Türk Sanayicileri ve Ä°ÅŸadamları DerneÄŸi (TÜSÄ°AD)’nin “Türk Demokrasisi’nde 130 Yıl 1876-2006 Prof. Dr. Bülent TANÖR Anısına: Türkiye’de DemokratikleÅŸme Perspektifleri 10. Yıl Güncellemesi” (kamuoyunda bilinen adıyla Demokrasi Raporu) baÅŸlıklı raporu Aralık 2006’da yayınlandı. Rapor BoÄŸaziçi Üniversitesi ÖÄŸretim Üyesi Prof. Dr. Sayın Zafer ÜSKÜL tarafından kaleme alınmış.
Bu son Rapor merhum Prof. Dr. Bülent TANÖR tarafından hazırlanan 1997’de yayınlanan “Türkiye’de DemokratikleÅŸme Perspektifleri” ile 1999’da yayınlanan “Türkiye’de Demokratik Standartların Yükseltilmesi: Tartışmalar ve Son GeliÅŸmeler” baÅŸlıklı Raporların güncellenmesi niteliÄŸindedir.
Rapor 254 sayfa olup 3 ana bölüm (Siyasal Boyut, Ä°nsan Hakları, Hukuk Devleti) ve Ekler (Temel Hak ve Özgürlüklere Ä°liÅŸkin Uluslararası SözleÅŸmeleri Uygun Bulma Kanunları, Raporun Kapsadığı Konular ile Ä°lgili Anayasa ve Kanun DeÄŸiÅŸiklikleri)’den oluÅŸmaktadır.
ANA HATLARIYLA DEMOKRASÄ° RAPORU
1. Bölüm Siyasal Boyut: Bu bölüm “Siyasal Partiler; Seçimler; Yasama Organı; Yürütme Organı; SivilleÅŸme Sorunu; Kamu Yönetimi” ara baÅŸlıklarından oluÅŸmaktadır. Bu bölümde Anayasa, siyasi partiler ve seçim mevzuatı ile bilgi edinme, olaÄŸanüstü hal ve sıkıyönetim mevzuatlarında deÄŸiÅŸiklikler yapılarak; “Seçimlerin 5 yıl yerine 4 yılda bir yapılması, milletvekili yemininin deÄŸiÅŸtirilmesi, milletvekili dokunulmazlığının sınırlandırılması, CumhurbaÅŸkanı yemininin deÄŸiÅŸtirilmesi, CumhurbaÅŸkanı’nın yetkilerinin kısıtlanması, Genelkurmay BaÅŸkanı’nın Milli Savunma Bakanına baÄŸlanması, Devlet Denetleme Kurulu ile Milli Güvenlik Kurulu’nun kaldırılması” önerilmektedir.
2. Bölüm Ä°nsan Hakları: Bu bölüm: “Anayasalarda Ä°nsan Hakları; Genel Esaslar; KiÅŸi Dokunulmazlığı, ÖzgürlüÄŸü ve GüvenliÄŸi; DüÅŸünsel Özgürlükler; Kitle Ä°letiÅŸim Özgürlükleri; Kolektif Özgürlükler; Kürt Sorunu (GüneydoÄŸu Sorunu)” ara baÅŸlıklarından oluÅŸmaktadır. Bu bölümde Anayasanın 5. paragraf tümüyle kaldırılması; 3. paragraftaki “bu Anayasada gösterilen” ve 6. paragraftaki “bu Anayasadaki” sözcükleri madde metninden çıkartılması, 14. maddesinin kaldırılması, 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunun yürürlükten kaldırılması, askeri ceza, terörle mücadele, olaÄŸanüstü hal, sıkıyönetim, pasaport, nüfus, ceza muhakeme, yükseköÄŸretim, basın, RTÜK, dernekler, toplantı ve gösteri yürüyüÅŸü, sendika, özel öÄŸretim, kamu sendikaları, il idaresi mevzuatlarında deÄŸiÅŸiklikler yapılarak; “Kolluk aşırılıklarının önlenmesi, Adli Tıp Kurumu’nun özerk hale getirilmesi, nüfus kütüÄŸü ve kimliklerde “din” hanesinin kaldırılması, ilk ve orta öÄŸretimde okutulan din ve ahlak bilgisi derlerinin seçmeli hale getirilmesi, imam hatip liselerinin ihtiyaç ile sınırlandırılması ve bu okullara kız öÄŸrenci alınmaması, düÅŸünce ve ifade özgürlüÄŸünün sınırlandırılmasında “yakın ve açık tehlike” ölçütünün kabul edilmesi, basın araçlarının zapt ve müsadere edilmemesi, anadil öÄŸretiminin resmi dil yanında en azından seçimlik ders olarak okutulması, yer adlarının Türkçe olma ÅŸartının kaldırılması” önerilmektedir.
