Bilal SÜRGEÇ

Mardinli Süryani tarihçi Hanna Dolapönü diyor ki”EÄŸer tarihin bir lezeti varsa, bu lezzet insanın gözünü açtığı yurdunda  gördüÄŸü  ışığın lezetidir.Bu lezzet kiminde yurduna  ait eserleri okumak kiminde  ise yazma ÅŸeklinde tecelli eder.”   Bu sözü, Ramazan Topraklı’nın  DeÄŸiÅŸen CoÄŸrafya ve ve Miryakefalon Savaşı isimli eseri elime geçince bir daha  anladım. 

Bundan bir kaça sene evvel her lisede farklı tarih kitapları okutulurdu. Åžimdi Milli EÄŸitim Bakanlığı dağıttığı için tek tip kitap dağıtılıyor. O zaman her tarih kitabında da Miryakekafalon Savaşı’nın gerçekleÅŸtiÄŸi alan farklı farklı yerler olarak belirtilirdi. 

Ramazan Topraklı, bir tarihçi deÄŸildir. O bir inÅŸaat yüksek mühendisidir. Ancak o, yaÅŸadığı  topraklara, bu toprakların geçmiÅŸine ilgisizi ve alakasız biri deÄŸildir. Miryakefalon savaşının geçtiÄŸi alanla ilgili çeliÅŸkili bilgiler veren tarih kitapları onun zihnini sürekli meÅŸgul etmiÅŸtir.  O bu kitabı ile tarihi kaynaklarda verilen yanlış bilgileri savaşın geçtiÄŸi bölgeyi asırlar sonra  adım adım dolaÅŸarak yer isimlerinin menÅŸeini,birbirine olan uzaklığını bir mühendis titizliÄŸi ile hesaplayarak tarihi bir sonuca ulaÅŸmıştır.  

“Osman Turan da Miryakefelaon Savaşı’nı Kundanlı arazisinde göstermiÅŸtir. Büyük Türkiye Tarihinde EÄŸiridir Gölü’nün az Kuzeyinde vs. Topraklı diÄŸer kaynakları da zikrederek çok iyi bildiÄŸi bu bölgede tarihçilerin “savaÅŸ oldu”dediÄŸi yerin  neden niçin o bölgede olmadığını tafsilatlı bir ÅŸekilde izah eder. Topraklı ulaÅŸtığı neticeyi ÅŸöyle izah eder “Uygun yer aramaktan  yorgun düÅŸtüÄŸümüz  bir sırada  Osmanlı arÅŸivlerindeki küçük bir kayıt Hızır eriÅŸir gibi imdadımıza eriÅŸti. Bu kayıt “Vakf-ı köprü-yi kariye-iyenice nakit 400 ribhinden hasıl olana meremmetine sarf oluna deyu meÅŸruttur.”yazısıydı.Yenice Köyü köprüsü yeni yollar, yeni geçitler demekti.” Topraklı bu bilgiden sonra yakaladığı ip ucu ile tarihi sonucu ulaÅŸmış oluyordu.