BÄ°R HATIRLANIÅžTIR SONBAHAR Eyüp BEYHAN Ne lâle zamanı ne de devr-i gül Bir tatlı hayâlin sonudur eylül Gül solar da, diner naÄŸme-i bülbül Bir tatlı hayâlin sonudur eylül V.Ali.TOK Kainatın her dem yeniden diriliÅŸ muÅŸtusu olan baharın, meyvaların sabırla olgunlaÅŸtığı yazın, bir gün batımıyla elveda mendilini sallayarak, yaÄŸmuru taşıyan bulutlar arasında, soÄŸuk esen rüzgarla merhaba nidalarıyla doÄŸan güneÅŸ, sonbaharın geldiÄŸinin melodisini çalıyor. Saniyeler dakikaları, dakikalar saatleri,saatler günleri, günler haftaları, haftalar ayları kovalarken takvimlerde eylül
mührünü basıyor. Pembe hayallerle ayakların yere basmadığı bahar ve uçarı yaz aylarından sonra ayakların tekrar gerçeklerle temas etmeye baÅŸladığı ilk aydır eylül… bir haykırış var eylül de; düÅŸüne bilene, okuya bilene, ben geldim öteler ötesinde, heybesinde dolu haberlerle…
Erguvan kokulu nevbahar, yerini ne çabuk savrulan hazan yapraklarına bıraktı. Hayallerimin mavisi hüzün gölgesine… su topraÄŸa karıştı. Yaprak topraÄŸa…toprak alabildiÄŸine sükuta… Devran döner, çıkagelir sonbahar bir hüzünlü beste eÅŸliÄŸinde. Ayva sarı, nar kırmızıdır bahçelerde. Dalları titrek bir sancı kuÅŸatmıştır. Sarı yapraklar birikir küf kokan kuytularda. Üzerinde yürürken insanı ürperten yaprak birikintileriyle birlikte yeÅŸilin saltanatı da sona ermiÅŸtir. Sonbaharın o hazan yemiÅŸ bahçelerinde artık sarının, grinin hükmü sürmektedir. Kadîm ve harabe bir yapının görüntüsüne eÅŸlik eden bir keman sesi gibi, Baki’nin yaz günlerinin ardından yaktığı ağıt düÅŸer dillere: “Nâm ü niÅŸane kalmadı fasl-ı bahardan DüÅŸdü çemende berg-i dıraht i’tibardan”(Sonbaharın gelmesiyle baharın ÅŸan ve ÅŸöhretinden eser kalmadı. Çimenlikteki aÄŸaçların yaprakları da itibar kaybına uÄŸradı.)
Ey çocukların ve yolcuların mevsimi, ey fakirlerin yakacak ve okul telaşı, ey ayrılıkları ince bir bıçak gibi içimize sokan mahir cerrah, ey köylülerin ve inÅŸaat iÅŸçilerinin hasat mevsimi, rençberin hakediÅŸi, ey ÅŸaÅŸkın aşıkların ayaklarını yere bastıran gerçek öÄŸretici, ey bunca sararış ve kurumanın ardından gelen en büyük hatırlatıcı, sarsıcı, ölüp ölüp yaratılmanın habercisi.Hazan mevsimi sen geldin hoÅŸ geldin, sefalar getirdin…
Mevsimlerin insan hayatıyla benzer yönleri vardır. Çocuklukta, gençlikte insan hep hayal kurar, “ÅŸöyle yapsam, böyle yapsam..” ÅŸeklinde. Yaz mevsimi insanın olgunluk dönemine benzer. Bu dönemde birtakım düÅŸüncelerini gerçekleÅŸtirmeye çalışır. Sonbahar ise artık kışın yaklaÅŸtığı, yani yolun sonunun göründüÄŸü mevsimdir. Sıkıntılar, dertler bu dönemde baÅŸlar. Bu yüzden güz, hüzün mevsimidir. Bir baÅŸka deyiÅŸle “ağır ağır çıkılan merdivende eteklerin güneÅŸ rengi bir yığın yaprak”la dolduÄŸu bir mevsimdir hazan…Bahardan ve yazdan sonra gelen hüzün… Hazan ve hüzün çiledaÅŸ iki kelime. Hep birbirlerini çaÄŸrıştırırlar. Ä°nsana hayatın ölümlü oluÅŸunu hatırlatır, bir ders verir âdeta. “Hazan ömrün bekâsı olmadığından alâmetdür” der Zâtî.
Hazan mevsimi denince Sonbahar aklına gelir insanın aklına. Hüzünlerin doruk noktasına ulaÅŸtığı, aÅŸkların, aÅŸklardaki ayrılıkların daha bir insanı vurduÄŸu mevsimdir bu.. Hazan mevsimi;dertlilerin derdine dert katar.. YataÄŸa düÅŸen hastaların ümitleri,tükenir azar azar ve bazen kış ölümleriyle yürekleri burkulur sevenlerin, Yahya Kemal’in hazan bahçesi ÅŸiiri tamda bunu tasvir ediyor: ‘Kalbim yine üzgün, seni andım da derinden Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden Yorgun ve kırılmış gibi en ince yerinden Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden Senden boÅŸalan baÄŸrıma gözyaÅŸları dolmuÅŸ Gördüm ki yazın bastığımız otları solmuÅŸ Son demde bu mevsim gibi benzimde kül olmuÅŸ
Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden’ Cahit Sıtkı Tarancı, hatıralarıyla halleÅŸirken, kanat çırpışın, cama vuruÅŸun boÅŸuna olduÄŸunu, güllerin açmayacağını, ötenlerin bülbül olmadığını ve bu rüzgârın baÅŸka rüzgâr olduÄŸunu söyledikten sonra çıkışmaktadır: “Ne istersiniz benden, / Bilmem ki hâtıralar, / Gelir gelmez sonbahar?”
Ä°ÅŸte böyledir hazan: “Güzeldir ama nazlıdır, Çirkindir ama sevimlidir. Solgundur ama sadedir, ÜÅŸütür ama sıcaktır.
Sonbahar bir ÅŸiirle karşılar, bir hüzünle konuk edilir, bir masalla uÄŸurlanır. Onu tanımadığınız adreslerde ararken susuzluÄŸunuzda bulur, vahalarda yüreÄŸine dokunur, son nefesinize yetiÅŸtirdiÄŸi kuru bir yaprakla kaybedersiniz.”
Åžairin dediÄŸi gibi; “Sonbahar belli ki bir hatırlatıştır”. Åžimdi doÄŸrulup deruni bir tefekkürle mevsimlerin bize hatırlatmak istediklrini yeniden okuma zamanıdır. Ä°ÅŸte o zaman sevgiliye varmanın kıymetini daha iyi anlarız. 20.09.2010 Eyüp Beyhan
|
Maalesef.. Yazar admin açık 2010-11-26 10:39:13 Bilmediğimiz teknik bir atak sonucu Sitemizdeki bu yazı da silinmiştir. Yeniden sunuyoruz. Yazardan ve izleyicilerimizden özür dileriz... kriter |
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler. Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |