MEMUR VERGÄ° VERMEZ!
![](http://t2.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcToxAl40-Yyt1OKRdaxqUW8Q2zlljACNyFUMkr9jUlF26z518Xl) Engin ARDIÇ, Sabah Gazetasi-25.07.2011
Hükümeti devirmek için çok uÄŸraÅŸan ama baÅŸaramayan Koç Holding basınının uzmanları ortaya çok önemli gibi görünen bir soru atmışlar: Ä°ÅŸçi niçin memurdan beÅŸ kat daha fazla vergi ödüyor? Memur hiç ödemiyor ki!... Bunu da ekleselerdi keÅŸke. Ä°ÅŸçi memurun gözünde her zaman "ayaktakımı" olduÄŸu için çok vergi ödüyor. "Kaçıramadığı" için çok vergi ödüyor. Emek pazarında, senede yirmi bin lira kazanan kuyumcular, otuz bin lira kazanan müteahhitler olamıyor... Memur da, altı yüz yıldır iktidarda olduÄŸu için, vergi mergi ödemiyor. Ivır kıvır bir sürü de "vergi dışı tazminat" alıyor üstelik.
Ä°mparatorluÄŸun son on yılında ve cumhuriyetin ilk yetmiÅŸ yılında, kolay kolay yargılanamazdı bile! Ä°ttihat ve Terakki Fırkası'nın 1913 yılında çıkardığı ve cumhuriyet döneminde her ne hikmetse(!) yürürlükten bir türlü kaldırılmayan bir imparatorluk kanununa göre, amirinin yazılı izni olmadan mahkemeye bile sevkedilemiyordu, hakkında soruÅŸturma bile açılamıyordu! Efendim biz imparatorluÄŸu tarihe gömmüÅŸtük ama bazı taraflarını da gömmemiÅŸtik... Yerseniz! Hani hep okuyorsunuz ya saÄŸda solda "vesayet rejimi" diye bir ÅŸey, iÅŸte anlayın ne halt olduÄŸunu... Memur ÅŸimdi de vergi mergi vermiyor. Çünkü devletin elemanıdır ve ödediÄŸi, daha doÄŸrusu öder gibi göründüÄŸü gelir vergisi, yalnızca "kâğıt üzerinde" bir anlam taşır. Devletin bir cebinden çıkarıp öbür cebine koyduÄŸu paraya vergi denmez. Bu bir kandırmacadır. ÖrneÄŸin devlet hastanesinde çalışan bir hemÅŸirenin gelir vergisi, SaÄŸlık Bakanlığı bütçesinin gider kaleminden çıkıp, Maliye Bakanlığı'nın gelir kalemine girmektedir, o kadar. Siz istediÄŸiniz kadar "hazineyi maliyeden ayırdık" deyin, bu teknik bir canbazlıktan ibarettir. Fark, cep farkıdır. Ceket devletin ceketidir. Ä°stediÄŸiniz memuru çevirip sorun, kaç lira vergi ödediÄŸini bilmez. O paranın yüzünü görmez ki bilsin! Laf aramızda, iÅŸçi de görmez ve bilmez. Bir iÅŸverenle ücret pazarlığı yaparken "brütünü konuÅŸan" iÅŸçi tarihte görülmemiÅŸtir! Kaynağında, "tevkif" yoluyla kesilen hiçbir vergi de hiçbir çalışanı ilgilendirmez. Ä°ÅŸçiyi, ödediÄŸi (öder gibi görünüp aslında patronun insafına bırakılmış) sigorta primi bile ilgilendirmez. Bu paranın miktarı üzerinde tasarruf gücü bulunmadığı gibi, iÅŸverenin bu parayı devlete yatırıp yatırmadığını denetleme gücü de yoktur. Åžirketin muhasebesine gidip "çıkarın bakalım defterleri, ödediniz mi benim sigorta primlerimi görelim" diye sorgu sual etse, kovalarlar. ("Çıkıntılık eden tehlikeli eleman" diye bir de kara listeye alırlar.) Bu durumda, memuru da iÅŸçiyi de, emekli olduÄŸunda eline geçecek "toplu paranın" tutarı ilgilendirir, bir de aydan aya alacağı emekli maaşının rakamı. O kadar. Ä°ÅŸçiden de memurdan da "gerçekten" vergi almak mı istiyorsunuz? Onu da burjuva gibi "beyana tabi" yaparsınız, ücret ya da maaşını kendisine "brüt" olarak ödersiniz (gelirinde ciddi bir artış saÄŸlanır), mart ayında da beyanname istersiniz. O zaman da kaç kiÅŸi kaç lira öder, merak ederim doÄŸrusu. Fakat bu durumda iÅŸçi de memur da, hiç deÄŸilse bazı sahtekâr serbest meslek sahipleriyle aynı düzeyde "kaçırma fırsatı eÅŸitliÄŸi" kazanmış olur! Bu iÅŸin çözümü yoktur, hiç boÅŸuna "solculuk" eder görünmeye çalışmayınız.
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler. Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |