MEHMET AKÄ°F ERSOY VE SPOR
                                                                                    Halid Özdüzen

Mehmet Akif Türk milleti için önemli bir örnek, Türk edebiyatı için de mükemmel bir lider ve rehberdir. Onun yaÅŸamındaki en büyük etken, çok güzel ve mutlu bir ailede yetiÅŸmiÅŸ olmasıdır. Çocukluk yılları ve Ailesi ile ilgili Akif'in deÄŸerlendirmesi ÅŸöyledir.“Ä°lk din terbiyemi, ev, mahalle, ilk mektep ve rüÅŸtiye tahsilinde aldım .Bilhassa evin bu husustaki etkisi büyüktür.”

M. Akif Ersoy'un ailesi ve yakın çevresinden edindiÄŸi en büyük iki özelliÄŸi yaÅŸam çizgisindeki samimiyet ve dürüstlüÄŸüdür. Bu iki özelliÄŸini edebi eserlerine yansıtmıştır, O.

Sonraki yıllarda Akif’in kiÅŸiliÄŸini besleyen pek çok kaynak olmakla beraber, öne çıkan ikisi: çok okuma ve spor yapmasıdır. Çocukluk yıllarında baÅŸladığı bu iki pozitif özelliÄŸinden okumayı yaÅŸamının boyunca sürdürürken, Sporu saÄŸlığı elverdiÄŸi sürece devam ettirmiÅŸtir.

Belge ve bilgiler yüzme, güreÅŸ, koÅŸma ve kuvvet taşı atma ( ÅŸimdiki adıyla disk ) gibi spor dallarıyla yakından ilgilendiÄŸini göstermektedir. Yüzmeye oldukça fazla olan merakı onu Ä°stanbul boÄŸazından karşıya geçme cesaretine kadar yönlendirmiÅŸtir. GüreÅŸ ise en önde ilgilendiÄŸi ata sporuydu.

Ä°daiye (lise) devam ettiÄŸi yıllarda baÅŸladığı güreÅŸ sporunu gençliÄŸinin uzun bir sürecinde devam ettirdiÄŸi rivayet edilir. “ Ä°dadi yıllarında,bir gün eve zeytinyağına bulaÅŸmış olarak gelir Anne ÅŸerife hanım dehÅŸete kapılıp ; “Aman Ya Rabbi yoksa güreÅŸiyormusun diye, feryat eder” Akif gayet sakin olarak konuyu anlatır ve mahalledeki oldukça dürüst kiÅŸiliÄŸi olan Osman Pehlivandan ders aldığını söyleyince annesi sakinleÅŸir.

Akif amatör olarak yaptığı güreÅŸ sporunda mahalle yanında, yakın çevredeki köy ve kasabalarda da yapılan pek çok güreÅŸ organizasyonlarına katılmıştır. Pehlivanlığa sadece bir spor deÄŸil, “bünyenin ahlaki fazileti” olarak görmekteydi. Onu etkileyen Pehlivanların kötü alışkanlıkları olmadığı gibi örnek insanlar olarak ta tarihe geçmiÅŸ olmalarıdır.

Yaptığı sporlar Akife kuvvetli pazular yanında iri bir gövde de saÄŸlamıştır. Yüzmeye karşı tutkusunu da arkadaşı Ali Rıza UÄŸur ÅŸöyle anlatır. “O, denizi gördü mü, biz de onun yüzdüÄŸünü görürdük.” Nitekim sonunda Ä°stanbul boÄŸazını yüzerek geçme cesareti iyi bir yüzücü olma ve deni tutkusundan kaynaklanmıştır.

AraÅŸtırmacılarn tesbitlerine göre: “BaÅŸta pehlivanlık olmak üzere ilgilendiÄŸi sporlar, Mehmet Âkif’in bünye bakımından “saÄŸlam”, ahlak bakımından “iyi” ve irade bakımından “kararlı” bir ÅŸahsiyet olarak yetiÅŸmesini kolaylaÅŸtırmıştır”

BilindiÄŸi gibi : “Pehlivanlık geleneksel Türk Sporunun tüm özelliklerini, Türk kültürünün örf ve adetlerini en güzel biçimde yansıtan bir spordur. Bu sporda kuvvet, cesaret, mertlik, hamiyetperverlik ön plandadır “

Mehmet Akif’e göre bir genç, “saÄŸlam olmalı, güreÅŸ, yüzme, atıcılık, binicilik, gibi sporları yapabilmelidir.”Kendisi de bu sporları bizzat yaparak, Türk gençliÄŸine örnek olmaya çalıştığı söyleyenebilir.”

Akifin hoÅŸlandığı bir sporda, uzun mesafeleri yürümektir; hafta sonları okula giderken, Fatih’ten Halkalı’ya oradan da Fatihe ve bazende güreÅŸmek için Halkalı’dan Çatalca’nın köylerine yürüyerek gittiÄŸi söylenir. Bütün bu sporların yanında iyi bir at binicisi olduÄŸu da anlatılmaktadır.

DüzdaÄŸa göre “Ömrü boyunca daima manevî ve fikri bir mücadele içinde yaÅŸayan Akif’in, günün birinde ve ihtiyaç halinde, bedenen cihad etmek için de hazır bulunmayı bir ibadet saydığı ve bunun için gayret gösterdiÄŸi anlaşılmaktadır.”* der.

Yaptığı sporlar Sosyal yaÅŸamında çok yönlü payandalar oluÅŸturmuÅŸtur. kış günleri Taceddin Dergâhından paltosuz veya arkadaşından aldığı emanet palto ile ulustaki meclis binasına yürüdüÄŸü bilinir.

O Anadoluda doÄŸmamış olmakla beraber her türlü fedakarlığı, cesareti ve mertliÄŸ ile disiplinli saf ve temiz bir Anadolu insanı olarak yaÅŸamıştır. Sadece ÅŸiirler ve edebi kiÅŸiliÄŸi ile deÄŸil sosyal yaÅŸama bakış açısı, sportmen yapısı ile de oldukça güzel örnek bir kiÅŸiliÄŸe sahiptir.

Mehmet Akif gerek yaÅŸamı gerekse kiÅŸiliÄŸi ile her bakımdan Türk gençliÄŸe rol model olabilecek bir yapıdaydı. Camalettin Kutay, Ä°brahim Alâeddinin aÄŸzından onu ÅŸöyle betimler:“Mehmet Akif’in yetiÅŸmesi gençlerce bir örnek olarak anlatılmaya layıktır. En küçük yaşından itibaren her türlü imkansızlıklarla güreÅŸmiÅŸti. Bünyesi de, ruhu da hayatın güçlükler ile ve yoksulluklar ile çarpışarak mukavemet ve kudret kazanmıştır”

Çocukluk ve gençliÄŸinde aile ve sosyal çevresinden aldığı eÄŸitimi yaptığı sporlarla güçlendirerek mümtaz bir ÅŸahsiyete dönüÅŸen Akif, gerek istiklal marşı gerek edebi kiÅŸili gerekse de yılmaz azmiyle günümüz ve gelecek nesiller çok büyük bir örnek olabilecek, ender ÅŸahsiyetlerden biridir.

O nedenle kendi kimlik ve kiÅŸiliÄŸini yansıtan Asımın neslini Türk toplumuna örnek kiÅŸi olarak önermiÅŸtir.