3- Bölüm Hukuk Devleti: Bu bölüm “Hukuk Devleti” ana baÅŸlığı altında: “Hukuk Devleti Anlayışının Tarihsel GeliÅŸimi; Hak Arama ÖzgürlüÄŸü; Devletin Ä°ÅŸlem ve Eylemlerinin Yargı Denetimine Tabi Olması; Yargı Bağımsızlığı, Yargıç Güvencesi; DiÄŸer Sorunlar” ara baÅŸlıklarından oluÅŸmaktadır. Bu bölümde Anayasa ve ilgili mevzuatta deÄŸiÅŸiklik yapılarak; “Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)’nun yeniden yapılandırılması ve Kurul kararlarının yargı denetimine açılması,
Yüksek Askeri Åžura (YAÅž) kararlarının yargı denetimine açılması, Askeri Mahkemelerin kaldırılarak askerlerinde sivil yargıya tabi olmaları, Anayasa Mahkemesinin yeniden yapılandırılması, Anayasa Mahkemesine bireylerin doÄŸrudan baÅŸvurabilme hakkının saÄŸlanması” önerilmektedir.
DeÄŸiÅŸtirilmesi önerilen Anayasa hükümleri ÅŸunlardır: BaÅŸlangıç bölümü’nün 3. ve 6. paragrafı ile 15 (Temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması), 24 (Din ve vicdan hürriyeti), 26 (DüÅŸünceyi açıklama ve yayma hürriyeti), 27 (Bilim ve sanat hürriyeti), 28 (Basın hürriyeti), 29 (Süreli ve süresiz yayın hakkı), 30 (Basın araçlarının korunması), 33/6 (Dernek kurma hakkı), 34 (Toplantı ve gösteri yürüyüÅŸü düzenleme hakkı), 42/son (EÄŸitim ve öÄŸretim hak ve ödevi), 51 (Sendika kurma hakkı), 76/2 (Milletvekili seçilme yeterliliÄŸi), 77/1 (TBMM’nin seçilme dönemi), 78/1 (TBMM seçimlerinin geriye bırakılması ve ara seçimler), 81 (Milletvekili yemini), 82/1 (Üyelikle baÄŸdaÅŸmayan iÅŸler), 83 (Yasama dokunulmazlığı), 84/1,5 (MilletvekilliÄŸinin düÅŸmesi), 91 (KHK çıkarma yetkisi verme), 98/3 (TBMM’nin bilgi edinme ve denetim yolları), 103 (CumhurbaÅŸkanı yemini), 104 (CumhurbaÅŸkanının görevi), 107 (CumhurbaÅŸkanlığı Genel SekreterliÄŸi), 117 (BaÅŸkomutanlık ve Genelkurmay BaÅŸkanlığı), 119 (Tabii afet ve ağır ekonomik bunalım sebebiyle olaÄŸanüstü hal ilanı), 120 (Åžiddet olaylarının yaygınlaÅŸması ve kamu düzeninin ciddi ÅŸekilde bozulması sebepleriyle olaÄŸanüstü hal ilanı), 121 (OlaÄŸanüstü hallerle ilgili düzenleme), 122 (Sıkıyönetim, seferberlik ve savaÅŸ hali), 124/son (Yönetmelikler), 125/1,2,6 (Yargı yolu), 126 (Merkezi idare), 127 (Mahalli idareler), 129/3 (Görev ve sorumlulukları, disiplin kovuÅŸturulmasında güvence), 130 (YükseköÄŸretim kurumları), 131 (YükseköÄŸretim üst kuruluÅŸları), 133/2 (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, radyo ve televizyon kuruluÅŸları ve kamuyla iliÅŸkili haber ajansları), 135 (Kamu kurumu niteliÄŸindeki meslek kuruluÅŸları), 140/6 (Hakimlik ve savcılık mesleÄŸi), 148/1-2 (Anayasa Mahkemesinin görev ve yetkileri), 150 (Ä°ptal davası), 152/2-3 (Anayasaya aykırılığın diÄŸer mahkemelerde ileri sürülmesi), 159/4,6,son (Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu), 160/1 (Sayıştay), 175 (Anayasanın deÄŸiÅŸtirilmesi, seçimlere ve halkoylamasına katılma) maddeleri.
Bilgi edinme hakkı anayasal olarak düzenlenmelidir.
Yürürlükten kaldırılması önerilen Anayasa hükümleri ÅŸunlardır: BaÅŸlangıç bölümünün 5. paragrafı ile 14 (Temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılamaması), 108 (Devlet Denetleme Kurulu), 118 (Milli Güvenlik Kurulu), 129/son (Görev ve sorumlulukları, disiplin kovuÅŸturulmasında güvence) maddeleri.
Anayasaya aşağıdaki madde eklenmelidir;
“Bireylerin doÄŸrudan baÅŸvurusu
Madde: Herkes, kamu gücü tarafından, Ä°nsan Hakları Avrupa SözleÅŸmesi’nin kapsamındaki anayasal hak ve özgürlüklerinden birinin ihlal edildiÄŸi iddiasıyla, yasa yollarının tüketilmiÅŸ olması kaydıyla, Anayasa Mahkemesine baÅŸvurabilir. Ancak, baÅŸvuru sahibi açısından sonradan düzeltilemeyecek ağır sakıncaların ortaya çıkacak olması ya da Anaysa baÅŸvurusunun önemli bir soruna ışık tutacak olması hallerinde; Anayasa mahkemesi, diÄŸer baÅŸvuru yollarının tüketilmesi koÅŸulunu aramayabilir.
Bireysel baÅŸvurunun gerekçesinde; zedelendiÄŸi ileri sürülen temel hak ve buna neden olan kamu iÅŸlemi ya da ihmali belirtilmelidir.
BaÅŸvuru süresi, ihlalin kaynağını oluÅŸturan iÅŸlemin baÅŸvuru sahibine yazılı ya da sözlü olarak bildiriminden baÅŸlayarak 30 gündür. Ä°hmal yoluyla ihlal durumunda baÅŸvuru, ihmal devam ettiÄŸi sürece yapılabilir.
Anayasa baÅŸvurusu, bir yasaya karşı ya da aleyhine yargı yoluna gidilemeyecek bir mahkeme kararına ya da idari iÅŸleme karşı yapılabilir. BaÅŸvuru süresi, yasanın yürürlüÄŸe girdiÄŸi ya da kararın kesinleÅŸtiÄŸi ya da iÅŸlemin gerçekleÅŸtiÄŸi tarihten itibaren en geç bir yıl içinde yapılmalıdır.
Anayasa baÅŸvurusu, bir mahkeme kararına karşı yapılmışsa Anaysa mahkemesi bu kararı kaldırabilir ve iÅŸi yetkili mahkemeye gönderir. BaÅŸvuru, bir yasaya ya da idari iÅŸleme karşı yapılmışsa, söz konusu yasanın ya da idari iÅŸlemin iptaline karar verir.”
DeÄŸiÅŸtirilmesi önerilen yasal düzenlemeler ÅŸunlardır: 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun; 3, 4, 6, 10, 78, 89, 90/2 ve Ek 1. maddeleri; 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un 7/3, 52/c,d, 68. maddeleri; 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 4/1, 4/5, 16/1. maddeleri; 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun Ek 2. maddesi; 2935 sayılı OlaÄŸanüstü Hal Kanunu’nun 23. maddesi; 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu’nun 4. maddesi; 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluÅŸ ve Yargılama Usulü Kanunu’nun 43/1. maddesi; 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 4/b maddesi; 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 30/b maddesi; 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri YürüyüÅŸleri Kanunu’nun 6. maddesi; 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 1, 3/1-2, 5/1, 10/2, 37/1-1-3, 58/1, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 220/8, 288 ve 301maddeleri yeniden düzenlenmeli, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu ile 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gözden geçirilmelidir.
Yürürlükten kaldırılması önerilen yasal düzenlemeler ÅŸunlardır: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 252/2. maddesi; 5580 sayılı Özel ÖÄŸretim Kurumları Kanunu’nun 32. maddesi; 5682 sayılı Pasaport Kanunu 22/1. maddesi; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 7. maddesinin “(e) dini” bendi; 2547 sayılı YükseköÄŸretim Kanunu’nun 4. maddesi ile 2541 sayılı YükseköÄŸretim Kanunu’nun 5. maddesinin a, b ve ı bentleri; 5680 sayılı Basın Kanunu’nun19, 20, 25/2,3 maddeleri; 3984 sayılı Radyo ve Televizyon KuruluÅŸu ve Yayınları Hakkında Kanun’un 4/e, g bentleri ile 25/1, 28/a bentleri; 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu’nun 2. maddesinin son 3 fıkrası; 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri YürüyüÅŸleri Kanunu’nun 23/b bendinin sonundaki “ve kanunların suç saydığı nitelik taşıyan afiÅŸ, pankart, döviz, resim, levha, araç ve gereçler taşınarak veya bu nitelikte sloganlar söylenerek veya ses cihazları ile yayınlanarak” ibaresi ile, k bendi; 5442 sayılı Ä°l Ä°daresi Kanunu’nun “yer adlarının Türkçe olmasını” öngören deÄŸiÅŸik 2/D hükmünün 2. fıkrasından “Türkçe olmayan ve” ibaresi yürürlükten kaldırılmalıdır. Ayrıca 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun çeÅŸitli maddelerine serpiÅŸtirilmiÅŸ bulunan “mülki idare amirliÄŸine bildirim yükümlülüÄŸü” ile buna iliÅŸkin cezalar kaldırılmalıdır. Askeri Ceza Kanunu’nun ölüm cezası öngören hükümleri yürürlükten kaldırılmalıdır. 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu yürürlükten kaldırılmalıdır. BaÅŸbakanlık Kriz Yönetim Merkezi YönetmeliÄŸi yürürlükten kaldırılmalı, bunun yerine Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel SekreterliÄŸi Kanunu bir an önce çıkarılmalıdır.
DEMOKRASÄ° RAPORU HAKKINDAKÄ° GÖRÜÅžLERÄ°MÄ°Z
Genel olarak Rapor’da tespit edilen hususlara katılıyorum;
Özellikle Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ile Yüksek Askeri Åžura (YAÅž) kararlarının yargı denetimine açılması çok önemlidir. Mevcut duruma göre; HSYK kararları ile YAÅž kararlarının yargı denetimine kapalı olması; “insan haklarına saygılı demokratik hukuk devleti ilkesine”, “idare iÅŸlem ve eylemlerin yargı denetine baÄŸlı olması ilkesine”, “hak arama özgürlüÄŸüne” aykırıdır. Bu itibarla Anayasanın 125/1. maddesi ÅŸu ÅŸekilde deÄŸiÅŸtirilmeli; “Ä°darenin hiçbir iÅŸlem ve eylemi, hiçbir halde, yargı mercilerinin denetimi dışında bırakılamaz.” Anayasanın 125/2, 159/4.maddeleri yürürlükten kaldırılmalıdır.
Zorunlu din derslerinin “seçmeli” ders haline getirilmesi de, “ders müfredatının amacına uygun hale getirilmesi” kaydıyla olumlu bir yaklaşımdır. Din dersini seçenlere “Kuran, Hadis, Siyer, Ä°lmihal” öÄŸretilmelidir.
“Ä°mam hatip liselerinin ihtiyaç ile sınırlandırılması ve bu okullara kız öÄŸrenci alınmaması” önerisinin savunulacak bir tarafı yoktur. Zira Milli EÄŸitim Temel Kanununun 32. maddesine göre; “Ä°mim Hatip Liseleri, imam ve hatip yetiÅŸtiren, yüksek öÄŸrenime öÄŸrenci hazırlayan devlet okullarıdır.”
ÖNERÄ°LERÄ°MÄ°Z
Genel olarak Raporda önerilen hususlar isabetli olmakla birlikte, Rapor yetersizdir, eksiktir. Biz de aÅŸağıdaki ek önerilerde bulunuyoruz;
Anayasanın “Türk vatandaÅŸlığı” baÅŸlıklı 66. maddesi deÄŸiÅŸtirilmelidir; Bu maddeye göre; “Türk Devletine vatandaÅŸlık bağı ile baÄŸlı olan herkes Türktür. Türk babanın veya Türk ananın çocuÄŸu Türktür. VatandaÅŸlık, kanunun gösterdiÄŸi ÅŸartlarla kazanılır ve ancak kanunda belirtilen hallerde kaybedilir. Hiçbir Türk, vatana baÄŸlılıkla baÄŸdaÅŸmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaÅŸlıktan çıkarılamaz. VatandaÅŸlıktan çıkarma ile ilgili karar ve iÅŸlemlere karşı yargı yolu kapatılamaz.”
Anayasanın bu hükmü “insan haklarına saygılı, demokratik hukuk Devleti”, “kanun önünde eÅŸitlik”, “çoÄŸulculuk”, ilkelerine aykırı olup, toplumsal barışı zedelemekte, kutuplaÅŸmalara yol açmaktadır. Madde ÅŸu ÅŸekilde deÄŸiÅŸtirilmelidir; Türkiye vatandaÅŸlığı “Türk Devletine vatandaÅŸlık bağı ile baÄŸlı olan herkes, eÅŸit hak ve ödevlere sahiptir. Türkiye vatandaşı babanın veya ananın çocuÄŸu Türkiye vatandaşıdır. VatandaÅŸlık, kanunun gösterdiÄŸi ÅŸartlarla kazanılır ve ancak kanunda belirtilen hallerde kaybedilir. Hiçbir Türkiye vatandaşı vatana baÄŸlılıkla baÄŸdaÅŸmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaÅŸlıktan çıkarılamaz. VatandaÅŸlıktan çıkarma ile ilgili karar ve iÅŸlemlere karşı yargı yolu kapatılamaz.”
Bu deÄŸiÅŸikliÄŸe paralel olarak Anayasa ve tüm mevzuatta gerekli deÄŸiÅŸiklikler yapılmalıdır; “Türk” tabiri “Türkiye”ye, “Türk milleti, Türk toplumu” tabirleri “Türkiye halkı”na, “Türk vatandaşı” tabiri “Türkiye vatandaşı”na dönüÅŸtürülmelidir.
“Vicdani red” hakkı kabul edilmelidir; Pek çok ülke vicdani red hakkını kabul etmiÅŸtir. Avrupa ülkeleri arasında zorunlu askerliÄŸin olduÄŸu tek ülke Türkiye”dir. Vicdani red, insan haklarını koruyan, militarizmi ve savaşı reddeden bir eylem biçimidir. Vicdani red temel insan haklarındandır. Anayasanın 72. maddesine göre; “Vatan hizmeti, her Türkün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne ÅŸekilde yerine getirileceÄŸi veya getirilmiÅŸ sayılacağı kanunla düzenlenir.” Anayasanın 72. maddesi bu haliyle dahi vicdani red hakkının kullanılmasına engel olmadığı halde, ilgili mevzuatta bu hakka yer verilmemiÅŸtir. Bu itibarla Anayasanın 72. maddesi ÅŸu ÅŸekilde deÄŸiÅŸtirilmelidir; Vatan hizmeti “Vatan hizmeti her vatandaşın hakkıdır. Hiç kimse askerlik yapmaya zorlanamaz, askerlik yapmadığı için ayrıma tabi tutulamaz. Bu hakkın Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde nasıl kullanılacağı veya kullanılmış sayılacağı kanunla düzenlenir.” Bu düzenlemeye paralel olarak ilgili yasal deÄŸiÅŸiklikler yapılmalıdır.
