Eğitimle Yabancılaşmak
Yrd. Doç. Dr. Veysi ERKEN Ä°lk önce ÅŸu soruyu sormak gerekir. Türkiye’de resmi olmayan öÄŸretim kurumu var mı? Cevap, hayır. Evet ÖÄŸretim kurumları kapılarını tekrar açıyor. ÖÄŸrenciler, aileler ve öÄŸretmenlerde bir telaÅŸ, bir hazırlık alabildiÄŸine artıyor. Masraflar çoÄŸalıyor. Yeni elbiseler, yeni ayakkabılar ve yeni bir öÄŸrenim süreci. ÇocuÄŸum okuyacak. ÇocuÄŸum adam olacak. Peki sonuç ne.
Ä°malat hatası olmamış olsa sonuç ortada. Çocuklar okumuÅŸ ama adam olamamış. Zira Millî ve Ä°slamî deÄŸerlere yabancılaÅŸmış. Merhum Serdengeçti’nin tabiriyle “mahvedilen bir nesil”. Meslek itibarıyla ömrünün çoÄŸunu sınıfta geçirmiÅŸ biri olarak üzülerek belirtmeliyim ki, resmi öÄŸrenim sürecimizin belirgin sonucu kiÅŸinin deÄŸerlerine ve kendine yabancılaÅŸması ÅŸeklinde tezahür etmektedir. Tanzimat ve cumhuriyet döneminin baskın sonuçları itibariyle düÅŸünecek olursak bunu rahatlıkla görebiliriz. Ä°nsanı insan yapan “eline, diline, beline sahip” olma, merhamet, rahmet, ÅŸefkat, sevgi, isar gibi duygulara bezenmiÅŸlik, komÅŸu, arkadaÅŸ, ebeveyni düÅŸünme, hak ve hukuku koruma gibi nitelikler öÄŸrenim sürecinde törpülenmekte, örselenmekte ve yok edilmektedir. Böylece, ülkemizde git gide “insan insanın kurdudur” mantığı hakim olmaktadır. Resmi öÄŸrenim süreçlerinden geçen herkes yabancılaÅŸmakta mıdır? Elbette ki, hayır. Zira imalat hataları da vardır. Bu süreçten bizim gibi “imalat hataları olan”lar kurtulmakta ve bunlar eÄŸitim sistemine raÄŸmen bu milletin yaÅŸamasının zemini oluÅŸturmaktadırlar… Ä°malat hataları dahil herkes bilmelidir ki, yabancılaÅŸma ve yabancılaÅŸtırma bazı kurumların öÄŸrenim süreçlerinde daha fazla karşımıza çıkmaktadır. Dün beraber çelik çomak oynadığımız, aynı sokağı paylaÅŸtığımız, beraber gülüp aÄŸladığımız arkadaÅŸlarımız, komÅŸularımızın çocuÄŸu, akrabalarımız bize tepeden bakmakla meÅŸgul;. üzerlerine geçirilmiÅŸ kıyafetten olsa gerek burunları bir karış havada. Her ÅŸeyleriyle büyüdükleri sokaÄŸa ve sokağın insanına yabancı. MoÄŸollar topluluÄŸunun tabiriyle “her ÅŸeye yabancı”. Onlar artık “kutsanmış(!)” varlık. Zira kurumları da “kutsal(!)” Resmi öÄŸrenim sürecimiz insanımızı devÅŸirerek milli ve Ä°slami deÄŸerlere yabancılaÅŸtırıyor ve kendi toplumuyla çatıştırıyor. DevÅŸirme derken geçmiÅŸteki sisteme sadece ÅŸekil olarak benziyor muhteva olarak asla. DevÅŸirme usulümüzde ferdi millileÅŸtirme ve Ä°slamileÅŸtirme vardı. Ya bugün. Evet bugünkü süreçteki devÅŸirme tam bir yabancılaÅŸtırmadır. Ne kadar okul, ne kadar sınıf ve ne kadar öÄŸretmen “o kadar yabancılaÅŸma ve yabancılaÅŸtırma” Üzülerek belirtmeliyim ki, bu süreçte maÅŸalar daha fazla etkili. MaÅŸalar torna sahiplerine uygun kalaslar üretme peÅŸinde. Hem de millilik ve Ä°slamilik iddiasında olanların pür gayretiyle. EÄŸitime yüzde yüz katkılarıyla. Ümitsiz miyim? Hayır. “…la taknetu” diyor yüce Rabbim. Ümidimi asla kaybetmedim. Ä°yi ki, imalat hataları var. Ve.. Ä°yi ki, yabancılaÅŸma ve yabancılaÅŸtırmaya direnenler var. Ä°yi ki, “bir ÅŸey yapmalı, bir ÅŸey yapmalı” diye haykıran ve çabalayanlar var. Unutulmamalıdır ki, “Zafer dilenenlerin deÄŸil, zafer direnenlerindir”. Bilinmelidir ki, kurumların iÅŸlettiÄŸi öÄŸrenim süreçlerine ve giydirdikleri kıyafetlere raÄŸmen insanileÅŸme ve Ä°slamileÅŸme sürecek. Buna inanıyorum. Çünkü maya saÄŸlam.
Selam ve Sabırla… Yrd. Doç. Dr. Veysi ERKEN
|
Hoca haklı. Yazar dilhan açık 2007-09-16 12:03:48 Veysi bey Hocamız haklı gibi. Bu sitede yayınlanan Turkish physicists face accusations of plagiarism (Nature, September 2007) başlıklı yazı Veysi beyi doğruluyor gibi. Yine Bu sitede çocuklardan bölümünde okuduğum Uzayda bir gece de baştan sona yabancı isim ve büyücülük leriyle dolu. Bu yabancılaşma değil de nedir? Alara Dilhan |
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler. Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |