Gelelim iÅŸin özüne... Ahmet ALTAN-Taraf, 20.09.2011 Okula giden çocuklara rastladım dün yollarda. Onlar için çok üzüldüm. Zavallı “eÄŸitim mahkûmları”, hayatlarının en güzel, en eÄŸlenceli olması gereken yıllarını, daha sonra unutacakları bir sürü saçmalığı öÄŸrenmek, ciddi bir “beyin yıkamasından” geçmek, kiÅŸiliklerini, tek tip adam yetiÅŸtiren “tornaya” teslim etmek için harcayacaklar.
Gidecekleri okulların birinci amacı, onlara “ulu önder” Atatürk’ün müthiÅŸ bir adam olduÄŸunu, hiç hata yapmadığını ve Türkiye’yi sadece Atatürk’ün yaptıklarını tekrar etmenin kurtaracağını ezberletmek, zihinlerine bu yalanı kazımak olacak.
Cumhuriyet tarihi boyunca okullar bunu yaptılar.
Dün yazıiÅŸleri toplantısında TuÄŸba, çocukluÄŸunda en büyük korkusunun “Allah mı daha büyük, Atatürk mü daha büyük” sorusuyla karşılaÅŸmak olduÄŸunu, çocukken hangisinin daha büyük olduÄŸuna bir türlü karar veremediÄŸini anlatıyordu.
Çocukları bu tür korkulara iten bir eÄŸitimden geçti insanlar bu ülkede, hâlâ da geçiyorlar.
Yeni Milli EÄŸitim Bakanı bazı deÄŸiÅŸiklikler yapmaya çalışıyor ama dün KürÅŸat Bumin’in yazısında yer verdiÄŸi YÖK Kanunu’nun giriÅŸi “yükseköÄŸrenim”in amacını anlatmaya ÅŸu maddeyle baÅŸlıyor:
“1- Atatürk ilke ve inkılâpları doÄŸrultusunda Atatürk milliyetçiliÄŸine baÄŸlı...”
Gerisini yazmaya bile gerek yok, birinci amacı bu olan bir üniversiteden çıkacak insanların “özgür düÅŸünceli” bireyler olması mümkün mü sizce?
Zaten bizdeki eÄŸitimin amacı, “özgür düÅŸünceli birey” deÄŸil, itaatkâr bir sürüye, öÄŸrendiÄŸi ezberleri tekrar eden koyunlar yetiÅŸtirmektir.
Cumhuriyet’in eÄŸitim anlayışı ve amacı da budur.
Daha sakatlık adından baÅŸlıyor, ne demek “milli” eÄŸitim?
FiziÄŸin, coÄŸrafyanın, biyolojinin, kimyanın “millisi” nasıl oluyor?
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler. Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |