04-12-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa
ZORBALARIN DA YASASI VAR PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 25
KötüÇok iyi 
Yazar Necmettin Evci   
02-05-2006
Image 
Ulusal kimlik statüsü olarak ‘vatandaÅŸlık’, bir yönüyle bireyin devlete yasal sorumluluÄŸu anlamını içerir. VatandaÅŸlık, bireyin devletle haklar, sorumluluklar baÄŸlamında niteliÄŸi yasalarla belirlenmiÅŸ iliÅŸkisini çerçeveleyen bir statüdür. VatandaÅŸlık statüsünün toplumsal sözleÅŸme ile tarafların gönüllü tercihleri ve katılımıyla saÄŸlandığı kabul edilir. Yasalar bu anlamda en geniÅŸ uzlaÅŸma, anlaÅŸma alanını ifade eden sözleÅŸme metinleridir.
Her kurum, her kiÅŸi yasal sınırlar içinde serbestliÄŸin sınırlarını, nereye kadar gidileceÄŸini, nerede duracaklarını bilir. Hukuk, bireyin ve devletin yasal sınırlarınaa özen gösterme pratiÄŸi ile toplumsal yaygınlık ve güç kazanır. Hukuk toplumu hiçbir gayri meÅŸru zorlama olmaksızın kendiliÄŸinden iÅŸleyiÅŸle kazanılan deneyim ve yaÅŸama tecrübesiyle oluÅŸur. DoÄŸal olarak insanı, yaÅŸamı merkeze alan anlayış içselleÅŸtirilmek durumundadır.
Hukukun içselleÅŸtirildiÄŸi toplumlarda keyfilikler sıradan olaylarmış gibi addedilemezler. Hassasiyet karşılıklı otokritiÄŸe özen ve ihtimam gösterir. Ä°hlal ve tecavüz kasıtlı, programlı deÄŸil, sıra dışı, anormal durumdur. Durumdan vazife çıkarmak ise asla söz konusu olmaz, olamaz. Ortak iradeyi bastırmanın adı vazife olamaz. Hele yasalara dayanarak yasaları tepeleme komedisi asla olamaz. UzlaÅŸma ve anlaÅŸma kültürü kökleÅŸmiÅŸ toplumlarda  o hassasiyetler; düÅŸünsel, tarihsel, kültürel deÄŸerleri yaÅŸamın dışına iten, insanı belli bir kalıba ve biçim almaya zorlamayı gerektiren hassasiyetler deÄŸildir. En ayrıntılı, en farklı tercih ve yaÅŸam pratikleri devlet mekanizmasını doÄŸrudan ya da dolaysız ilgilendiren hususlar olarak görülmez. YaÅŸamsal iliÅŸkiler toplumsal uzlaÅŸma ve anlaÅŸma ile saÄŸlandığı ölçüde saÄŸlıklı ve verimli olacağından devlet, farklılıkların ifade etmesinde engelleyici olamaz, tarafgir tutumla müdahale  hakkını kendinde görmez, göremez.


Yasalar, insana ve yaÅŸamın doÄŸal akışına anormal müdahaleleri önlemek, daha doÄŸrusu devlet erkinin güç ve yetki alanını vatandaÅŸların hak ve özgürlüklerini korumayı esas alacak bir yaklaşımla sınırlayıcı, tanımlayıcı temel hukuk metinleridir. ÇoÄŸulcu ve katılımcı özelliÄŸi itibarı ile toplumsal sözleÅŸme belgeleri olan yasalara herkes uymak durumundadır. Yasalara uyumun yoÄŸunluÄŸu, doÄŸallıkla yasaların topluma uygunluÄŸuyla doÄŸru orantılıdır. Sosyal düzenin mümkün olabildiÄŸince sorunsuz sürdürülebilmesinde bu uygunluk hayati öneme haizdir. Ä°nsanların kendi rızalarıyla içselleÅŸtirmedikleri hukukun kaçınılmaz olarak kitlesel haksızlığın gerekçesi yapılacağı, giderek zulme dönüÅŸeceÄŸi gün gibi açıktır. Orada ne hukuk kültürünü ne de kültür hukukunu oluÅŸturabilir. Hukuk hakkın deÄŸil haksızlığın temeli üzerinde yükseltilirse ortaya kaos çıkar. Kaos hukuksuzluÄŸu daha fazla azdıracağından yolsuz, düzensiz, belirsiz ortamın karışıklığı içinde; korkunun, gücün, zorun egemenliÄŸi tüm toplumu kuÅŸatır. Korku ve yıldırmayla saÄŸlanan koyu sessizlik içten içe müthiÅŸ öfke ve huzursuzluk köpürtür.  

Hukukun ancak dar bir zümrenin hak ve çıkarlarını gözetir tarzda var olması,  hukuk toplumu olmanın göstergesi için yeterli deÄŸildir. Hukukun herkes tarafından benimsenen meÅŸru dayanaklarının olması gerekir. Biz insanlar çoÄŸu zaman, çoÄŸu yerde zulmün ÅŸatolarını hukukla inÅŸa etmiÅŸizdir.  En üst ve ileri hukuk metinleri olarak anayasalar, nereden gelirse gelsin bu tür absürd zorlamaların vuku bulması halinde sosyal barışı saÄŸlamak için vardır. Esas olan insandır. Burada devlet ‘hangi insan?’ sorusunu soramaz, sormamalıdır. Tercihlerinde, yaÅŸama tarzında, inançlarında, kültürünü yaÅŸamada, sosyal- siyasal faaliyetlerinde özgür insan! Bu etkinlikler insan gerçekliÄŸinin tabii tezahürüdür. Devletin insan tabiatını ve özgür eÄŸilimlerini deÄŸiÅŸtirme görevi olmaz, olmamalıdır. Aksi durumda devlet, toplumun huzurlu yaÅŸamı için iÅŸleyen en üst siyasal sivil toplum örgütü olmaktan çıkar doÄŸrudan doÄŸruya devasa bir ÅŸiddet örgütüne dönüÅŸür. O örgüt kendi ideolojisini veya doktrinini militarist bir tarzla size zorla dayatır. Onların istediÄŸi tipte ve anlayışta, onların kabul edeceÄŸi düÅŸüncede olmazsanız; yaÅŸamın dışına itilir, cezalandırılırsınız. Örgüt yönetiminin resmi onayından geçmemiÅŸ düÅŸünceler, sözler, davranışlar içinde olamazsınız. Ä°stediÄŸiniz gibi giyinemez, istediÄŸiniz insanlarla birlikte olamazsınız. Devlet, diktatör karakterli kimi insanların bir örgüt yapılanması içinde hiçbir meÅŸru dayanakları olmadan hangi maksatla olursa olsun halka baskı ve iÅŸkence yapma, insanları yıldırma aracına dönüÅŸemez. DönüÅŸürse bunun adı faÅŸizm olur, komünizm olur. Ä°nsanlık iki büyük savaÅŸ ve sonrasındaki soÄŸuk savaÅŸ yıllarının o salgına dönüÅŸen dehÅŸetiyle ÅŸuur altında hâlâ dehÅŸet saçan kâbusunu unutmadı. Ä°nsanınızın iyiliÄŸini esas aldığınızda hiçbir ideolojik keskinliÄŸi dokunulmaz tabulara dönüÅŸtüremezsiniz. Buna kimsenin, ama hiç kimsenin hakkı yoktur.  

Birileri toplumu kendi tasarılarına uygun olarak ‘adam etme’ sadizmini zorba uygulamalarla siyasete ekleyince ortaya bastırılmış, kıstırılmış duygular sahibi insanlarıyla kocaman hasta bir toplum çıkıyor. Bu uygulamalar baÅŸtan baÅŸa bir ülkeyi tımarhaneye, yarı açık ceza evine, bir toplama kampına dönüÅŸtürür, dönüÅŸtürmüÅŸtür. Bir ÅŸiddet örgütünün yaptığını ya da ancak bir ÅŸiddet örgütüne yakıştırılacak yasak uygulamaları devlet yapınca, üstelik kitlesel boyutta yapınca yasal olmaz. Bir uygulamanın yasal ya da yasaya uygun olması meÅŸru olması anlamına da gelmez. Zorba yönetimlerin de yasası vardır. Lenin’in, Stalin’in, Franko’nun, Hitlerin, Åžaron’un, Saddam’ın da yasaları vardı. Ama o yasalar bir bakıma gasp ettikleri yönetimle ezdikleri halkların isteklerine ne kadar uygundu? Yani diktatörlerin de yasaları olur; onların yasaları kitlesel ÅŸiddetlerine konjonktürel kılıf hazırlamak, görünürde bir dayanak bulmak içindir. Bu baskı ortamlarında yasalar yasaklarla özdeÅŸir. Toplumu bunaltan, düÅŸü, düÅŸünceyi, aÅŸkı, üretimi, kısacası tüm hayatı boÄŸan yasaklar yasaların teminatı altındadır!.. Bu yasalar halkın ya da ülkenin tarihsel, kültürel, geleneksel gerçeklerine ters düÅŸtükleri için meÅŸru deÄŸillerdir. Her ÅŸey bir yana yaÅŸamın canlı akışına, iÅŸleyiÅŸine uygun deÄŸillerdir. Hangi ideolojik saik ve sebeple yapılırsa yapılsın bu tarz baskıcı ve kazuistik yasalar topluma deli gömleÄŸi giydirmekten, insanları zincirlemekten farksızdır. Denilir ki, iyi ama ‘efendim bu yasalar üstün proleteryanın burjuvaya karşı çıkarlarını korumak için…ya da üstün insan olarak yüce ulusumuzun egemen ve mutlu yarınları için.. veya laik, çaÄŸdaÅŸ, ileri bir toplum olarak muasır medeniyetler seviyesine çıkmamız için..’ Åžunun içindir, bunun içindir ama etiyle, kanıyla; hayaliyle, gerçeÄŸiyle; korkularıyla, ümitleriyle iÅŸte cap canlı karşınızda duran insan için deÄŸildir. Hep aynı otokratik mantık. Hep aynı mantıksızlık… Bütün o içinler onların olsun.  

Aynı retorik devam ediyor. Amerikalıların bir kısmının baÅŸkanı olan Bush’da Irak’a demokrasi ve özgürlük getirmek için aynı yalanları sıralıyor. Åžimdi Iraklı kardeÅŸlerimiz özgürlük ve demokrasiyi, mutlu, çaÄŸdaÅŸ dünyayı, eÅŸi görülmemiÅŸ katliamlarla anar ve anlar oldular. Bugün iÅŸgali en korkunç boyutlarıyla yaÅŸayan Iraklıların gözünde  demokrasi, özgürlük, çaÄŸdaÅŸlık en aÅŸağılık ve onur kırıcı iÅŸkenceler; genç, yaÅŸlı, kadın, erkek, kız, çocuk demeden ölüm, kan, tecavüz, talan, çığlık, gözyaşı demektir. Özgürlük en masum canları paramparça eden bomba olup patlamaktadır. Demokrasi göz yaÅŸlarından kan olup akmaktadır. Ve yine demokrasi hesabı sorulacak bir yalan, özgürlük gidiÅŸi çok feci olacak bir geliÅŸ demektir. Devlet aygıtı olarak iÅŸlerlik kazanan sistem insanların ortalama isteklerini karşılar, kabul edilebilir çıkarlarını gözetirler. Bilinmesi gereken ilk ve en basit ilke yasaların umumun maslahatını korumak olduÄŸu gerçeÄŸidir. 

Özetle yasalar insana, insani deÄŸerlere saygılı olmalıdır.

Ancak iÅŸgalcilere yakışacak anlaşılmaz bir mantıkla, insanımıza hayatı zehir etmek gibi ÅŸedit, karanlık bir amaç güdülmüyorsa, yine insanımızın hayrına olmayacak bir program yürütülmüyorsa; öz güvenimiz, olgunluÄŸumuz varsa yasalarımızın yasaklar manzumesi olmaktan çıkarılması, kendi dinamikleriyle akıp giden geliÅŸmeleri engelleyici deÄŸil düzenleyici hale getirilmesi zorunludur. Yasalar bir toplumun olgunluk seviyesinin bariz göstergesidir. Geri toplumların ileri, ileri toplumların geri yasaları olmaz. Siz istenen olgunluk seviyesine, yani birbirinizin hak, hukuk ve özgürlüÄŸüne saygı duyma bilincine ulaÅŸmışsanız yasalara bile gerek kalmayabilir. Türk toplumu tarihi, kültürel birikimiyle yeteri kadar, hatta fazlasıyla olgundur. Yeter ki kendimizi gerçekleÅŸtirmemizi engellemeyelim, kendi kendimizi baÄŸlamayalım.

Yorum

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 02-05-2006 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
123899329 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net