Y. Bülent Bakiler - Türkiye, 2010-01-10 

Elli yıldan beri, kanaatim maalesef deÄŸiÅŸmedi: Bizim Alevilerimiz de, Sünnilerimiz de Hz. Ali Efendimizi ve onun mübarek Ehl-i Beytini yeteri kadar bilmiyorlar. Türkiye’mizde bir Alevi-Sünni gerginliÄŸi varsa, sebebi cehaletimizdendir.

Bazı yazılarım dolayısıyla öyle mektuplar alıyorum ki donup kalıyorum. Mesela bir yazımda demiÅŸtim ki: Hacı BektaÅŸ Veli, Ä°slâmiyeti Åžeriat-Tarikat-Marifet-Hakikat kapılarına baÄŸlanarak açıklıyor. Ayrıca her kapının on makamını da dikkatimize sunuyor. O yazımdan sonra,

27 yaşındaolduÄŸunu yazan bir Alevi gencimiz, beni aklınca küçümsüyor ÅŸöyle diyordu: “Bu yazdıklarınız Hacı BektaÅŸ Veli’nin deÄŸil, Hacı Bâkilerin uydurmalarıdır.” Kendisine, Hacı BektaÅŸ Veli’nin MAKALAT isimli eserinin fotokopisini çekerek gönderdim. Terbiyesini takınarak cevap verdi: “BilmiyormuÅŸum! ÖÄŸrendim!” dedi...

Geçen yazımda da demiÅŸtim ki: Hz. Ali Efendimizin üç oÄŸlunun ismi: Ebubekir, Ömer ve Osman’dır. Hz. Ömer, aynı zamanda Hz. Ali’nin damadıdır.

Bu defa Ä°lyas CoÅŸkun isimli okuyucumuz beni ÅŸaÅŸkına çevirdi. Diyor ki: “Hz. Ali’nin iki oÄŸlu var. Bunların isimleri: Hasan ve Hüseyin’dir. Hz. Ömer de Hz. Ali’nin damadı deÄŸildir. Bu hatanızı düzeltirseniz sevinirim.” Görülüyor ki Ä°lyas CoÅŸkun da, çok büyük yanlışlar içinde. Kendisine ve onun gibi düÅŸünenlere, Ahmet Cevdet PaÅŸa’nın o çok meÅŸhur Kısas-ı Enbiya isimli eserini okumalarını tavsiye ederim. Ahmet Cevdet PaÅŸa’nın otuz civarında ilmî eseri var. Ayrıca Bursa ve Haleb valiliklerinde bulundu. Maarif, Adliye, Dahiliye, Nafia Nazırı (Bakanı) olarak çalıştı. Ahmet Cevdet PaÅŸa, altı ciltlik Kısas-ı Enbiya eserinin 2. cildinin 160-161. sayfalarında ÅŸöyle yazıyor:

“Resul-i Ekrem, en sevgili kızı olan Hz. Fatıma’yı, Hz. Ali’ye verdi. Ondan: Hasan ve Hüseyin ile Muhassin adındaki oÄŸulları ile Büyük Zeynep, Büyük Ümmü Gülsüm, adındaki kızları oldu. Muhassin küçükken vefat etti. Büyük Ümmü Gülsüm, Hz. Peygamberin vefatından biraz evvel dünyaya gelmiÅŸti. Hz. Ömer, halife iken onunla evlenmek istedi. Hz. Ali: “Altı-yedi yaşındadır!” diye özür dilediyse de Hz. Ömer: “Maksadım, ancak peygamber sülalesine intisab etmektir” diyerek ısrar edince, Hz. Ömer’le evlendirildi. Ve sonra, Rukiye adındaki kızı ile Zeyd adındaki oÄŸlu oldu.

Hz. Ali, Fatıma’nın üstüne baÅŸka kadın almadı. Fakat onun vefatından sonra, baÅŸka kadınlar ve cariyeler aldı. Onlardan da, öteki evlatları olmuÅŸtur. Erkek çocukların isimleri ÅŸunlardır: Büyük Muhammed, Abbas, Osman, Cafer Abdullah, Ortanca Muhammed, Yahya, Avn, Büyük Ömer, Küçük Muhammed, Ubeydullah, Ebubekir.

Rukiye, Ümmül Hasen, Büyük Remle, Ümmül Hani, Meymune, Küçük Zeynep, Küçük Remle, Küçük Ümmü Gülsüm, Fatıma, Ümmül Kıram, Ümmü Seleme, Ümmü Cafer, Cemane, Ä°mame, Nefise.

Hz. Ali’nin zürriyeti Hasan-Hüseyin-Muhammed Ä°bn-i Hanife Abbas ve Ömer’den yayılmıştır. Öteki evlatlarının nesli devam etmemiÅŸtir!

Ä°lyas CoÅŸkun, büyük hatasını düzeltebilir mi acaba? Hz. Ali’nin Hz. Ebubekir’e, Hz. Ömer’e, Hz. Osman’a hiçbir kırgınlığı yoktu. Aksine büyük sevgisi, saygısı vardı.