Önemli Bilgi: Notlar, dindarlığı nedeniyle aşırı dünyacıların zulmüne uÄŸramış Has-din yolcusu maÄŸdur bir Müslüman tarafından tutulmuÅŸtur.
-“VaroluÅŸumuz nedir? Sadece bir saçmalık!” Oysa ki doÄŸru yanıt, “VaroluÅŸ” Allah kadar büyük olması gereken, Allah aÅŸkıdır... Bendeki Allah aÅŸkı, AllahüazimüÅŸÅŸan'ın büyüklüÄŸüne eÅŸit olmalı; zira ondan büyük yine o!
EÄŸer duygularımızın sevmekle ilgili olanları tahrip edilseydi, yaÅŸam denilen yükü asla çekmezdik. Neleri seviyoruz? Ä°ÅŸimizi, eÅŸimizi, yahut en azından onunla birlikte ürettiÄŸimiz çocuk adlı can varlığı, inançlarımızı, ülkülerimizi vesaire...Ayrıca dostlarımızı. Demin sözü edilen telefon baÄŸlantısında sesini duyup, mutlu olduÄŸum kiÅŸi, gazete ailemizin dönüÅŸümlü baÅŸyazarıydı. Onu çok severim, onda eski, çok çok eski atalarımın akrabalık baÄŸlarının sıcaklığını bulur, onun ve sevdiklerinin, yaratılış nedeni sadece saçmalık olan bu dünyada mutlu yaÅŸamalarını isterim. Ön-Asya'nın eskiliÄŸini koruyabilmiÅŸ kentlerini de severim, derinlerinde köklerimizin yattığını bilirim. Beypazarı böylesi ÅŸarların belki de en önemlisi. Ülkemizde hiç kimse süper antika evlerin Beypazarı'nda yaÅŸadığını bilmiyor. Acı ve komik bir durum. BaÅŸkentin önemli bir ilçesi olup da keÅŸfedilmeden kalmak....
Åžar'ın en tarihi konağının dibinde bir nazarlık satıcısı, yere baÄŸdaÅŸ kurmuÅŸ, üzüm, domates ve yörenin ünlü gevreÄŸinden oluÅŸan öÄŸle yemeÄŸini yiyordu. Nazarlıkları tasvir etmek, küçük dilinizi yutmanıza neden olsa yeridir: YeÅŸille mavi arası, temeli beyaz renkler üzerine kurulmuÅŸ bir küçük Süleyman Mührü... Nazarlıkçı dedi ki, bu nazarlık hem aksiliklerden korur sizi, hem de hayırlı bir insan olmanızı saÄŸlar. Adeta bir “Haftalık bayramımız Cuma'nın Saddamsı devletlerin kirli denetiminden uzak, Hutbesi”dir, özetidir bu iÅŸlev.
Beypazarı ahalisi, din kültürü hakkında bilinmesi gereken her ÅŸeyin farkında. Nazarlıkçıyla söyleÅŸimizden sonra emekli bir din adamıyla tanıştık. Nereli olduÄŸunu sorduÄŸumuz zaman bizi bir köÅŸeye çekerek, “T.C yurttaşı ve fahri Saudi” olduÄŸunu söyledi. Hikayesi aÅŸağıdadır:
-“Eski baÅŸbakan ve devlet büyüklerimizden birisinin mason olduÄŸuna dair menfi bir propagandaya muhatap olmuÅŸtum. Bir baÅŸka çarpıtıcı karalama da masonluÄŸun siyonizmle hatta yahudilikle özdeÅŸ olduÄŸu söyleniyordu. Bendeniz ise, o, karalanan devlet büyüÄŸümüzü çok severdim efendim. Kendimi aldatılmış hissettim. Karalama propagandalarından hayli bezdiÄŸim bir gün, gerçekleri yerinde öÄŸrenmek için kendimi fahri Saudi ilan ettim. Daha sonra bu yarı ÅŸaka tepkimin etkisiyle, Adeta Masonik Türk Ä°mparatorluÄŸu olan, KHAZAR'la ilgili ne bulduysam okudum. Arabesk adı altında Türkiye'ye Yahudesk'i sokuÅŸturmuÅŸ Türk-Hazar Devletinin zihniyetini öÄŸrenmek amacıyla, konuyu didiklemeye baÅŸladım”
Yukarıda açıklamalarını okuduÄŸunuz zatı belki, eski bir politik lidere baÄŸlılığı yüzünden aşırı tepkili bulabilirsiniz. Ne var ki, olumsuz anlatımların her zaman olumsuz duygular üretmediÄŸinin kısa bir bilançosudur karşımızdaki....
Åžifa niyetine okuduÄŸu o satırlardan süzüldü, zulmetten nura çıktı Alfred. Kötü bir düÅŸten uyanmış, ya da gerçek deÄŸiÅŸtirmiÅŸti.
Tekraren şekerlemeye dalışı da gecikmedi.
Rüyasında annesinin dizine yatmış buldu kendini. KurbaÄŸa biberonundan, bebe bisküvisi, süt ve muzu blenderden geçirmiÅŸ ninesinin eline tutuÅŸturduÄŸu biberondan en sevdiÄŸi ara öÄŸününü emmekteydi.
Bir ara düÅŸünden kopup,yolculuk uykusundan uyanan Alfred, öldürdüÄŸü boksörün, dünyada dev bir robot geyik kisvesinde karşısına nasıl dikileceÄŸini ve ona kim bilir ne zararlar vereceÄŸini düÅŸünüp, dehÅŸetle irkildi. Sonra, evliyalar beldesinden, hiç yazılmaksızın kendisine intikal etmiÅŸ, satırsız-sayfasız gözlemleri, yine ÅŸifa niyetine, inÅŸallah, okumaya daldı. Tekrar açıldı içi; içi açıldı!..
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.