Yazar Bilal SÜRGEÇ
|
24-10-2006 |
ADIYAMAN'DA DÜÄžÜNLER Bilal SÜRGEÇ
Adıyaman müziÄŸi zengindir. Sanatçıları genelde mektepli deÄŸil alaylıdır.Özelikle Varlık mahallesi sanatçıların yoÄŸun ÅŸekilde ikamet ettikleri bir yerdir. Tarihte dünya üzerinde binlerce millet gelip geçmiÅŸtir.Bu milletlerin varlıklarını sürdürmeleri benliklerini muhafaza etmeleri folklorlarına, müziklerine, geleneklerine baÄŸlı kalmaları ile mümkün olmuÅŸtur. Adıyaman'da davul ve zurna küresel emperyalizme karşı milletimizin yüzyıllar boyu muhafaza ettiÄŸi bir çalgıdır. Kültür zenginliÄŸimizdir. DüÄŸünde mutlaka çalınması gerekiyor. Ä°slam dışı deÄŸil Ä°slam Tarihinin ta içindedir.Davul dünyanın en eski müzik aletlerindendir. Davulla ilgili Diyanet Vakfının yayınlarından Ä°slam Ansiklopedisinde maddeye bakmak lazım.Davulun Avrupa'ya götürülmesini saÄŸlayan Türklerdir. Anadolu'da düÄŸünlerde,yaÄŸlı güreÅŸlerde davul ve zurnanın çalınması bu aletin dünyada en fazla milletimiz tarafından sevildiÄŸini göstermektedir. Davul hükümdarlık alametidir. Nevbet denilen ve belirli zamanlarda hükümdarın meskeni önünde davul çalmayı ifade eden merasimin Türkler'de oldukça uzun bir geçmiÅŸi vardır.Osman Gazi Karacahisarı alınca Selçuklu hükümdarı ona bayrak.tuÄŸ ve bir davul göndermiÅŸtir.Fatih Sultan Mehmet'e kadar Osmanlı hükümdarları nevbet davulu çaldığında Selçuklu hükümdarına hürmeten ayaÄŸa kalkardı.
Ramazan ayında hilalin görünmesi Mekke'de emirin huzurunda davul çalınarak ilan edilirdi. Adıyaman'da özellikle Samsat'ta davul çalmayı yaygınlaÅŸtıran bir baÅŸka faktör geçmiÅŸ zamanlarda uçsuz bucaksız buÄŸday tarlalarını biçerken ırgatları galyana getirmek için davulun çalıyor olmasıdır. Arkadaşım Muharrem Tanrıveren bir gün bir ÅŸiir yazmıştı. Åžiirin bir yerinde ÅŸu sözler vardı: Samsat'ım Tarihin gömüldü sulara Davulun yaslıdır Zurnan aÄŸlasın Ziya KöÅŸker hoca mısralara itiraz etti."Samsat'la davulu niye yan yana koymuÅŸsun? Samsat'ta bir düÄŸün olsa davulcular Kahta'dan gelir." Yakın bir geçmiÅŸe kadar inançlı kesim müziÄŸe karşı mesafeli durdu.Ancak özel radyolar geliÅŸince bu kesim bu alandaki boÅŸluÄŸu gördü. Müzik bir ilim dalıdır.Ä°nsan için bir ihtiyaçtır. Ä°nsan doÄŸuÅŸtan itibaren söylenen ninnilerle müziÄŸi duymaya baÅŸlar. Ä°slam dışı olan, mahremiyete uyulmamasıdır. MüziÄŸin ve müzik aletlerinin içki sofralarında meze olarak kullanılmasıdır. Herhangi bir eser ne kadar mükemmel olursa olsun eÄŸer tanıtımı yapılmazsa gündeme girmez. Adıyaman'ın sevilen müzik eserleri var:"Git güle güle gelin olasın" yüz yıllara hitap edecek bir türküdür.Bu türkü söylenirken halaya kalkanlar bir ileri bir geri hareket ederler: Havalar ayaz gelin hanım Bu da bir muraz gelin hanım Yazması pembe gelinlik beyaz Git güle güle güle gelin olasın Adıyaman iline yuva kurasın
Çağırın gelinin gardaşını Çeksin düÄŸün atın başını Anası silsin gözün yaşını
Git güle güle güle gelin olasın Adıyaman iline yuva kurasın Eser Mahmut Çetinkaya'ya aittir. Bu kadar sevilen bir eserin sahibini tanımak istedim.Marangozlar çarşısına gittim.Mahmut Çetinkaya ile tanıştım Efendi mütevazı bir insan. Adıyaman'da bakıyorsun kendi halinde herhangi bir esnaf bestekar. Bir belediye çalışanı bestekar. Eski çarşıda küçük bir tezgah iÅŸletmecisi bir bestekar. Adıyaman böyle bir yer. Adıyaman'da iki gencin birbirini beÄŸenmesi yanında görücü usulü de varlığını sürdürmektedir. Gençlerin beÄŸenisi büyükler tarafından testten geçiriliyor. Erkek tarafı bir görücü usulü ile kız tarafına geliyor.Bir bayan öÄŸretmen arkadaşım anlatmıştı. Kendisini görmeye gelenler çaktırmadan koltuk altlarına, kapıların kollarına ,süslemelerine bakıp toz var mı yok mu kontrol etmiÅŸler. Kız beÄŸenildikten sonra erkek tarafı hatırı sayılı birkaç kiÅŸiyi de yanına alarak kız tarafına gider buna dünürcü gitme denir. Dünürcüler havadan sudan konuÅŸtuktan sonra "Allah'ın emri Peygamber'in kavli ile kızınızı oÄŸlumuza istiyoruz" derler. EÄŸer kız evi gönüllü ise hemen de verir veya birkaç gün süre ister. DüÄŸünler Türkiye'de maalesef yozlaÅŸmaya baÅŸladı. DüÄŸün ÅŸenlikleri eskiden günlerce sürerdi.Davul evliliÄŸin en güzel ÅŸeklidir. Åžimdi masraftan kaçmak için alelade bir fırında yapılan lahmacunla düÄŸün giciÅŸtiriliyor. Nikah salonunda bir imza ile düÄŸün töreni bitiyor. Bu durum milletimizin kültürel zenginliÄŸini tehdit eden bir durumdur. EvliliÄŸin önemi biraz da düÄŸünlerdeki törenlerle pekiÅŸtirilir. Türkiye'deki evlilik ve aile müessesesi eÄŸer güçlü ise bu gücü biraz da evlilik öncesi bu törenlere borçludur. Adıyaman'da kız istemeden sonra tatlı yenir.Elazığ'da ÅŸerbet içilir. Burada ÅŸerbet yerine baklava ve yoÄŸurt ikram edilir.Sonra niÅŸan töreni yapılır. Bu tören bazen bir düÄŸün kadar görkemli geçer. Çeyiz gezdirme de baÅŸlı başına bir olaydır. Kızın eÅŸyaları bir kamyona yüklenir. Davul ve zurna eÅŸliÄŸinde halaylar çekilerek ÅŸehirde tur attırılır evlendikten sonra kızın hayat süreceÄŸi eve getirilir. Kına gecelerinde sevinç ve hüzün bir arada yaÅŸanır. Ayrılık vakti gelmiÅŸtir artık Kız annesi aÄŸlar. Adıyaman'ın mahalli sanatçılarından Kahtalı Hamido'nun ve Delal Metin'in iki düÄŸün programını izledim ikisi de söyledikleri türkülerle gelinin annesini aÄŸlatılar. Kına gecelerinin vaz geçilmez türküsü: Kınayı getir anne Parmağın batır anne Bu gece misafirem Koynunda yatır anne Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler. Lütfen hesabınıza giriÅŸ yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |
Son Güncelleme ( 24-10-2006 )
|