KıvrıkoÄŸlu gerçeÄŸi
Tevfik DÄ°KER
Evvela, sizleri 15 yıl önce bugün yani 5 Kasım 1997’de
yaÅŸanmış çok önemli bir olaya götürmek istiyorum. Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti’nde yapılan Toros-2 tatbikatında, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı
Org. Hüseyin KıvrıkoÄŸlu’na baÅŸarısız bir suikast giriÅŸiminde
bulunulmuÅŸtu. Olay
esnasında KıvrıkoÄŸlu’nun kulağının dibinden geçen kurÅŸun tam arkasındaki
albayın kalbine isabet ederek ölümüne sebep
olmuÅŸtu.
Suikast olayı, Org. Hüseyin KıvrıkoÄŸlu’nun Genelkurmay BaÅŸkanı
olmasını engellemek için ilk giriÅŸimdi.
KıvrıkoÄŸlu, 28 Åžubat 1997 sürecinin baÅŸlangıcından sekiz ay sonra öldürülmek
istenmiÅŸti. Vaktiyle
28 Åžubat’ın Ordu’daki yapılanmasını ihbar eden ancak kendisi yargılanmak
durumunda kalan emekli kurmay yarbay Yavuz Yıldar, o
dönemde CumhurbaÅŸkanı Demirel’e yazdığı mektupta ÅŸöyle diyordu: “Sayın Org.
Hüseyin KıvrıkoÄŸlu’na Kıbrıs’ta suikast Allah’ın lütfu ile atlatıldı. Çevik
Bir’in Genelkurmay BaÅŸkanı olması için ya Kara Kuvvetleri Komutanımız Sn.
Kıvrıkoğlu ortadan kaldırılacak ya da Sn. Genelkurmay Başkanımız Org. İsmail
Hakkı Karadayı’nın görev süresi bir yıl uzatılacak. Millet olarak duamız her
iki teÅŸebbüsün de baÅŸarısızlıkla sonuçlanmasıdır.” (Star, 21 Nisan
2012) *** Hüseyin
KıvrıkoÄŸlu, darbe sürecini baÅŸlatan 28 Åžubat MGK’sında yer
almıyordu. Çünkü, o vakit henüz 1. Ordu Komutanı idi. KıvrıkoÄŸlu
PaÅŸa, 28 Åžubat’ın darbeci generallerine karşıydı. Haziran 1997’de darbeyi
daha sert bir boyuta sürüklemek isteyen dönemin generallerine karşı
çıkarak “Meclis’i Ankara’da kapatırsanız, Ä°stanbul’da
açarım” diyerek meydan okuduÄŸunu bilenler biliyor. Ä°çlerinde
muhafazakâr yazarların da bulunduÄŸu kimi medya mensupları veya belli odaklar
yıllardır Hüseyin KıvrıkoÄŸlu’nu sanki 28 Åžubatçı imiÅŸ gibi göstermekte, hatta
28 Åžubat MGK’sında yer almışçasına yorum yapmaktadır. Bu deÄŸerlendirme veya
yaklaşım tamamen yanlıştır, geçersizdir. KıvrıkoÄŸlu PaÅŸa, 28 Åžubat
darbecileriyle ve Ergenekon’la kıyasıya mücadele eden
generaldir. O generalleri tasfiye etmeyi başarmış, Hilmi
Özkök ve Aytaç Yalman’ın da yolunu açmıştır. Bu iki generalin,
2003’te Balyoz darbe giriÅŸimini daha sonra da Sarıkız ve Ayışığı gibi darbe
giriÅŸimlerini önledikleri son dönemde yaÅŸanan geliÅŸmelerle özellikle Balyoz
Davası ile ortaya çıkmıştır. KıvrıkoÄŸlu, Özkök’ü bütün üst düzey görevlerine
(Genelkurmay 2. Başkanı, 1. Ordu Komutanı, Kara Kuvvetleri Komutanı, Genelkurmay
BaÅŸkanı) getiren generaldir. Åžayet söylendiÄŸi gibi, Hüseyin KıvrıkoÄŸlu
Özkök’ü benimsemeyen, istemeyen birisi olsaydı, Hilmi Özkök için böyle bir
silsile yaÅŸanmazdı. 1998’de Genelkurmay BaÅŸkanı olduktan sonra 1999’da 1.
Ordu Komutanı Çevik Bir’i tasfiye eden ve yerine Hilmi Özkök’ü getiren
KıvrıkoÄŸlu idi. Hüseyin KıvrıkoÄŸlu, Çevik Bir’i 1999’da tasfiye
etmeseydi, Bir 2002 yılında Genelkurmay Başkanı
olacaktı. KıvrıkoÄŸlu’na yönelik 1997’deki suikast baÅŸarılı
olsaydı, Çevik Bir’e daha evvelden Genelkurmay BaÅŸkanlığı yolu
açılacaktı. Bir baÅŸka gerçekte
ÅŸudur. BaÅŸbakan Ecevit KıvrıkoÄŸlu’na Genelkurmay
BaÅŸkanlığındaki görev süresini bir yıl uzatma teklifi
yaptı. Kıvrıkoğlu Paşa kabul
etmedi. Kabul etseydi Özkök PaÅŸanın önü
kesilecekti. KıvrıkoÄŸlu, ayrıca 28 Åžubat’ın önde gelen
generallerinden Erol Özkasnak, DoÄŸu Aktulga ve Ä°lhan Kılıç’ı da tasfiye
etmiÅŸtir. The New York Times’ın Ä°stanbul temsilcisi olan Stephen
Kinzer, 1998’in Haziran ayında yani YAÅž toplantısından iki ay önceki bir
haber yorumunda dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı KıvrıkoÄŸlu’nun
irtica konusunda diÄŸer generallerden daha ılımlı bir çizgide durduÄŸunu,
Genelkurmay BaÅŸkanı olursa irtica ile mücadelede sertlik taraftarı olan
generalleri tasfiye edeceğini eleştirel bir yaklaşımla dile
getirmiÅŸti. Bu yayın, o tarihte Hüseyin KıvrıkoÄŸlu’nun Genelkurmay
BaÅŸkanlığını engellemek için ikinci bir giriÅŸimin iÅŸaret
fiÅŸeÄŸiydi. KıvrıkoÄŸlu 30 AÄŸustos 1998’de Genelkurmay BaÅŸkanı oldu, bir yıl
içinde söz konusu tasfiyelerin büyük kısmını gerçekleÅŸtirdi. Görev süresinin
diÄŸer üç yılında da diÄŸer tasfiyeleri yaptı. Giderayak Edip BaÅŸer’i Kara
Kuvvetleri Komutanı yapmadı, böylelikle Aytaç Yalman’ın yolunu açtı. Org.
Yalman KKK oldu. Darbe Günlükleri’ni okuyanlar (Günümüzün Balyoz
tutuklusu) Özden Örnek’in,2002 AÄŸustos’unda Edip BaÅŸer’in
emekli edilmesinden dolayı yaşadıkları şoku anlattığını
görebilirler. Kamuoyunda
28 Åžubat süreciyle ilgili olarak bilinmeyen bir baÅŸka önemli bir gerçek de
ÅŸudur. KıvrıkoÄŸlu, 13 Haziran 1997’de 28 Åžubatçıların
gerçekleÅŸtirmek istediÄŸi daha sert bir ikinci darbeyi dönemin 3. Ordu
Komutanı Atilla AteÅŸ’le birlikte engellemiÅŸtir. 18
Haziran’da Erbakan’ın istifasıyla Refahyol dönemi bitmiÅŸti. O günlerde, 13
Haziran 1997 darbesini ABD Dışişleri Bakanı Madeleine
Albright’ın yaptığı bir açıklama ile engellediÄŸi hep dile
getirilir. Oysa Kıvrıkoğlu ve Ateş
ikilisinin, dönemin Genelkurmay BaÅŸkanı Org. Ä°smail Hakkı
Karadayı’nın Ä°zmir’de (4 Haziran 1997) üst düzey generallerle yaptığı önemli
toplantıda “Meclis’i de kapatacak, çok daha sert uygulamalara imza atabilecek”
bir darbe arzusuna karşı çıkmalarıyla 28 Åžubat
Refahyol’un bitiÅŸiyle kalmış, daha da ileri bir boyuta
varamamıştı. KıvrıkoÄŸlu, Genelkurmay BaÅŸkanı olduÄŸu dönemde (1998-2002) 28
Åžubat sürecinin cuntacı generallerini tasfiye ederken alt kademelerden gelen
yoÄŸun baskılara karşı “28 Åžubat gerekirse bin yıl
sürecek” diyerek bir nevi “gaz
almıştı.” Yani, bir yandan böyle konuÅŸurken diÄŸer taraftan da
cuntacıları tasfiye etmiÅŸtir. Özellikle bazı saÄŸ-muhafazakar ve
sol-liberal yazarların Kıvrıkoğlu konusundaki temel yanılgısı bu noktada
doruÄŸa çıkmaktadır. Orgeneral Hüseyin KıvrıkoÄŸlu gibi
Ergenekon’la, darbecilerle, cuntalarla mücadele etmiÅŸ bir paÅŸayı “Ergenekon’un
Bir Numarası” imiÅŸ gibi gösterme çabaları Ergenekoncu cephenin ekmeÄŸine yaÄŸ
sürmeye yarayabilecek bir yaklaşım olarak dikkat çekmiÅŸ… Buna karşılık,
geçtiÄŸimiz Eylül ayında Ä°stanbul savcılığının, KıvrıkoÄŸlu’nun Ergenekon’la
herhangi bir ÅŸekilde iliÅŸkisini gösterecek hiçbir delile, somut bulgu veya
bilgiye rastlanmadığından dolayı dosyayı
kapattığı ortaya çıkmıştı. Böylelikle KıvrıkoÄŸlu ile ilgili
kamuoyunu yanıltmaya yönelik kirli ve kara propaganda yerle bir olmuÅŸtu. (Bu
vesile ile özellikle Star Gazetesi eski yazarı ve Gaziantep AK Parti
Milletvekili Åžamil Tayyar’ın en iddialı olduÄŸu konulardan birinde daha
tartışmaya mahal bırakmayacak şekilde yanıldığı ispatlanmış
oldu.) *** Hüseyin
KıvrıkoÄŸlu, Genelkurmay BaÅŸkanı olduÄŸu dönemde, 18 Nisan 1999 seçimlerinden
önce ortaya çıkan Küskünler Olayı çerçevesinde
gündeme gelen seçimin ertelenmesi giriÅŸimlerine “Ülkenin buna tahammülü yok.
