BU SITE Selami ÇEKMEG?L’in Yegenleri: Melike TANBERK ve Fatih ZEYVELI'nin beyaz.net ekibi ile birlikte M.Said ÇEKMEGIL an?sina ARMAGANIDIR!
Anasayfa
Bir Milletin Ruhunu Yapan MAARİF VE MUALLİMİN ÖNEMİ
Yazar Eyüp BEYHAN
24-09-2011
Bir Milletin Ruhunu Yapan MAARÄ°F ve MUALLÄ°MÄ°N ÖNEMÄ°
Eyüp BEYHAN
EÄŸitim ve öÄŸretim yılı baÅŸladı. Bugünün verileriyle 16
milyon öÄŸrenci ve 700 bini aÅŸkın öÄŸretmen ders başı yaptı. Öncellikle Ülkemize,
milletimize hayırlı olmasını dilerim, çocuklarımızın, gençlerimizin bu eÄŸitim
ve öÄŸretim döneminde Muaffak olmasını diliyorum.
Eğitim kavramı ile karşılaştığımızda her birimiz bu kavrama
karşılık bulacak ifadeler muhakkak kullanabiliriz. Zira insanın var oluşundan
beri eÄŸitim, hiç durmadan iÅŸleyen bir süreç olmuÅŸtur. Farkında olalım yada
olmayalım devamlı iÅŸleyen bu eÄŸitim sürecinin içerisinde yer alıyorsak, bu
kavramı çok iyi kavramamız gerekir.
Osmanlıca “terbiye” kavramında karşılık bulan eÄŸitim; Batı dillerinde
“educare” beslemek, “educario” geliÅŸtirici ortam hazırlamak, “educere” ise
yükseltmek yukarı kaldırmak anlamına gelmektedir. KiÅŸinin zihni, bedeni,
duygusal, toplumsal yeteneklerinin, davranışlarının istenilen doğrultuda
geliÅŸtirilmesi, ya da ona bir takım amaçlara dönük yeni yetenekler,
davranışlar, bilgiler kazandırılması yolundaki çalışmaların tümüdür. En yaygın
kullanımıyla bireylerin davranışlarında kendi yaşantıları yoluyla kasıtlı ve
istendik deÄŸiÅŸmeler meydana getirme sürecidir.
Türkçe ’de ise, ‘eÄŸitim’ kavramı 1940’lardan beri, maarif,
tedrisat, talim ve terbiye gibi sözcüklere karşılık gelecek ÅŸekilde
kullanılmaktadır (Ä°.E.BaÅŸaran,EÄŸitime GiriÅŸ. Ankara: Sevinç Matbaası1984:14).
DiÄŸer bir ifadeyle eÄŸitim kavramı söz konusu bu dört sözcüÄŸü içermektedir. Yani
terbiyeden kastedilen bakma, besleme, büyütme, ilim, edep öÄŸretme, talim,
alıştırma, yetiÅŸtirme, edep öÄŸrenmesine vesile olacak tarzda hafif surette ceza
verme gibi anlamlar; maarif ve tedrisattan kastedilen öÄŸretim ve bilgilendirme;
talimden kastedilen de öÄŸrenilenlerin hayata geçirilmesi (M.DoÄŸan, Büyük Türkçe
Sözlük. Ä°stanbul: Ä°z Yayıncılık. 1996:1066, 723, 1055, 1041) gibi anlamlar
dilimizde eğitim kavramını ifade etmektedir.
Bu baÄŸlamda eÄŸitim kavramı köken itibariyle Türkçede eÄŸ,
eÄŸmek, fiil kökünden türetilmiÅŸ olup, bükmek, uygulamak, öÄŸretmek, yetiÅŸtirmek,
geliştirmek, alıştırmak, egemenlik altına almak, yenilgiye uğratmak, ezmek,
kırmak, yönlendirmek gibi anlamlara gelmektedir (Z.EyüboÄŸlu,Türkçe Kökler
SözlüÄŸü. Ä°stanbul: Remzi Kitapevi1997:76).
Bilindiği gibi eğitim, yetişen nesillerin topluma intibakını
saÄŸlamak, millî kültürü genç kuÅŸaklara aktarmak, böylece fert ve cemiyet
hayatında bir denge ve ahenk meydana getirme faaliyetidir. Eğitim ailede,
okulda ve çevrede hayat boyu süren bir etkileÅŸimin adıdır. Her devlet, kendi
toplumunun deÄŸer yargılarına, zamana, ekonomik ve diÄŸer ÅŸartlara göre bir
eğitim sistemini ve anlayışını benimser.
Unutmamak gerekir ki, “bir milletin ruhunu yapan maariftir”.
Maarife yani eğitime değer vermeyiş milletin ruhunun yıkılışını hazırlar.
Åžüphesiz bir ülkenin kalkınmasında temel unsur eÄŸitimdir. EÄŸitim, belli bir
toplumun varoluÅŸunu ve ilerleyiÅŸini güvenceye baÄŸlamak amacıyla üyelerine
gerekli bilgi, beceri, düÅŸünce ve davranış kalıplarını aktarması sürecidir. Bir
ülkenin insan kaynağı o ülkenin en deÄŸerli varlığını teÅŸkil etmektedir. EÄŸitim
ise, insan için en önemli öÄŸelerden biridir. Bu nedenle bir ülkenin kalkınması
insanlarının eÄŸitim seviyesi ile doÄŸru orantılıdır. Çünkü kalkınmanın gerçekleÅŸmesinde,
doğal kaynaklar ve sermaye gibi ekonomik unsurların kullanılması insan
becerisine baÄŸlıdır ve insan bu beceriyi eÄŸitimle kazanmaktadır. Aynı görüÅŸe
sahip olan Milli eÄŸitim Bakanı Ömer Dinçer ÅŸu tespitte bulunuyor:“Bu ülkenin
kalkınmasını istiyorsak mesela 2023 yılında tüm dünya ekonomileri içerisinde
ilk 10'da olmak istiyorsak, bence eÄŸitime önem vermeliyiz, çocuklarımızı
uluslararası rekabete açık kabiliyetler haline getirmeliyiz. O yüzden Milli
EÄŸitim Bakanlığı, artık sübjektif, ideolojik tartışmaların dışında algılanmalı,
burayı çok rasyonel ve bu ülkenin geleceÄŸini belirleyen alan olarak görmeli ve
bunun üzerinden fikir yürütmeliyiz kanaatindeyim.”
Milli eÄŸitim bakanlığı eÄŸitimde köklü bir reform
gerçekleÅŸtirerek çağın koÅŸullarına uygun yeni bir maarif sistemi tesis
edileceği kanaatindeyim. Milli ve manevi değerlerin referans alındığı bir
eğitim sisteminin oluşması temel arzumuz olunduğunu belirtmeliyim. Eğitim
sistemimizin “ithal” konumdan çıkartılıp “milli” bir eÄŸitim sistemine
dönüÅŸtürülmesi, bu ülkeye ve millete en büyük hizmet olsa gerek.
Neslin yetiÅŸmesinde en büyük rolün öÄŸretmenlere düÅŸtüÄŸü bir
gerçektir.Her büyük mütefekkirin bir gençlik tahayyülü vardır. Biz bunu Mehmet
Akif’in Asımın Neslinde, Necip Fazıl’ın Büyü DoÄŸu Neslinde, Sezai Karakoç’un
DiriliÅŸ neslinde ve burada zikretmeden geçilemeyecek Ali Ulvi Kurucu’nun
ateÅŸler içinde fakat yanmayan gençliÄŸinde görebiliriz. Üstat Nurettin Topçu
gençlik tahayyülünü Beklenen Gençlik yazısında ortaya koyuyor. Topçu, gençliÄŸin
bitmeyen enerjisi ile hayat aşısı verilen milletlerin mutlaka medeniyet
basamaklarında yükseleceÄŸini ifade ediyor. GençliÄŸe verilecek hayat aşısını
yapma görevinin de ancak maarif sisteminin iÅŸi olduÄŸunu ortaya koyarak öncü
neslin inÅŸasında eÄŸitimin ve öÄŸretmenin önemini hatırlatıyor.PadiÅŸahlar,
şehzadelerini muallime emanet ederler ve onların ruh yapılarını her bakımdan
hocalarına teslim ederlerdi.Orhan’ı yetiÅŸtiren, Fatih’i cihanda harika bir
manevi olgunluğa sahip kılan muallimlerdir.
Ä°yi bir neslin çıkmasının yolunun, en iyi eÄŸitimcinin elinde
geçtiÄŸini vurgulayan Eflatun, ÅŸu önemli tespiti vurgulamaktadır: “Halkın
yaÅŸaması ve mutlu olması isteniyorsa, eÄŸitim ön plana alınmalıdır. EÄŸitim
işleri, yurttaşların en iyisine verilmelidir. Kendisi erdemli olmayan kişinin;
bir baÅŸkasını erdemli yapması düÅŸünülemez. EÄŸitimin amacı her ÅŸeyden önce erdem
sevgisini genç kuÅŸaklara aşılanmalıdır..”
EÄŸitim ve öÄŸretim sürecinde öÄŸretmenlerin mesuliyetine
deÄŸindikten sonra, öÄŸrenci öÄŸretmen iliÅŸkisini sergileyen, Hatice Kültür adlı
öÄŸrencinin 1990 yılı öÄŸretmenler gününde yazdığı, vicdan meselesi olan
öÄŸretmenlik mesleÄŸini icra eden öÄŸretmenin vicdanına seslenen ÅŸiir ile yazımı
noktalıyorum.
Ben bir gülüm, sen bahçıvan
Çok açarsam eser senin;
Mis kokarsam hüner senin,
Ama bir de soluversem
Günah senin, günah senin öÄŸretmenim...
Ben tohumum, çiftçi sensin
Çok sularsan ürün senin;
Bol olursam verim senin
Ama bir de çürütürsen,
Hata senin, hata senin öÄŸretmenim...
Ben elmasım, sanat sensin
Pırlantaysam emek senin;
Parlıyorsam ışık senin,
Ama bir de parçalarsan,
Kırık senin, kırık senin öÄŸretmenim...
Ben boÅŸ defter, kalem sensin,
Doğru yazsan yarın senin;
Güzel yazsan ikbal senin
Ama bir de karalarsan
Vicdan senin, vicdan senin öÄŸretmenim...
Ben öÄŸrenci, sen öÄŸretmen,
BaÅŸarırsam hüner senin;
Kazanırsam zafer senin
Ama bir de kaybedersem
Yok baÅŸka diyecek sözüm
Yorum senin, yorum senin öÄŸretmenim.
Eyüp BEYHAN
Yorum
Gelin Bir de Steve Jobs'u dinleyelim... Yazar Admin açık 2011-09-30 06:45:27Steeve Jobs diyor ki dolaylı olarak bu alanda: http://www.youtube.com/watch?v=9Gj-pwYQFKI&feature=youtube_gdata_player&noredirect=1
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler. Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.