Prof. Dr. Orhan TürkdoÄŸan  

Çekmegil’i Ä°slam davasının içinde tanıdım. GörüÅŸlerinde, inançlarında çıplak samimiyeti temsil eder. Türk düÅŸünce hayatında her gün yeni fikirlerin peÅŸinde koÅŸmanın adet haline geldiÄŸi bir toplumda, Çekmegil davanın en köklüsüne inanmakta, bu bayrağı Malatya gibi mütevazı bir kültür ortamında yükselmekle tanınır. 

Türk okuyucularına kazandırdığı birçok deÄŸerli araÅŸtırmaları arasında “Ä°nsanın Yolu Ä°slam” adlı eserinin özel bir yeri vardır.  

Existence (varoluÅŸ) felsefesinin evrende insanı hareket noktası olarak kabul eden modelin,  Ä°slam karşısında son derece dayanıksız kaldığını  Çekmegil’in bu incelemesini okuduÄŸumuz zaman daha iyi anlama imkânına sahip oluyorsunuz.

Ä°deolojiler denizinde daha çok fırtınalara tutulan toplumumuzda, bu eserin, çalkantılara karşı “iskot” noktasını ortaya koyması bakımından son derece yararlı olduÄŸu kanaatindeyim. 

Kısacası, “Ä°nsanın yolu Ä°slam”ı okurken hak bildiÄŸi bir davayı eli kelam tuttuÄŸu 1950’lerden bugüne kadar, hiçbir sapmaya meydan vermeden savunan bir ahlak tipinin en güçlü temsilcisini görür gibi olduÄŸumu bu satırlarda açıklamak isterim.

                                                                                           Nida Dergisi, Haziran 1980

Not: Bu yazı, Selma ARSLANER tarafından alıntılanarak sitemize armaÄŸan edilmiÅŸtir. kendisine teÅŸekkür ederiz...kriter