Ä°NGÄ°LTERE: HER KRALLIÄžI DEVÄ°REN KRALLIK  

                                                                                                   Raci DURCAN   

     Haritaya baktığınızda küçücük görünen bir adanın Büyük Britanya (Great Britain) diye isimlendirilmesini tuhaf bulmuÅŸtum. Üstelik kendi icat ettikleri futbolda Almanlara yeniliyorlardı. Ne de olsa okula yeni baÅŸlamış küçük bir çocuktum. BüyüklüÄŸü burada aramamak gerektiÄŸini nereden bilebilirdim!    

olarak karşı kutuplara yerleÅŸmiÅŸken? Alman malları bütün dünyada Amerikan, Ä°ngiliz ve Fransız mallarıyla rekabet etmiyor mu? Avrupa Ekonomik BirliÄŸinin lider ülkesi olarak Dünyada Amerika’ya karşı farklı bir siyasi oluÅŸum için çaba sarf etmiyor mu? Her iki dünya savaşının maÄŸlubu olarak Almanlar, yeni bir savaÅŸla rakiplerinin iÅŸini bitirmeye hazırlanmıyorlar mı?  Alman ırkının üstünlüÄŸünü iddia eden Nazi ideolojisiyle suçlanmıyorlar mı? Öyleyse niçin Amerika savaÅŸta galip gelmiÅŸken bir daha ayaÄŸa kalkamayacak ÅŸekilde belini bükmesin de müstakbel düÅŸmanını güçlendirsin?

   Paradigma yıkılınca yenisini kuruncaya kadar boÅŸlukta kalıyorsunuz.. Dikkatimi Almanya üzerine yoÄŸunlaÅŸtırdığımda, bu ülkenin askeri birliÄŸinin olmadığını hatta Amerikan askerlerinin II: Dünya savaşından günümüze, görev yapmakta olduklarını öÄŸrendim. Almanya’nın özgürlüÄŸünün garantörü NATO; dolayısıyla Amerika idi. Almanya’da bulunmuÅŸ, basireti açık bazı kiÅŸilere durumu teyit için sordum.  Amerikan’ın; Almanya’nın iyi bir müttefiki olduÄŸu ve Almanya’nın özgürlüÄŸünü korumak için her savaÅŸa hazır görüntüsü verdiÄŸini söylediler.

   Bu ÅŸaşırtıcı bilgiye alışmaya çalışırken,  Fransa ile ilgili durum ortaya çıktı. Paris’e iÅŸ gezisi için gitmek zorunda kalan, Amerika’da yaÅŸayan bir tanıdığın vize aÅŸamasında yaÅŸadıkları tuhaftı. Birçok zorlukla karşılaÅŸmış, hatta vazgeçtiÄŸini görevlilere telefonda bağırmıştı. Görevliler iÅŸlerini yapmak için konsolosluÄŸa pek aza uÄŸruyor; az çalışıp, bin bir dereden su getirtiyorlardı. ‘Belki Amerikalıları sevmiyorlardır’ dedim. Kendi halkına da farklı davranmadıklarını söyledi. Devlet görevlilerinin kendi halkına karşı bu tembel, kayıtsız ve aÅŸağılayıcı tavrı bana tanıdık geldi. Ä°ÅŸgal güçleriyle aynı zihniyeti paylaÅŸan yerliler kendi halkına aÅŸağılayıcı ve umursamaz muamelede bulunur.

    Büyük Rus BolÅŸevik devriminin; Alman destekli Osmanlı istihbaratı eliyle, Ä°ran devrimininse batı eliyle gerçekleÅŸtiÄŸini öÄŸrenmek de ÅŸaşırtıcıydı. Hayranlık uyandıran devrimler tarihinden geriye lekesiz Fransız devrimi kalıyordu.

    Osmanlı’nın Avrupa’daki en önemli müttefiki, kapitülasyonların sahibi Fransa’dır. Tarihinde Ä°ngiltere ile defalarca savaÅŸmıştır. Hatta Fransız tarihini Ä°ngiltere ile savaÅŸ tarihi diye özetlerseniz pek yalan söylemiÅŸ olmazsınız. Osmanlı yıkılırken Dünya üzerinde yükselen iki devletten biri Fransa idi. SavaÅŸlar kronolojisine baktığımda aradığımı bulmuÅŸtum. Ders kitaplarına bakılırsa tarihin en büyük devrimi 1789’da Fransa’da gerçekleÅŸmiÅŸti. Öyle bir devrim ki; yüz yıl boyunca Rusya, Osmanlı ve dünyanın hemen her yerinde genç kuÅŸaklara ilham vermiÅŸ; ayaklanmalara yol açmıştır. Ä°nsan hakları, demokrasi, özgürlük, anayasa gibi modern sosyolojik kavramın baÅŸlangıç noktası bu devrimdir. Fransa’da krallığın sona ermesine yol açmıştır. Krallık sonrası Fransa 1814 Waterloo savaşını Ä°ngilizlere kaybederek tam bir demokratik Cumhuriyete dönüÅŸmüÅŸtür. Yerinde duramayan, dünyanın hemen her yerinde oluÅŸturduÄŸu sömürgelerle Ä°ngiltere ile baÅŸa baÅŸ giden Fransa bu olayla adeta ruhunu sükûna kavuÅŸturmuÅŸtur. Ä°ngiltere ile bir daha savaÅŸmak ne kelime; tam bir müttefik olmuÅŸtur. Osmanlı’nın batıdaki sadık müttefiki ÅŸimdi Ä°ngiltere’nin savaÅŸlardaki silah arkadaşıdır. Bunun karşılığını, son Dünya savaşında Alman iÅŸgalinden kurtarılarak almıştır. Her ne kadar güçlü Ä°ngiltere, ufukta görünen Alman iÅŸgalini baÅŸtan önleyememiÅŸse de…  Amerikan yardımıyla Fransa’yı iÅŸgalden kurtarmıştır.

     Fransa’nın rekabetinden kurtulan Ä°ngiltere, açık denizlerin kesin hâkimi haline geldi. Ä°ngiliz mühendislerin geliÅŸtirdikleri silahlarla, açık denizde karşılaÅŸtıkları düÅŸman gemilerini, daha görüÅŸ menziline girmeden vuracak durumdaydılar. Böylece neredeyse Dünyanın tamamını iÅŸgal ettiler. Fransız Krallığının ardından, binlerce yıldır devam eden imparatorluklar teker teker tarihe gömüldü. Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu, Rus çarlığı, Alman Ä°mparatorluÄŸu ve açık denizlerde Ä°ngiltere’nin en büyük rakibi Japon imparatorluÄŸu bundan kurtulamadı. Fransa’da baÅŸlayan demokrasi dalgası Dünyayı kapladı. Ä°mparatorlar devrilirken ayakta kalan tek krallık Ä°ngiltere oldu. Ä°ngiltere bu anlamda bütün Kralları deviren krallıktır. Bu unvanı fazlasıyla hak etmektedir.

     Fransız Devriminin dalgası dünyayı yalıyor; imparator ve krallar yerlerini halkın seçtiÄŸi hükümetlere terk ediyordu. Halk egemenliÄŸini deklare eden anayasaları ile çeÅŸitli isimlerde yeni devletler tarih sahnesinde yer tuttular. Dünya üzerindeki 3-5 devletten yüzlerce devlet meydana geldi. Dünya deÄŸiÅŸirken Ä°ngiltere Krallığı hiçbir ÅŸey olmamış gibi davranamazdı. Fransız devriminin kültürel ateÅŸi insanlığı tutuÅŸturmuÅŸtu bir kere! Ä°nsanlar Krallık ve Ä°mparatorlukla yönetilmeyi aÅŸağılık görüyorlardı. Büyük Britanya Krallığı da çaÄŸa ayak uydurdu. Mücbir sebep yokken parlamenter, demokratik yönetime tahvil odu. Belki de bir daha geri gelmemek üzere krallıklar dönemi sona erdi.

   Ä°ngiltere! Bütün krallıkları yenen; yıkan krallık! Milyonlarca insanının öldüÄŸü savaÅŸlardan sonra yıkılıp kurulan cumhuriyet yönetimlerine inat, bir nefesle yok oldu. Büyük savaÅŸlar sonucu ve yenilerek deÄŸil; kendiliÄŸinden çekildi.

    Tarihin en büyük devrimi, Fransız devrimi; dalga dalga dünyaya yayılırken Fransa’nın sömürgelerini kaybederek küçülmesi hatta Alman çizmeleri altında ezilmesi trajik bir durumdur. Fransa Ä°ngiltere’ye Waterloo’da yenilmiÅŸti ama Fransa da Ä°ngiltere’de ve Ä°ngiltere’nin çekildiÄŸi her bölgede devrim ilkelerini yayarak; kültürel alanda baÅŸarılı olmuÅŸtu. Ä°ngiltere dünyayı iÅŸgal ededursun insanlığın yüreÄŸi Fransız devrimi ilkeleriyle atıyordu.    Batının iki hızlısından Ä°ngiltere savaÅŸta, kültürde Fransa galip geldi. Her krallığı yenen krallık Ä°ngiltere, krallarını devirip iÅŸgal ettiÄŸi her yerden çekildi. ÇekildiÄŸi her yerde Fransız devrimi ilkeleri yeÅŸerdi, büyüdü. Bu belki de Fransa’nın intikamıydı.

    Fransız devrimi, Ä°ngiltere’nin kesin siyasi galip olarak doÄŸduÄŸu dünyada yeni bir din kadar etkin oldu. Dünyanın neresine gitseniz ve hangi inançtan insanla karşılaÅŸsanız; bu ilkelerin yılmaz savunucusu olarak görürsünüz. Fransız devrimi ilkeleri adeta insanlığın ortak dini haline geldi. Müslümanlar dahi demokrasi, insan hakları, kadın hakları, cumhuriyetçilik, parlamenter yönetim gibi bu yeni kavramları kabullenmeyenleri kendilerinden saymadılar; saymıyorlar.

     Kültürel anlamda bir din gibi itibar gören Fransız devrimlerine inat; Ä°ngiliz ve Amerikan siyasi hegomanyası sizleri de ÅŸaşırtıyor mu?