“BÖLGE HALKI PKK’LI DEĞİL MÜSLÜMANDIR” Nusret ÇİÇEK(*) Hemen itiraz edeceklerini biliyorum. “Aksini söyleyen yok, bizim sıkıntımız o deÄŸil.”Yanı? “Türban! ” PKK belası gidermiÅŸ de türban gelince bir daha gitmezmiÅŸ!.. Zihniyet bu olunca, hangisini hanginsin yerine tercih etmekte ÅŸaşırırız. Gözlerimiz kararır, ayaklarımız dolaşır, başımız döner… İşte o havada terör ansızın gelir karakollara saldırır, erleri ÅŸehit eder, yaralar, esir alır... Acısı geçmeden bir deÄŸeri… Anaların yüreÄŸi yanarken baÅŸörtüleri tutuÅŸur…
Yine de bizim derdimiz türban!
Sorsanız, asla derler.
BaÅŸörtüsü analarımızın, ninelerimizin örtüsü imiÅŸ de türban siyasi simge imiÅŸ…
O yüzden, köylü koca karıların baÅŸ baÄŸlama ÅŸeklinde sorun yokmuÅŸ.
Ona da acaba?
Hadi bir an için öyle olsun.
İnancı gereÄŸi baÅŸlarını örten hanımları yaÅŸadıkları çağın modernize olmuÅŸ yapısından soyutlayarak zevksizliÄŸe doÄŸru götürelim. Onların her birisi köylü kıyafetinde birer koca karı baÅŸörtüsü baÄŸlasınlar. Birilerinin paÅŸa gönlü nasıl istiyorsa öyle yapsınlar.
Allı ÅŸallı, boncuklu, dantelli…
Birer de ÅŸalvar… Çoraplar da nakışlı keçi yününden, avuç içleri de kınalı…
Bu halleri ile onları yine de okullara alacaklar mi?
Garnizonlara girebilecekler mi?
Memur olabilecekler mi? ÇaÄŸdaÅŸ, uygar ha?!. O zaman da diyecekler ki, “Koca karı kıyafetiyle memur da olunmaz, öÄŸrenci de, çaÄŸdaÅŸ da. Hem bu halimize Batılılar ne derler…” Korkarım, kampların kapılarına da duyurular asacaklar: “Köpeklerle baÅŸörtülüler giremez!”
Yapmadılar mi?
Öyleyse; baÅŸörtülüye lâyık gördükleri geri hizmetler; çaycı, bulaşıkçı, kapıcı, hasta bakıcı!.. Doktor, öÄŸretmen, avukat, idareci olursa olamaz, yasak, irtica gelir!..
Yukarılara çıkılırsa olmaz, aÅŸağılara inilirse olur, maraba muamelesi…
Kaynaklarda geçer, Peygamberimiz “Koca karılar cennete giremeyecek” dediÄŸinde yaÅŸlı kadınlar çok üzülmüÅŸtü.
Bunun üzerine “çünkü onlar gençleÅŸecek” diye buyurdu… Cennetin kocakarıları gençleÅŸecek, bizim genç hanımlarımız ise kocakarı olacak, öyle mi?
Buradan esas konuya girmek istedim.
Vakit’e geçenlerde demeç veren E. Binbaşı Arif Çelenk kardeÅŸimin tespitleri yerli yerinde: “Bölge halkı PKK’lı deÄŸil Müslüman’dır.”
Olmadığını da son seçimlerde yüzde 40-60’lerde gördük.
GüneydoÄŸu halkı devletine sadık, hükümetin başındakilerden ÅŸu anda umutlu.
Binbaşının anlattığı gibi; halk dediÄŸimiz cami cemaatine karışanlara hayran, kendisini anlayanların her zaman yanında, kardeÅŸ diyerekten elini uzatanlara sevecen…
İş ki biz onları anlayabilsek, onlardan bir fert olsak, güvenilsek, istenilsek...
YaÅŸayan, gören birisi olarak birazını da ben ilâve edeyim.
Yer Araban ilçesi.
O zamanlar kan davaları dinmiyordu…
Görev deÄŸiÅŸimi yaptığımız Savcı S. TopaktaÅŸ’ın bana söyledikleri: “Fazla ileri gittiÄŸinde kafanı kaldır da tavandaki kurÅŸun deliklerine bak. Gece gölgeme yapılan atışların delikleri onlar. Ayakta olsaydım ÅŸu anda hayatta olmayacaktım.”
Bir tetikçiye bu savcıyı kurÅŸunlatmışlar, daha doÄŸrusu devleti kurÅŸunlatmışlar...
Bir ara benim yerime geçici olarak geleni de jandarma gece yarılarında gizlice kaçırmasaydı aile meclisi kararı ile kesin öldürülecekti. “Bu savcı hem inançsız ve hem de içkici, kumarcı; adaletine güvenilmez.”
İşte tam o sırada bir cinayeti soruÅŸturunca olaylar patlak verdi: “Savcıya ölüm...”
İzin dönüÅŸü beni büyük bir kalabalık G.Antep’ın BuÄŸday Pazarı’nda karşıladıklarında savcının cinayet soruÅŸturmasında rüÅŸvet aldığını söylüyorlardı, oysaki bir ÅŸey aldığı yoktu, yanlış da yapmamıştı…
İşi biten soruÅŸturmayı yeniden ele alınca bir iki tutuklama ile ilçedeki tansiyon düÅŸtü.
Söylentiler: “Gördünüz mü Allah’tan korkan savcının adaletini?..”
Bu olayı anlatmamın nedeni ÅŸu; devlet adamı ile halk arasındaki ince bamteli, barışık olma olayıdır, deÄŸilse, terörün yuvalandığı bölgelerde daÄŸları, taÅŸları ateÅŸe verseniz de baÅŸarılı olama ÅŸansınız zayıf.. O havalarda kimileri gündüz külahlı, gece silahlı da gezebilir...
Mayınları bizatihi teröristler deÄŸil, orada size güvensizlik duyanlar döÅŸerler…
Ya ne sandınız?
Halkın ileri gelenleri/aÅŸiret reisleri BaÅŸbakanlık konutuna bir iftar yemeÄŸine giremiyorlarsa, bir gün gelir onlar da sizi hanelerine/ mekanlarına sokmayabilirler.
Bir de, ÅŸehit ailelerine ramazanda iftar yemeÄŸi, sair zamanlarda baÅŸörtüleri sebebi ile lâiklik karşıtı suçlu gibi görmeye devam ederseniz, ola ki onlar da size aynı perspektiften bakmaya baÅŸlarlar. Teröriste atacakları yerde size atarlar…
Sonunda bu karmaÅŸadan İsrail ile ABD’nin kârlı çıkacağını hiç düÅŸündünüz mü?
30.10.2007
Nusret ÇİÇEK
(*) E: Hakim, (Vakit'ten)
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler. Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |