar”ı ikame etmeÄŸe çalışan ÅŸer odaklar kendilerini milliyetçi olarak nitelendiren bütün grupları daha kolay bir ÅŸekilde tuzaÄŸa düÅŸürebilmektedir.

Buradan ÅŸunu ifade etmek zorunluluÄŸu doÄŸuyor ve kendilerini benim gibi milliyetçi olarak nitelendiren bütün gruplara sesleniyorum. EÄŸer din olarak Ä°slam’ı benimsemiÅŸsek –ki bundan ÅŸüphem yok. Ä°slam’ı bilmek ve yaÅŸamak mecburiyetindeyiz.

Ä°slam’ı bilip yaÅŸar isek tefrikaya ve oyuna düÅŸmez, farklılıklarımız bir kumaşın desenleri gibi zenginliÄŸimiz olur. Cenab-ı Allah: :«Siz, kendilerine apaçık deliller, âyetler geldikten sonra parçala­nıp ayrılanlar, ihtilâfa düÅŸenler gibi olmayın. Ä°ÅŸte onlar (in hâli) : En büyük azap onlarındır»  Bu baÄŸlamda Merhum Akif’in beyti ne kadar güzeldir:Girmeden bir millete tefrika, düÅŸman giremez; Toplu vurdukça gönüller, onu top sindiremez.

            Evet…

Ä°slam “vela teferreku” derken toplumdaki farklılıkları yok etmez bilakis muhafaza eder. Hiçbir bireyi veya grubu renginden, dilinden, coÄŸrafyasından, cinsiyetinden veya konumundan dolayı toplumdan dışlamaz, baskı altına almaz. Üstünlük veya aÅŸağılama nitelikleri ile nitelemez. Asimilasyona tabi tutmaz.  Ä°slam tebliÄŸi esas alır. Bireyler için özgür iradeyi esas kabul eder.

Cenab-ı Allah kul olarak yarattığı Ä°nsanları ve grupları “tevhid” anlayışıyla birliÄŸe ve  birleÅŸmeye çağırırken, yaratışındaki renklerini, dillerini, aÅŸiretlerini ve kavimlerini yok etmez. “Göklerin ve yerin yaratılması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olması da onun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Åžüphesiz bunda bilenler için elbette ibretler vardır. Rum-22” ayeti farklılıkların varlığını ifade eder. Aynı ÅŸekilde “Ä°nsanlardan, (yeryüzünde) hareket eden (diÄŸer) canlılardan ve hayvanlardan yine böyle çeÅŸitli renklerde olanlar vardır. Allah’a karşı ancak; kulları içinden âlim olanlar derin saygı duyarlar. Åžüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır. Fatır-28” ayeti bu gerçeÄŸe vurgu yapar.

Ä°slam “kesrette vahdet”i saÄŸlar. Bu niteliÄŸi ile asimilasyonun aracı olan her türlü soy kırımını reddeder. Soykırım dilde, dinde, renkte, cinsiyette olabilir. Allah yönetimlerden ve yöneticilerden yönetilenlere/halka “farklılıkları”nı ortadan kaldırılmasını deÄŸil,müÅŸfik ve adil davranılmasını emreder.“Allah’ın rahmeti sayesinde sen onlara karşı yumuÅŸak davrandın. EÄŸer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi. Artık sen onları affet. Onlar için Allah’tan bağışlama dile. Ä°ÅŸ konusunda onlarla müÅŸavere et. Bir kere de karar verip azmettin mi, artık Allah’a tevekkül et, (ona dayanıp güven). Åžüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever. 3/159

            Cenab-ı Allah ihtilafı körüklemek ve “farklılıklar” üzerinde toplumu kargaÅŸaya sürüklemek isteyenleri “Åžüphesiz Allah katında din Ä°slam’dır. Kitap verilmiÅŸ olanlar, kendilerine ilim geldikten sonra sırf, aralarındaki ihtiras ve aşırılık yüzünden ayrılığa düÅŸtüler. Kim Allah’ın âyetlerini inkar ederse, bilsin ki Allah hesabı çok çabuk görendir. 3/19” ayetiyle uyarır. Dolayısıyla biz Müslümanlar için ortak payda Ä°slam’dır ve öyle kalmak mecburiyetindeyiz. Biz kardeÅŸiz. KardeÅŸliÄŸimizi hiçbir ÅŸer güç bozamamalıdır. Zira Cenab-ı Allah “Mü’minler ancak kardeÅŸtirler. Öyleyse kardeÅŸlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin. Hucurat- 10”

            Birbirimizi yok saymamalıyız, alaya ve hafife almamalıyız ve farklılığımızı zenginliÄŸimiz olarak kabul etmeliyiz ki, “ Ey iman edenler! Bir topluluk bir diÄŸerini alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da diÄŸer kadınları alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Birbirinizi karalamayın, birbirinizi (kötü) lakaplarla çağırmayın. Ä°mandan sonra fasıklık ne kötü bir namdır! Kim de tövbe etmezse, iÅŸte onlar zâlimlerin ta kendileridir.hucurat-11” ayetiyle emredilen budur.

            Biz” Ey insanlar! Åžüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir diÅŸiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en deÄŸerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Åžüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdâr olandır.  Hucurat-13” ayeti ışığında boylarımızın, soylarımızın, aÅŸiretlerimizin, kabilelerimizin, milletlerimizin Ä°slam toplumunun zenginliklerini oluÅŸturduÄŸuna inanıyoruz.

Hasılı kelam milliyetçiler kendileriyle, benimsedikleriyle ve yaÅŸadıklarıyla hesaplaÅŸmak durumundadır. Kendilerine benimsetilen, zihinlerini bulandıran hususları deÅŸifre etmek mecburiyetindedirler.

Ve;

Milliyetçiler, milliyet anlayışlarını Ä°slam’la bir baÅŸka deyiÅŸle Kur’an'la bütünlemek durumundadırlar. Ulusalcı kisvesiyle tefrikayı had safhaya tırmandırmaya çalışan çetenin söylemiyle deÄŸil, Kerkük’te ve dünyanın diÄŸer yerlerinde Türklere sahip çıkıldığı kadar diÄŸer unsurlara da sahip çıkılma eylem ve söylemini geliÅŸtirebilmelidir. Bunu baÅŸaramazlarsa “Ä°slam karşıtlığı” ortak paydasında birleÅŸen ajanların ve bölücülerin tuzağına düÅŸüp milletin tevhidinin bozulmasına katkı saÄŸlayacaklardır.

Åžimdi buna hayır demenin ve “kesrette birliÄŸin esasını Ä°slam’dan öÄŸrenme, birlik ve beraberliÄŸi saÄŸlamanın zamanıdır.

            Netice : Kin ve nefretin körüklüyecileri bugün milliyetçilerin bilgisizliÄŸini ve cehaletini fazlasıyla kullanmaktadır.Vurun, kırın, dağıtın, yakın, yıkın nidaları ayyuka çıkmış, iç ve dış ÅŸer odakları el birliÄŸi ve gönül birliÄŸi ile kaynağı Ä°slam olmayan duyguları harekete geçirmekle meÅŸgul.

            Bu oyunu bozmanın tam zamanı.

            Oyun ancak bilgiyle, iyilikle ve Ä°slamlaÅŸmakla bozulur. Çünkü Cenab-ı Allah: Ä°yilikle kötülük bir olmaz. KötülüÄŸü en güzel bir ÅŸekilde sav. Bir de bakarsın ki, seninle arasında düÅŸmanlık bulunan kimse sanki sıcak bir dost oluvermiÅŸtir. Fussilet-34” buyurmaktadır.