2461 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu ile 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu yürürlükten kaldırılmalıdır: 12 Eylül dönemi ürünü olup yargı bağımsızlığını zedeleyici hükümler taşımaktadır. 2461 sayılı Kanunun 1, 2, 3, 5, 8, 12, 19, 20, 23 maddeleri ile 2802 sayılı Kanunun 5, 8, 11, 12, 24, 47, 48, 49, 74, 82, 83, 87, 88, 89, 94, 95, 100. maddeleri yargı bağımsızlığını zedeleyen düzenlemelerdir. Yeni yasalar hazırlanarak yürürlüÄŸe konulmalı, bu iki yasada yürürlükten kaldırılmalıdır.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 8, 20, 77, 110, Ek 4. maddeleri avukatlık mesleÄŸini vesayet altına almakta, baronun bağımsızlığını zedelemekte, Adalet Bakanlığına baÄŸlamaktadır. Bu hükümler kaldırılmalıdır.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 5/b maddesi deÄŸiÅŸtirilmelidir; Avukatlık Kanunun 5. maddesi “Avukatlığa kabulde engeller”i düzenlemektedir. 5. maddenin a ve b bentlerine göre; “AÅŸağıda yazılı durumlardan birinin varlığı halinde, avukatlık mesleÄŸine kabul istemi red olunur: b) KesinleÅŸmiÅŸ bir disiplin kararı sonucunda hakim, memur veya avukat olma niteliÄŸini kaybetmiÅŸ olmak,” HSYK kararı ile meslekten çıkarılan bir yargı mensubunun avukatlık yapma hakkının olmaması kabul edilebilecek bir durum deÄŸildir. Bu durumda olan 200den fazla kiÅŸi vardır. Bu itibarla 5. maddenin b bendi ÅŸu ÅŸekilde deÄŸiÅŸtirilmelidir; “b) Devletin ÅŸahsiyetine karşı iÅŸlenen suçlarla, basit ve nitelikli zimmet, irtikap, rüÅŸvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanmak, kaçakçılık, ihaleye fesat karıştırmak ve dolanlı iflas nedenleriyle kesinleÅŸmiÅŸ bir disiplin kararı sonucunda hakim, memur veya avukat olma niteliÄŸini kaybetmiÅŸ olmak,”
SONUÇ
Prof. Dr. Sayın Zafer ÜSKÜL tarafından hazırlanan ve TÜSÄ°AD tarafından yayınlanan “Demokrasi Raporu”nun lehinde ve/veya aleyhinde (doÄŸal olarak) çok ÅŸey söylendi, yazıldı. Rapor ile ilgili görüÅŸ ifade edebilmek için hukuk bilgisine sahip olmanın yanında Raporun tamamının dikkatle incelenmesi gerekir. EleÅŸtiriler hukuki olmaktan ziyade, siyasi ithamlar içermekteydi.
Maalesef Ülkemizde “söylenmeyen/yazılmayan doÄŸru yok ama yapılmayan iÅŸ çok”. DileÄŸimiz böylesine önemli çalışmaların kağıt üzerine kalmaması, pratiÄŸe dönüÅŸmesi, Ülkemizin “insan haklarına saygılı demokratik hukuk devleti” olma iddiasına katkı saÄŸlamasıdır. Ä°ÅŸ yasama organımız olan Türkiye Büyük Millet Meclisine ve siyasi otoriteye düÅŸüyor. Lütfen artık “alışkanlıkları deÄŸiÅŸtirmek paslı çivileri deÄŸiÅŸtirmek gibidir”, “masanın bu tarafı-o tarafı” mazeretlerini bırakınız. Biliyor ve inanıyoruz ki, Halkımız “insan haklarına saygılı, demokratik hukuk devleti” olma, “muasır medeniyet düzeyine ulaÅŸma” mücadelesinde kesin kararlıdır; hem üyesi olmaya çalıştığımız Avrupa BirliÄŸi (AB) müktesabatı da bu deÄŸiÅŸiklikleri zorunlu kılmaktadır.
Herkesi bu talebe destek olmaya çağırıyorum; “Biz deÄŸilsek kim, ÅŸimdi deÄŸilse ne zaman?”….
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.