(Bir Papazın dilinden)
" Endülüs Devleti'nin yıkılışının, yani medeniyetin zirvesindeki Müslüman bir milletin vahÅŸetin zirvesindeki bir Batı ulusu tarafından hunharca katlediliÅŸinin 514. yıldönümündeyiz.
Papaz Bartolome de Las Casas(*) 1542'de Ä°spanya Prensi II. Philip'e anılarını takdim etti. Dominiken Tarikatına mensup olan Las Casas tarihin tanık olduÄŸu en büyük katliamlardan birinin nasıl iÅŸlendiÄŸini inanılmaz derecede ayrıntıları ile anlatıyor ve Tanrı adına yola çıkılan bu seferlerde, Tanrı adına hareket edenlerin nasıl vahÅŸileÅŸtiÄŸini gözler önüne seriyordu. Ä°nsanlıkla adları bir arada anılması mümkün olamayan o Ä°spanyol kafilesinin vahÅŸetleri bakın bu eserde nasıl dile getiriliyordu:
"Ä°spanyollar atlarıyla, kılıçlarıyla ve mızraklarıyla yerlileri kolayca savuÅŸturup öldürdüler ve onlara karşı her türden vahÅŸeti sergilediler. Yerli yerleÅŸim bölgelerine zorla girerek, küçük çocuklar,yaÅŸlı erkekler, hamile kadınlar, hatta yeni doÄŸum yapmış
kadınlar dahil karşılarına çıkan herkesi katlettiler. Åžiddetle
vurarak parça parça kestiler, sürüler halinde ağıla toplanmış koyunlar gibi
karınlarını yardılar. Bir adamı tek bir darbede ikiye bölüp
bölemeyeceklerine veya bir kiÅŸinin başını gövdesinden ayırıp
ayıramayacaklarına ya da tek bir balta darbesiyle bağırsaklarını
çıkarıp çıkaramayacaklarına dair bahislere bile girdiler. Memeden kesilmemiÅŸ bebekleri ayaklarından tutup annelerinin göÄŸüslerinden ayırdılar ve baÅŸ aÅŸağı kayalara çarptılar. Bütün bunlar olurken diÄŸerleri ise gülüp
eÄŸleniyorlar, bebekleri omuzlarının üzerinden bir nehre atıp, "Kıvran,
seni gidi küçük velet!" diye bağırıyorlardı. Yollarına çıkan herkesi
öldürdüler, fırsat buldukça bir kadını ve bebeÄŸini tek bir hamleyle kılıçtan geçiriyorlardı. Kimseyi saÄŸ bırakmadılar, kurbanlarını ayaklarından asabilmek için özellikle ters L ÅŸeklinde geniÅŸ daraÄŸaçları kurarak bir defada on üç tanesini birden diri diri yakıyorlardı. Vücutlarına kuru saman baÄŸlayıp ateÅŸe veriyorlardı. Bazılarını öldürmeyip bileklerini kesiyorlar, ellerini öylece asılı bırakıp onlara, "Bu mektubu al" diyorlardı. Amaçlan, onları böyle zavallı durumlara düÅŸürerek, tepelerde gizlenenleri tehdit etmekti. Yerli liderleri ve eÅŸrafını ise yere çakılı iki yaba üzerine oturtulmuÅŸ dal parçalarından oluÅŸan, bir tür demirden düz ızgaraya baÄŸlayıp, kısık ateÅŸte kızartıyorlardı. Yerli liderler, yavaÅŸ yavaÅŸ ölürken çaresizlik içinde inliyorlardı. Zavallıcıkların inlemeleri Ä°spanyol komutanın uykusunu bölmüÅŸtü. Hemen esirlerin boÄŸulması için talimat verdi. Ancak, ortalama sıradan bir cellattan daha kana susamış olan infaz müfrezesinin başındaki iki adam (bu adamın kimliÄŸini biliyorum, hatta Sev illa'da bazı akrabalarıyla görüÅŸtüm), onları boÄŸarak eÄŸlencesini yarıda kesmek istemiyordu. Bu yüzden gürültü yapmalarını engellemek için bizzat kendi elleriyle ağızlarına tahta tıpa yerleÅŸtirdi ve kendi canı istediÄŸi zaman ölmeleri için ateÅŸi artırdı. Bütün bu olanları ve baÅŸka olayları kendi gözlerimle gördüm. Yerlilerin bir kısmı, bu merhametsiz ve insafsız katillerin pençesinden kurtulmak için tepelere ve daÄŸlara kaçınca, insan türünün bu amansız düÅŸmanları, izlerini bulmak için av köpeklerini eÄŸittiler. Bir yerliyi görür görmez saldırıp ısıran, parçalara ayırıp adeta bir avı yer gibi etlerini silip süpüren bu vahÅŸi köpekler, yerlilere çok zarar verdi; katliama ortak oldular. Ara sıra da olsa yerliler bir Avrupalıyı öldürdüÄŸünde (ki kendilerine karşı iÅŸlenen suçların hüyüklüÄŸü göz önüne alınırsa buna hakları da vardı), Ä°spanyollar kendi aralarında gayri resmî bir anlaÅŸma yaparak öldürülen her Avrupalı için yüz yerlinin idam edilmesine karar veriyorlardı. Bu vahÅŸeti iÅŸleyenler çok deÄŸil daha 35-40 sene önce Ä°spanya'daki sonuncu Ä°slâm devleti olan Endülüs Arap Devletini yıkanların ya kendileri ya da onların elinde yetiÅŸen
çocuklarydı.
Ä°nanıyoruz ki bu satırlar, Endülüslülerin nasıl bir katliamın kurbanı olduÄŸunu hissetmeniz için size yeterince ışık tutacaktır. ENDÜLÜS
DEVLETÄ°NÄ°N YIKILIÅžI Ä°spanya'daki sonuncu Ä°slâm devleti olan Endülüs
Devleti, 2 Ocak 1492'de Ä°spanyollar'ın eline geçti. Hıristiyan
Ä°spanyollar, Endülüs Devleti'ni yıkınca, görülmemiÅŸ bir vahÅŸet ile, ilim merkezi olan Endülüs'teki Müslümanları yok ettiler. Sonra da eÅŸsiz sanat eserlerini tahrip ettiler. Bu sırada Avrupa'nın en büyük ve medenî ÅŸehri olan Gırnata, feci yaÄŸmalara mâruz kaldı. Dünyanın en büyük kütüphanelerinden olan ve birkaç yüz bin kitabı bir araya getiren Gırnata Kütüphanesi'nin kitapları,Kardinal Cisneros'un emri ve Kral ile Kraliçe'nin tasvibiyle ÅŸehrin büyük meydanında tamamen yakıldı. Bu kitapların mühim kısmı, yeryüzünde tek nüsha idi. Halbuki, Müslümanlar, medeniyeti Ä°spanya'dan Avrupa'ya soktu. Fas, Kurtuba ve Gırnata Üniversitelerini kurup, batıya ilim ve fen ışıklarını yaydı. Hıristiyanlık âlemini uyandırıp, bugünkü müsbet ilerlemenin temelini attı. Dünya yüzündeki ilk üniversite, Fas'ın Fez ÅŸehrinde bulunan Keyruvan üniversitesidir. Endülüs Sultanı Üçüncü Abdurrahman, Kurtuba'da Dünyanın Ä°lk Tıp fakültesini kurdu. Bu fakülteye Avrupa'nın kralları bile tedâvi için gelirlerdi.
Ä°slam aleminin yeni bir 2 Ocak yaÅŸanmaması için yalnızca bilimin deÄŸil, ekonomik ve stratejik geliÅŸmelerine zirvesinde olması gerekirken, bulunduÄŸu konum hayli düÅŸündürücüdür...
______________________
(*) 1484 – 1566 Güney Amerika’da Emperyalizme karşı mücadelenin simgesi olmuÅŸ, bir Ä°spanyol rahibi
|
bir seyredin, on düşünün Yazar sanih açık 2010-04-25 10:15:41 http://videoizle.video75.com/R23Xx-mCpwL/when-the-moors-ruled-in-e/ | Seyredin ve düşünün Yazar sanih açık 2010-04-25 10:19:07 http://videoizle.video75.com/vy.php?n=CZ8UaihXoNb |
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler. Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |