Güngör Uras, Milliyet, 15.12.2010
Erol Sabancı dış basını yakından izler. “This crazy wold” baÅŸlığını taşıyan bir yazı ilgisini çekmiÅŸ. Kailash Sati isimli bir Hintlinin yazdığı yazıyı Türkçe’ye çevirdim. Bakalım hoÅŸunuza gidecek mi?
Japonlar bolca tasarruf ediyor. Paraları var, harcamıyor. Japonların ihracatları da ithalatlarından
fazla. Yıllık
dış ticaret fazlaları 100 milyar
dolar. Ve de bu durumda
Japon ekonomisi sallanıyor. Hatta çökmek üzere.
Amerikalılar çok az tasarruf ediyor. Hatta tasarrufları yok.
Amerika’nın ithalatı ihracatından çok çok fazla. Yılda 400 milyar dolar dış ticaret açıkları var. Buna raÄŸmen herkes Amerikan ekonomisinin güçlü olduÄŸunu söylüyor. Bu söylentilere inananların güveni arttıkça da Amerikan ekonomisi daha
güçlü hale geliyor.
Ä°yi de bu Amerikalılar harcamak için nereden para buluyor?
Japonya’dan,
Çin’den ve
Hindistan’dan.
Onlar kazandıkları parayı harcamıyor. Biriktiriyor. Tasarrufları ile yeÅŸil yeÅŸil Amerikan kâğıtlarını (banknotlarını) satın alıyor. Dolara yatırım yaptıklarını sanıyor. Amerikalılar da bu paraları harcıyor.
Yemeyenin parasını yerler Sadece Hindistan’ın döviz rezervlerinde 50 milyar dolarlık
ABD Hazine Kâğıdı var. Çinliler 180 milyar dolarlık birikimlerini, Japonya da trilyon dolarlık birikimini ABD Hazine Kâğıtları’na baÄŸlamış durumda.
Sonuç: Amerika dünyanın her köÅŸesinden 5 trilyon dolar toplamış. Dünya biriktiriyor. Amerikalılar doya doya harcıyor. Harcadıkça ekonomisinin çarkı dönüyor. BaÅŸka ülkelerde yaÅŸayanlar bu çarkın dönmesi için yemiyor, içmiyor, Amerika’ya günde 2 milyar dolar, 3 ayda bir 180 milyar dolar para gönderiyor.
Amerikalılar Çin’e yatırım yaptıklarını söyler durur.
Çinli bir iktisatçı soruyor: Amerika mı Çin’e daha fazla yatırıyor, yoksa Çin mi Amerika’ya?
Aynı soru Hindistan için de geçerli. ABD ekonomisini kalkındırmak için Hindistan’a yatırım yaptığını söylüyor. ABD’nin Hindistan yatırımları 20 milyar dolardan az. Hindistan’ın Amerikan kâğıtlarına baÄŸladığı para 50 milyar doların üzerinde. Niye bu saf ve bakir dünya, ABD’nin peÅŸine düÅŸüyor? Bunun sırrı Amerikalıların para biriktirmek yerine harcamayı sevmesinde. Koskoca Amerika harcadıkça ithalatı büyüyor. Amerika sattığından fazla o ülkelerden mal alıyor. Ä°ÅŸte Amerika’ya mal satma ümidi var ya... Ä°ÅŸte o ülkeleri sarhoÅŸ ediyor.
Fakir biriktiriyor zengin harcıyor Netice: Dünyada ekonominin büyümesi, Amerikalıların tüketiminin artmasına baÄŸlı. Amerikan halkının bu
tüketim çılgınlığı devam etmeli ki, dünya ülkeleri Amerika’ya mal satabilsin. Amerikan halkının tüketim çılgınlığının sürmesi ise para bulmasına baÄŸlı. O halde Amerika’ya mal satmak isteyen önce para göndermeli ki, Amerikalı o ülkelerin malını satın alabilsin.
Fakir mahallede dükkân açan mahalle bakkalının mal satabilmek için önce müÅŸterisinin cebine para koymasına benziyor. Bakkal müÅŸterinin cebine para koymazsa
satış yapamayacak. Dünya ülkeleri Amerika’nın karşısında çaresiz kalmış mahalle bakkalının durumuna düÅŸtü.
Amerika’yı finanse eden bakkalların önde geleni kim? Japonya. Ama baÅŸkalarına sorarsanız Japonya kötü durumda. Japonlar para harcamıyor. Japonya büyümüyor. Japonları para harcamaya yöneltmek için Japon hükümeti yapmadığını bırakmadı. Para biriktirenden
vergi alınıyor. Buna raÄŸmen Japonlar para harcamıyor. BaÅŸka ülkelerde ekonominin gücü olan tasarruf, Japon ekonomisini inim inim inleten bir hastalık haline geldi.
Bütün bunlardan ne ders alacağız? (1) Bir ülkede halk sadece tasarruf eder, harcamaz ise ekonomi canlanamaz.
Üretim, istihdam artamaz. (2) Sadece tasarruflara dayalı harcama deÄŸil, borçlanarak harcama da talebi büyütür, ekonomiyi canlandırır.
Sonuç: “Tasarruf etmek günah, harcamak sevaptır.” Tasarrufu bırakın, imkân ölçüsünde harcayın... Ancaaakkk... Bunun için önce, kendi harcamayarak size borç verecek ve parasını geri istemeyecek birilerini bulmanız gerektiÄŸini unutmayın!!!
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.