05-12-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa
YAŞLANAN FAKAT ESKİMEYEN MUHAYYER KÜRDİ PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 19
KötüÇok iyi 
Yazar Ebu Welid bin Abba Vite   
22-03-2007
Ebu Welid bin Abba Vite'den   

Çağımızın Bilim Kurgu Romanı   

ANA BÖLÜM IV:

Gezi Notlarına Devam:

YAÅžLANAN FAKAT ESKÄ°MEYEN MUHAYYER KÜRDÄ°                          


Türkçe'ye Uyarlayan: Prof. Dr. Mustafa ErdoÄŸan Sürat  

         (Bozkırın, küskün çiÄŸdemlerin, hikmet dolu asker günlüklerinin, doÄŸu-batı buluÅŸmasının kurak, yakıcı cennetinden geçiÅŸ.)

         9 Haziran 2002, Pazar: BaÅŸkent'den güneydeki sıra daÄŸlara doÄŸru tam gaz gidiÅŸ..Susuz toprakların denizi..Fakat buralarda, özellikle Konya-Alanya arasında armaÄŸan ormanlar da çoktur. Örnek: Kebap 103 Hatıra Ormanı. Etli ekmek ustası K.bey dedi ki:

         -“AÄŸaçlardan birine, ince bir çakıyla TOASÄ°AÜK diye yazılıydı.Ve birçok kiÅŸi, bunun ne anlama geldiÄŸini araÅŸtırdı durdu.”

            Soruldu;

            -“Peki sen bunun ne anlama geldiÄŸini biliyor musun?”

      -“Evet.Harfler açıldığı zaman karşımıza ÅŸu cümle çıkıyor: Türkiye'de okuduÄŸunu anlayan insanların sayısı arttıkça ülke kalkınır.”
            Sorular ve yanıtlar böylece sürüp gitti:

            -“Kimleri okumak ve anlamak zorundayız?”

          -“Öncelikle Nazım Hikmet'i. Sonra sırasıyla, Necip Fazıl, “Peyami Safa, Behçet Necatigil, Can Yücel, Ä°lhan Berk, Ataol BehramoÄŸlu ve askere alma memuru kesilmeden önceki Atilla Ä°lhan'ı. Nimet Arzık'ın ise, duyulmamış olmasına aldanmayın ha! Çok iyi bir kalemi vardır.”

         Arzık'tan birkaç sayfalık kopyayı etli ekmek ustası K'ya gönderen Körfez'li bir dostu imiÅŸ. Tartışa tartışa yolumuz, yakındaki bir çay ocağına kadar uzadı. Hasır sandalyeler, dikkatle ıslatılmış serin köÅŸelerde sıra sıra müÅŸteri bekliyorlar. Zemini kaplayan tahin renkli çimento, yeni sulanmış olmalıydı ki, giderek grileÅŸip küllü bir serinlik yaydı yüzümüze. Dışarıda hem çöl sıcağı, hem de iri buzlu doluya çevirmeye hazır sinsi, güvenilmez bir rutubet vardı.

         Yanyana oturduÄŸumuz çelebi görünüÅŸlü kiÅŸilerden birisi, Mevlevi imiÅŸ. AÄŸaca yazılı yazı misali söylentilerin, Dünyanın eski Ä°brahimi söylence mirası içerisinde ele alınması gerektiÄŸini belirtti. Harfler sayılara tekabül eder, sayılar ise geleceÄŸimizi okuyabilirmiÅŸ. Bunları açıklayan çay yoldaşımız, Hatıra Ormanı'ndaki yazı için, üç-bir; dört-bir oniki-bir rakamlarına gönderide bulunan Mevlevi ÅŸunları söyledi:

         -“Önce ağırdan bir yükseliÅŸ. Sonra hızla devleÅŸme...Bu aÄŸaçların ve onları dikenlerin kaderinde hep baÅŸarı bulunacak. Bıkkınlık verecek ölçüde baÅŸarı.”

         Bu Mevlevi'ye kısmen hak verdim. Semavi din dillerini bilmediÄŸi için bazı harflerin alfabe sırasını bana sordu, söylemedim. Gezi Notları tutan kiÅŸiler kimseyi yönlendirmemeliyiz! 

            Sonra….? Sonra kayda deÄŸmeyen binlerce ufak hacet…yani yaÅŸam! 

         O gün akÅŸama kadar Mevlana'nın konuÄŸu saydık kendimizi, ancak gecelemek için  güneydeki tipik Toros yaylalarından birisine kapağı atacaktık çaresiz. Aradığımız sadece serin bir gece deÄŸildi.Tahtacıların türkülerindeki Kürdi perdelerde, Selahaddin Eyyubi seslerini arayacaktık.

         10 Haziran 2002 Pazartesi: Mersin il sınırları içerisinde yer alan daÄŸ obalarındaki incelerimiz öÄŸleye kadar bitti.

         Ä°ncelediÄŸimiz sesler, yörenin balından, çiçeÄŸinden,daÄŸ suyundan çok çok farklı bir kökten gelmedeydi: Düpedüz Kürtsel, yani, düpedüz Kürdi.Bu terim radyolarda on yıllardır Kürdi diye telaffuz edilmektedir; aslı Kürtsel olduÄŸu gibi temeli de Büyük Kürt komutanı, Eyyubi tipi Umeyye (Emevi) uygarlığından bile eskidir. Said- Nursi bu nedenle Müslüman, Hıristiyan ve Musevi Türklerin hepsine nur yayabilmek için Kürtçe yerine Türkçe yazmıştır. Ulustaki Lise'mizde verdiÄŸim resitali bir anımsayın. Emevi'nin Kürdi dizisinde birçok güzel bölümden oluÅŸan bir SONAT'ını çalmıştım. Bu Kürdi sonatta bir “annem” bölümü vardı ki, dinleyenler farkında olmadan otuz yaÅŸ gençleÅŸtiler. Eyyubi'nin daÄŸdaki tahtacılar arasında yaÅŸayan parolası ÅŸöyle:

         -“ Yaşın küçülsün istersen, ananı babanı hoÅŸ tut, onların yaÅŸamasına duacı ol!”

         Yörede Tahtacılar için sesin keÅŸfedilmemiÅŸ cambazları denilebilir. Hazreti Ä°brahim'in toprağı Harran'dan gelen büyük sesler, “Memlekette Oxford vardı da okumadık mı?”diye böbürlenirler. Ä°ÅŸ öÄŸünmeye kalırsa kimse tahtacıların yanında konuÅŸamaz. Çünkü onların seslerinde en saf, en temiz Orta-Asya yaşıyor ve o sesleri dinleyen iyi dinleyiciler, iÅŸin kaynağını uzayda aramaya kalkıyorlar.

         Gerçi ABU(Asya Yayın BirliÄŸi, Asian Broadcasting Union) dışında hiçbir kuruluÅŸ tahtacılardan ses kaydedip incelememiÅŸtir. Ne yazık ki, savaÅŸ malzemelerine harcanan paraların milyonda biri eski Kürdi makamların birleÅŸtirici kültürüne harcanamıyor. Evet, Muhayyer Kürdi birleÅŸtiricidir; çünkü, onda Avrupa kanı var var, Ä°slamiyet var, Asyalılık var ve onüçüncü kabile yüzünden DoÄŸu Avrupa var. YaÅŸayan Muhayyer Kürdi'nin büyük kültür varisleri Bakü, Kars ve Sarıkamış'ın, toplama kamplarında yanan sesleri için Dünyanın Saddam misali yeni faÅŸistleri aleyhine tazminat davaları açma hakları bulunmaktadır ki, bu bile ırkçılığa karşı çıkan zencisinden beyazına, Saudi'sinden Kahan'ına herkesi aynı dava etrafında birleÅŸtirmeye yeter!  
     

      Alfred yeniden aynı korkuyla uyanmıştı.Korsanların, Muus'un ölüsünden imal edecekleri tahrip edilemez robotla dünyada karşılaÅŸmaları mukadderdi ve bunun farkında olmak, uykularının korkuyla bölünmesine neden oluyordu. Pek bunaltıcı bir hal vardı bu uyanmalarda ve bunların sona ermesini can-u gönülden dilemekteydi. Fakat her ÅŸeyi Rabbinden istemek yerine, onun beÅŸeriyetten istediklerinin yerine getirilmesi yolunda, bir tür Tanrı halifesi sıfatında davranmaya, çelik bilek-demir yumruk olmaya karar vererek, yeniden yeniden huzurla daldı gitti. 

      Kabustan kurtuluÅŸa çağıran seslerde mana hep aynı noktaya odaklanıyordu:

      Oku! Åžifa niyetine oku. Tıpkı nurcular Nur Risalelerini okurcasına.

      Anlamasan da oku! Åžifaya ulaÅŸmak için anlamak zorunlu deÄŸil.

      Anti-biotik niyetine oku. Ä°laçları anlıyor musun?

      Evliyalar Beldesi Anadolu Notları, doÄŸru ilaçtır halimize!

     Okudu Alfred:

(Devamı var inş.)

Yorum

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
123917448 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net