Seçimin ertelenmesinin ciddi bir kaosa yol açabileceÄŸi endiÅŸesi içindeyiz”
diyerek karşı çıkmış, demokrasiye baÄŸlılığını bir
defa daha göstermiÅŸtir. (18 Mart 1999) KıvrıkoÄŸlu, 2002 yazında seçim
kararı alınması sonrasında bir defa daha gündeme gelen seçimin ertelenmesi (3
Kasım 2002) giriÅŸimlerine, Genelkurmay BaÅŸkanlığı görevini Hilmi
Özkök’e devretmesine üç gün kala (27 AÄŸustos 2002) bu defa da “Meclis
bir karar almıştır. Bunun uygulanması en doÄŸru olan karardır. Ülkeyi kaosa
sürüklemeyin” diyerek karşı
çıkmıştı. *** Ä°ÅŸte
zaman zaman, hususiyetle de 28 Şubat ekseninde tartışma konusu
olan Hüseyin KıvrıkoÄŸlu hakkındaki temel gerçekler
bunlardır. *** KıvrıkoÄŸlu gerçeÄŸini
daha iyi anlayabilmemiz için bizzat ÅŸahsımın kamu tanığı olduÄŸu bir olayla
ilgili 12 Nisan 2000 tarihli Hürriyet Gazetesi’ nin
“Ciddi ve ÅŸaibesiz” baÅŸlıklı haberinden bazı bölümleri
aşağıda paylaşmak
istiyorum. Haberde; “ESKÄ° milletvekili Tevfik
Diker baÅŸkanlığındaki Yolsuzlukla Mücadele DerneÄŸi'nin
yöneticilerini kabul eden Genelkurmay BaÅŸkanı Orgeneral Hüseyin
KıvrıkoÄŸlu, konuklarının, ‘‘CumhurbaÅŸkanı dürüst,
ciddi ve ÅŸaibesiz olmalı’’ sözlerine destek
verdi. Orgeneral KıvrıkoÄŸlu, siyasetçilerin Avrupa
normlarına uyması gerektiğini
söyledi. Diker baÅŸkanlığındaki 14 kiÅŸilik
heyeti, dün saat 11.00'da çalışma odasının yanındaki Åžeref Salonu'nda kabul
eden Orgeneral KıvrıkoÄŸlu'nun kabulü bir saat
sürdü. Diker, Orgeneral KıvrıkoÄŸlu'na, Devlet
İhale Yasası'nın değiştirilmesini, Milletvekili dokunulmazlığının
sınırlandırılmasını, Hukuk ve adaletin egemen kılınmasını, Mahalli
idareler reformunun yapılmasını, Demokratikleşmenin sağlanmasını, İnsan
haklarının geliÅŸtirilmesini, Meclis'teki soruÅŸturmaların sonuçlandırılmasını
talep ettiklerini anlattı. Kıvrıkoğlu, Siyaset,
partiler, dolayısıyla siyasetçi çözüm yerleri ve
makamlarıdır. Bizim siyasetçilerimizin de kendilerine Avrupa
normlarına uydurmaları lazım. Ben bunları zaman zaman MGK'da dile
getiriyorum. Hukuk eÄŸitiminin önemine deÄŸiniyorum. Savcıların
sadece ÅŸikâyet halinde deÄŸil, resen de harekete geçmesi gerektiÄŸini
anlatıyorum.” Denilmektedir. *** Atalarımız
“GüneÅŸ balçıkla sıvanmaz” demiÅŸler. Bu sözün ne kadar
doÄŸru olduÄŸunu KıvrıkoÄŸlu gerçeÄŸinde görüyoruz. Her türlü
dezenformasyona raÄŸmen ülkemizde KıvrıkoÄŸlu gerçeÄŸini bilen, yazan Yeni Åžafak
Gazetesi Yazarı Tamer Korkmaz ile Özden Mengi gibi hür ve vicdanlı kalemler de
var.
|
Christian Louboutin Luly Black Mary Jane Yazar pceskepplemauri açık 2013-03-15 16:44:35
|
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler. Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |