“Ben Türkiye’deki eÄŸitim sistemine hiçbir zaman saygı duymadım!..”
“Duymuyorum!..”
“Ve köklü deÄŸiÅŸimler olmazsa duymayacağım!..”
•
EÄŸitim iÅŸini beceremiyoruz...
Becermemize izin vermiyorlar veya!..
Selami Çekmegil üstadımızın Ä°ngiltere anılarından...
Zamanında, Ä°ngiltere’de, Ä°ngiliz çocuklarından çok daha baÅŸarılı olan Hindistanlı, Pakistanlı öÄŸrencileri iÄŸdiÅŸ etmek için bir program uygulamışlar...
Ä°ngiliz çocuklarına hayatı, hayatta lazım olacakları öÄŸretirken; kendi çocuklarından çok daha zeki olan “diÄŸerlerine” logaritma cetvelini ezberletmiÅŸler!..
Ve böylece, “zekaları dumura uÄŸratılmış” bir “Müslüman nesil” meydana getirmiÅŸler!..
Yusuf Ä°slam yani eski adıyla Cat Stevens Ä°ngiltere’deki modeli anlatırken der ki;
“Müslümanlara istedikleri kadar hak verir gibi görünsünler... Bunun bir hükmü yok... DeÄŸil mi ki kumanda onların elinde, deÄŸil mi ki müfredatı onlar belirliyorlar, iÅŸ bitmiÅŸtir. Kendi eÄŸitim modelimizi uygulamadığımız okul, bize yüktür!..”
•
Yük, vallahi yük!..
Åžu hale bak; altı yaşında okula aldığın çocuÄŸu, hiç sınıfta kalmamış olsa onsekizine kadar -ne bu dünyaya ne de öte aleme yarar- bir sistem içinde öÄŸüt ve at dışarı!..
“Düz lise” imiÅŸ!..
Ne demek bu?..
Matematik dedikleri “Varsa yoksa kümeler!..”
Her ders yılının “kümeler” denilen konuyla baÅŸlaması farzmış gibi...
Ä°ngilizce’de dön dolaÅŸ; “kontinyus tens!”
Bir de...
“Ay en ci” takısı!..
Dön dolaÅŸ;
Şat dı dor!...
Opın dı dor!..
Mistır end misıs Bırawn went tu dı si sayd!..
Åžadap!..
•
Köhne sistem; 14 yılda “Bu ayakkabı sıktı, bir numara büyüÄŸünü verebilir misiniz?” diyebilecek kadar olsun Ä°ngilizce öÄŸretemiyorsa, vur beline gitsin!..
Bırak onu bunu;
Ä°ngilizce öÄŸretmenlerinin kaçı Ä°ngilizce bilir acaba?..
Memurlar.net’e bir arkadaÅŸ yazmış:
“Hazırladığımız Avrupa projesinin özetini çevirmesi için müdürümüz, Ä°ngilizce öÄŸretmenine verdi. Ä°ngilizce öÄŸreten arkadaÅŸ bana, ‘Hocam bu cümleleri google devrik çeviriyor!’ deyince... ‘Google’u ancak sözlük gibi kullanabileceÄŸini, oradaki cümle çevirilerinin hatalı olduÄŸunu’ söyledim. ArkadaÅŸ ‘Eee peki nasıl çeviriceÄŸiz biz bunu?’ demez mi!.. Allah Allah; bu arkadaÅŸlar nasıl mezun oluyorlar, anlamadım arkadaÅŸ!..”
•
Anlaşılmayacak ne var;
Onları mezun edenler de bilmiyor ki işini!..
•
Kusur öÄŸretmende filan deÄŸil; diÄŸer alanlar neyse, lisan alanı da o...
Bu işler ezberle olmaz, merak lazım, kabiliyet lazım.
Ä°lgi, kabiliyet ölçen bir sisteminiz yoksa, “google” yön verir böyle hayatlarınıza!..
•
Geçen bir arkadaÅŸ dedi ki;
“Kız on sekizinde ve lisede!.. Hani üniversitede olsa kabul edilir ama, öyle hakkıyla evlenebilecek görüntüdeyken lise sona göndermek zoruma gidiyor!.. Öyle koca kız, forma içinde!.. “
Malûm, lise üç seneydi, dörde çıktı;
“EÄŸitimin boyunu uzatamıyorsan, mezunların boyunu uzat” modeli!..
Formalı genç kızlar ve formalı delikanlılar...
Bir arada, arkadaÅŸça!..
¥
Programda bunları anlatmaya çalıştım; anlatamadıklarım da oldu..
Mesela...
Çocuklara ne tavsiye ettiÄŸimi sordular...
Vakit kafi gelmedi, bir sonraki programa bıraktım...
Yeni Akit okuyucularının önceliÄŸi var elbet;
Her girdiÄŸi sınavı kazanmış, bununla birlikte beynini de “sisteme” kaptırmamış, kafayı ütületmemiÅŸ bir aÄŸabeyleri olarak, kardeÅŸlerime, yavrularıma acayip taktikler verecem...
Kısmetse yarın.