Ä°liklerimize kadar iÅŸlemiÅŸ yanlış uygulamalarımızı, bu alanda da ısrarla devam ettiriyoruz. BildiÄŸiniz gibi, cem evleriyle ilgili bugünlerde yine bir fırtına koparılmaktadır. Neden cem evleri açılamaz, bunu kısaca anlatalım:

   BilindiÄŸi gibi Anayasamızın 174.maddesiyle korunmuÅŸ bulunan ve aslında gelinen bu noktada, Atatürk’ün bu inkılapları yapmaya baÅŸladığında söylediÄŸi, “yaptığımız ve yapmakta olduÄŸumuz inkılapların amacı, T.C. halkını tamamen çağımıza uygun ve bütün mana ve biçimi ile, uygar bir toplum haline dönüÅŸtürmektir” sözleri istikametinde, çağımızın getirdiÄŸi yeni

koÅŸullara göre yeniden güncellenmesi ve bu arada bazılarının kaldırılması gerekliliÄŸini bir haylidir dillendirmemize karşın, halen baÅŸaramadığımız kanunlar arasında bugün yürürlükte olan, 30.11.1925 t. ve 677 s.lı “Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine, Türbedarlıklar ile Bir Takım Ünvanların Men ve Ä°lgasına Dair Kanun”’un 1. maddesi ÅŸöyle diyor:

Madde - 1 : T.C. dahilinde gerek vakıf suretiyle, gerek mülhak olarak, ÅŸeyhinin tasarrufu altında, gerekse diÄŸer suretlerde tesis edilmiÅŸ bulunan bilumum tekkeler ve zaviyeler, sahiplerinin mülkiyet ve tasarruf hakkı baki kalmak üzere, kamilen seddedilmiÅŸtir (kapatılmıştır). Bunlardan mevzuatları dairesinde, halen cami veya mescit kullanılanlar, bırakılır.

   Bu kanun Ä°NKILAP KANUNUDUR VE YÜRÜRLÜKTEDÄ°R. Bu kanun yürürlükte olduÄŸu müddetçe cemevleri olsun, dergahlar olsun, sema ve zamah mahalleri olsun, geçici olarak dahi açılamaz. BU KADAR AÇIKTIR.

   ...

   Sonuç olarak;  677 s.lı Ä°nkılap Kanunu’nu kaldırmadan cemevlerini açamayız. BoÅŸuna birbirimizi yormayalım, üzmeyelim ve havanda su döverek vakit geçirmeyelim...