ÅžEYTANLA YAÅžAMAK Raci DURCAN Müslüman’ın temel becerilerinden biri de ÅŸeytanla yaÅŸamayı baÅŸarmasıdır.
Ä°slam’ı anlamaya çalışırken zorlandığım konulardan başında; ÅŸeytanın yaratılışı ve insanı saptırma çabalarına Allah tarafından izin verilmiÅŸ olması geliyordu. Bu konunun toplum tarafından tam anlaşılmadığı kanaatini taşıyorum.
Müslümanların Hac ibadetini tamamlamalarında zorunlu kılınan olaylardan biri de ÅŸeytan taÅŸlamaktır. Buradaki taÅŸlama hadisesi bana hep ilginç gelmiÅŸtir. Çünkü taÅŸlama sonuçta bir yok etme deÄŸil; geçici olarak uzaklaÅŸtırma eylemidir. Müslüman ÅŸeytanı kati olarak yenmeyi, öldürüp yok etmeyi deÄŸil de onu yanından kovmayı amaçlamaktadır.
Bir mühendisin mekanik bir düÅŸünceyle yetiÅŸtiriliyor olmasından mıdır bilmiyorum bana her zaman sorunları kökünden çözmek kesin bir yöntem gibi görünmüÅŸtür. Bu mantıktan hareketle ÅŸeytanı kati olarak yenip daha sonraki hayatın günahsız ve itaatkar bir kul olarak tamamlamak daha anlamlı görünmüÅŸtür. Fakat bunun için insana bir yol verilmediÄŸini fark etmek zor deÄŸildir. Ä°nsanı bekleyen; ÅŸeytanla daimi bir kapışma; bazen maÄŸlubiyet ve acı, sonrasında zafer ve daha bilenmiÅŸ bir bilinçle hiç bitmeyecek olan savaÅŸa devam etmektir.
Konuya tam vakıf olunmadığında, ÅŸeytanın yaratılışının insanın varlığına aykırı olduÄŸu zannedilebilir. Nasıl öyle anlaşılmasın ki o Adem’i cennetten yeryüzüne indiren günahın müsebbibi; azmettiricisidir. Dünyada karşımıza çıkan her zorlukta insanoÄŸlunun bu hadiseyi hatırlayıp hayıflanmaması elde midir; ardında da ÅŸeytana lanet okumaması!..
DoÄŸrusu kendi adıma Adem’in yaptığından niçin ben sorumlu tutularak yeryüzünde bunca zorluÄŸa muhatap kılındığımı çok düÅŸünmüÅŸümdür. Siyasi olaylarla bu kadar yakından ilgilenmeseydim belki bu konunun kendimce çözümünü bulmam mümkün olmayacaktı.
ÖÄŸrencilik döneminde aynı evi paylaÅŸtığımız arkadaÅŸlardan hukuk tahsil edenler olması bazı konuları anlamama yardım eden unsurlardan biridir. Mesela Krallar bize mutlak güç sahibi insanlar ÅŸeklinde öÄŸretilmiÅŸlerdi. Onların halka vergi koyarken tepkiden çekinip mantıklı gelecek isimler altında halkı vergilendirdikleri Hukuk Fakültesi ders kitaplarında öÄŸretiliyordu; siyasi partilerin birbirilerine rakipmiÅŸ gibi görünüp aynı mihrak tarafından güdümlendirildiÄŸi de… Böylece muhalif partinin yaptıkları sadece iktidarın daha da güçlenmesine yol açıyordu. Öyle ya! Bir yerde bir güç odağı varsa ve her ÅŸeye hâkimse niçin baÅŸka bir güce müsaade etsin? Belki hayatta kalmasına müsaade eder ancak kendisiyle baÅŸa baÅŸ bir mücadeleye niçin göz yumsun? Bir güç rakibini tam yenmeden nasıl kendini emniyette hissedebilir ki?
Kavramlar tam yerine oturmayınca insan, ÅŸeytanı Allah’ın karşıtıymış gibi algılayabiliyor. Hâlbuki O, Allah’ın deÄŸil; insanın düÅŸmanıdır. Allah’ım emriyle serbest bırakılmıştır. Kâinatta hiçbir ÅŸey eÄŸlence olsun diye ve faydasız yaratılmadığı için ÅŸeytanın varlığı da insan için büyük nimetlerden biridir; ki bazen bizim aklımızı çeler, yanlışa sürükler ve sonrasında Rabbimizin büyüklüÄŸünü, ilmini ve kudretini daha iyi kavrarız.
Müslümanlığı seçen kiÅŸi ÅŸeytanla yaÅŸamayı kabullenmiÅŸtir. Åžeytanın varlığının sebebini anlamayanlar hayatı da kavrayamazlar. Åžeytanı kabullenen Müslüman hiçbir ÅŸeye militanca; yani yok etmek üzere düÅŸman olmaz. Åžeytanın varlığını anlamak onu yüce gönüllü, bilge bir kiÅŸi yapacaktır. Bu varlığı kabullendiÄŸinizde hayatta hiçbir ÅŸey size acı ve gerçekmiÅŸ gibi gelmeyecektir. Nasıl bir tiyatro sahnesinde oyuncular, oyun içinde birbirinin boÄŸazına sarılmışken oyundan sonra dost oluyorlarsa… Oyuncular oyundan sonra dost olurlar çünkü ortadaki ÅŸeyin bir oyun, bir eÄŸlence olduÄŸunu bilirler. Bunun gibi Müslüman da ÅŸeytan dahi olsa ona militanca düÅŸman olmaz. En fazla kendisini kötülüÄŸe yönelttiÄŸinde onu taÅŸlayarak yanından kovar.
Hayatı ve Rab'bimizi idrak etmeyi kolaylaÅŸtırsın diye ÅŸeytanı yaratıp serbest bırakan Allah ne büyük bir ilimin sahibidir! Rabbin yöntemini kavrayıp bunu insan yönetme (politika) sahnesinde kullanan akıl ne yaman bir akıldır!..
|
teşekkür Yazar burhan açık 2010-05-16 10:31:44 kıymetli kardeşim çok güzel kendine özgün yorumlarını dikkatle izliyorum ve istifade ediyorum.inş bu çalışmalarını bir kitapta toplar ve insanların istifadesine sunar. | Buyrun sema yapalım birlikte... Yazar semazen açık 2010-05-16 18:57:32 Yazara katılmak mümkün değil... Şeytanı yok etmek zaten beni ademin harcı değil ki... Yazar diyor ki: "Müslümanlığı seçen kişi şeytanla yaşamayı kabullenmiştir". Ben de diyorum ki: "müslüman şeytanla yaşamayı kabullenmez ve kabullenmemelidir de". Sait Çekmegil evine televizyon sokmayarak ne yapmıştır? Şeytanla birlikte yaşamayı reddetmiştir. Bu belki militanca bir düşmanlıktır ama cennette öncüler arasına sokacak bir olgudur ve bunu yapabilenlere ancak gıpta edilir. Sayın yazarı ve beğenilerini ifade eden Burhan Beyi bir kez daha tefekkür etmeye davet ediyorum.
|
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler. Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |