Yusuf Ä°slâm :Aslında bunun cevabı belki bir Ä°ngiliz piskoposunun söylemiÅŸ olduÄŸu ÅŸu cümlede özetlenebilir.
Ä°ngiltere’de inÅŸa edilmekte olan camilerin artması üzerine kendisine sorulan bir soruya : “Biz bundan niye tedirgin olalım ki, onların çocukları bizim okullarımızda.” Camilerin Ä°ngiltere’de hızla artıyor olması ve faaliyetin çok gözükmesi meselenin sadece dış kabuÄŸudur. Bilinmektedir ki onlar da bilmektedirler ki
bu faaliyetler kendileri için gerçek bir tehlike oluÅŸturmamaktadır. Tıpkı Yahudi Sinagogları ve Budist tapınakları gibi. Ä°ngiltere’nin manzara olarak görünüÅŸünü zenginleÅŸtiren birer unsur. Müslümanların çocukları Ä°ngilizlerin okullarında okuduÄŸu sürece ve
okullarda da Ä°ngiliz eÄŸitim sistemi prensipleri geçerli olduÄŸu sürece, onların kültürü baskınlığını koruduÄŸu sürece bu onlar için bir tehdit deÄŸildir, hiçbir zaman. Fakat asıl onlar için en büyük tehdit ÅŸimdi bizim Ä°ngiltere’de kurmakta olduÄŸumuz okullardır. Ä°ÅŸte onlar için asıl tehlike bizim çocuklarımızı hem Ä°slami prensipler doÄŸrultusunda kurduÄŸumuz okullarda okutabilmemiz ve bunun yanı sıra bugünkü toplumu çok iyi tanıyıp, bugünkü toplumla mücadele edebilecekleri bilgileri onlara veriyor olabilmemizdir. Ä°slami eÄŸitimin hedefine bakıldığı zaman batılı eÄŸitimin hedeflerinden çok farklı olduÄŸunu görüyoruz. Ä°slami eÄŸitim, insanın, beÅŸerin karakterini, inançlarını, bütün bir hayat tarzını düzenleyecek ÅŸekilde pratikler getirmiÅŸtir.
Batılı eÄŸitim sisteminin amacı ise insanın maddi çıkarlarını ve maddi faydasını artıracak ÅŸekilde eÄŸiten bir eÄŸitim sistemidir ve bu eÄŸitim sisteminde insanın kendisi unutulmaktadır. Biz iÅŸte bu amacı gerçekleÅŸtirecek ÅŸekilde okullar açmaya baÅŸladık.
Ä°ktibas :Bu son noktada; yani onların okullarından çocuklarımızı ya da kendimizi, bahsettiÄŸiniz kendi okullarımıza aldığımız andan itibaren Ä°ngilizlerin tutumunda deÄŸiÅŸiklik oluyor mu? Yani anlayışlı (!) Ä°ngiliz olarak mı kalıyor yoksa yerine baÅŸka bir Ä°ngiliz mi geliyor ?
Yusuf Ä°slam : Önce bu Müslüman okulu, Ä°slami okul kavramı Ä°ngilizler tarafından çok sert bir ÅŸekilde tepki gördü. Bunun için birçok sun’i engeller sun’i mazeretler ileri sürüldü. Ve, ileri sürdükleri mazeretlerden en çirkin, en kötü olanı da ırk meselesi ile ilgili olarak ileri sürdükleri mazeretti. Çünkü, Ä°ngiltere’de yaÅŸayan Müslümanların birçoÄŸu, hemen hemen, büyük bir kısmı Asya kökenli idi. Bunlar yaklaşık olarak 2 milyon kadardır. Ve mazeret olarak siyahların okulları diye bir okul istemiyoruz demiÅŸlerdi. Ve tabii onların ileri sürdükleri bu mazeret, bu gerekçe bir Ä°ngiliz okul açtığı zaman ve bu okulda 21 ayrı milletten çocuk okumaya baÅŸladığı zaman tamamen suya düÅŸüyordu. Åžimdi okullar için ortaya koydukları bazı temel yerine getirilmesi gereken standartları ileri sürmeye baÅŸladılar. Fakat bu standartlar da bizim yerine getiremeyeceÄŸimiz standartlar deÄŸildir. Åžimdi onları da yapmaya baÅŸladık. Åžu anda Ä°slami okullara ve Ä°slami eÄŸitime karşı gösterilen genel olarak iki davranış görmekteyiz. Bir tarafta muhafazakarların güttüÄŸü politika, bu politika eÄŸitimde seçmeye imkan veren, ailenin hangi okula gitmek istediÄŸini seçebilmesine imkan veren bir politikadır. Dinle ilgili hiçbir ön kabule yer verilmesini kabul etmeyen, dinle ilgili bütün kavramları kaldırmak isteyen bir politikadır. Fakat, son zamanlarda bizim okulumuzun bulunduÄŸu bölgedeki bölge yönetimi bir bakıma belediye meclisi diÄŸer Hıristiyan ve Yahudi okullarına yapıldığı gibi bizim okulumuza da resmi maddi yardım yapılması yolunda bir karar aldı. Bu konuda tabii birçok tartışmalar çıktı fakat biz bu konuda gazetelerde, televizyonda bizimle yapılan çeÅŸitli röportajlarda ve çeÅŸitli yollardan fikrimizi kamuoyuna duyurmak istiyoruz. Haklılığımızı kamuoyuna anlatmaya çalışıyoruz.
(*) SOHBETLER, Yusuf İslam, Mektep Yayınları, İst. 1986
Not:
Bu metni kaynağından seçip tape ederek sitemize armaÄŸan eden TuÄŸba AKMAZ kardeÅŸimize yürekten teÅŸekkür ederiz.