SANAT ESERÄ° MÄ°, PARANIN ESÄ°RÄ° MÄ°
Halit ÖZDÜZEN Asrımızda yaÅŸam çıtasını öykücüler, roman yazarları ve onları filmleÅŸtiren sinemacılar yükselti. Sırf kitaplarını satmak eserlerini ve yapıtlarını popüler kılmak pahasına, okurlarına hayal ve rüyalarını pazarlayıp, ulaşılması imkansız mutluluk reçeteleri sundular.
Okurlar da, genç yaÅŸlarda o eser ve filmleri okuyup, izleyerek onların paralelinde hayat ÅŸablonu oluÅŸturdu. Sonunda benzer bir yaÅŸamı hedefleyerek, kendilerini mutsuzluÄŸa sürüklediler..
Zaman sürecinde hayat realitesini fark ettiÄŸinde bazıları çıkılması mümkün olmayan bir yola girdiklerinden geriye dönemedi; bazıları da ağır bedeller ödeyerek normal bir yaÅŸama yöneldiler...
Sanat dünyasında ütopya, hayal ve rüya pazarlanırken, Ekonomi dünyasında da imaj, marka, prestij ve moda pazarlayarak insanları tüketim kölesi haline dönüÅŸtürdüler.
Edebiyat ve sanat dünyasında hayal pazarlayanların eserler kapışılıp ödüller alırken, realist yazar ve sanatçıların eserleri de yaÅŸadıkları dönemde yetim ve öksüz kaldı... *********** Konu sanattan açılmışken üzerinde durulması gereken en önemli konu sanat ve para iliÅŸkisidir. EÄŸer bir sanatçı eserini para kaygısı ve para kazanmak için yapıyorsa o esere sanat eseri denemeyeceÄŸi gibi, yapana da sanatçı deÄŸil zanaatkar denir.
Tarihin ilk döneminden beri sadece "sanat için" yapılan eserlere "sanat eseri" denilirken, asrımızda sanat yeni bir kavÅŸaÄŸa girerek para kazanma amacıyla yapılan çalışmalar sonucu ortaya konan ürüne de " sanat eseri" denilmeye baÅŸlamıştır.
O kavÅŸaktan sonra sanatçı ve sanat esri kavramları da erozyona uÄŸrayarak deÄŸerini kaybedince, sanat paranın esiri haline gelmiÅŸtir.
Bu nedenle yaÅŸadığımız çaÄŸda sanat ve sanatçı açısında yeni bir sıçrama yaÅŸanamamıştır.
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler. Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |