BU SITE Selami ÇEKMEG?L’in Yegenleri: Melike TANBERK ve Fatih ZEYVELI'nin beyaz.net ekibi ile birlikte M.Said ÇEKMEGIL an?sina ARMAGANIDIR!
Anasayfa
Domuz Gribinin Önlemi Prevent Swine Flu
Yazar Theodore Roosevelt (İclal BİRTEK'ten alınmıştır)
26-10-2009
Prevent Swine Flu
Theodore Roosevelt (*)
In a global epidemic of this nature, it's almost impossible to avoid coming into contact with H1N1 in spite of all precautions. Contact with H1N1 is not so much a problem as proliferation is. The only portals of entry are the nostrils and mouth/throat, so taking these simple steps while you are healthy is critical:
1. Frequent hand-washing.
2. "Hands-off-the- face" approach. Resist all temptations to touch any part of face.
3. Gargle twice a day with warm salt water (use Listerine if you don't trust salt).
*H1N1 takes 2-3 days after initial infection in the throat/nasal cavity to proliferate and show characteristic symptoms. Simple gargling prevents proliferation. In a way, gargling with salt water has the same effect on a healthy individual that Tamiflu has on an infected one. Don't underestimate this simple, inexpensive and powerful preventative method.
4. Similar to 3 above, clean your nostrils at least once every day with warm salt water.
* Blowing the nose hard once a day and swabbing both nostrils with cotton buds dipped in warm salt water is very effective in bringing down viral population.
5. Boost your natural immunity with foods that are rich in Vitamin C. If you have to supplement with Vitamin C tablets, make sure that it also has Zinc to boost absorption.
6. Drink as much warm liquids (tea, coffee, etc) as you can. Drinking warm liquids has the same effect as gargling, but in the reverse direction. They wash off proliferating viruses from the throat into the stomach where they cannot survive, proliferate or do any harm.
* This message is given by Dr. Vinay Goyal, who is an MBBS,DRM,DNB (Intensivist and Thyroid specialist) having clinical experience of over 20 years. He has worked in institutions like Hinduja Hospital, Bombay Hospital, Saifee Hospital, Tata Memorial. Presently, he is heading the Nuclear Medicine Department and Thyroid Clinic at Riddhivinayak Cardiac and Critical Centre, Malad, India.
"It is hard to fail, but it is worse never to have tried to succeed."
Not: yazı Amerika'da öÄŸrenci Ä°clal BÄ°RTEK kızımızdan e-mail yoluyla alınmıştır. TeÅŸekkür ederiz.
Yorum
Diyor ki İclal!... Yazar admin açık 2009-10-26 08:32:14Diyor ki İclal BİİRTEK:
Bu mail dogruysa abdest domus gribini önlemede yardimci bir etken. El yikamak, ağıza (tuzlu su ile demis) gargara yapmak, burun yikamak, yuz yikamak...
Yarattigi su icin Allah'a hamdolsun. Namazi ve abdesti yarattigi için de... hamdolsun.
Bir De Türkçe öneriler... Yazar admin açık 2009-10-28 19:28:16DOMUZ GRÄ°BÄ°’nden korunmak için basit fakat etkili önlemler. Mikrobun vücuda giriÅŸ noktaları yalnızca burun delikleri, ağız ve boÄŸaz yoluyla olmaktadır. Çok bulaşıcı bir yapıya sahip olmasından dolayı her türlü önleme karşı H1N1 virüsüyle temas etmekten kaçınmak veya korunmak imkânsızdır. H1N1 virüsüyle temas etmek virüsün vücutta çoÄŸalması kadar önemli deÄŸildir.
Sağlığınız yerinde ve H1N1 hastalık belirtileri göstermiyorken virüsün vücutta üremesini, belirtilerin daha da şiddetlenmesini ve ikincil enfeksiyonları n gelişmesini önlemek için dikkatimizi N95 veya tamiflu gibi ilaçları stoklamaya vermek yerine çoğu bildirgelerde bahsedilmeyen bazı çok basit önlemleri uygulayabiliriz.
2. “Hands-off-the- face” “Ellerinizle yüzünüze dokunmayın” yaklaşımı. Yemek, banyo ve yara bakımı gibi zorunluluklar dışında yüzünüzün herhangi bir yerine dokunmaktan kaçınınız.
3. Ilık tuzlu suyla günde iki kere gargara yapınız( tuza güvenmiyorsanı z listerin kullanınız). H1N1 ‘in boÄŸaz ve burun boÅŸluklarında çoÄŸalıp enfeksiyona sebep olarak karakteristik belirtileri göstermesi için 2 -3 güne ihtiyacı vardır. SaÄŸlıklı bir kiÅŸinin ılık, tuzlu suyla gargara yapmasının etkisi hastalığa yakalanmış olan bir kiÅŸinin tamiflu kullanması ile aynıdır. Bu basit ucuz fakat güçlü önleyici yöntemi küçümsemeyiniz.
4. Yukarıdaki 3. önleme benzer olarak; Burnunuzun içini en az günde bir kere ılık tuzlu suyla temizleyiniz. *Günde bir kere burnunuzu sümkürün ve sonra ılık tuzlu suya batırılmış pamuk tamponlarla silerek temizleyiniz. Bu yolla burnunuzda bulunak virüs sayısını etkili bir şekilde azaltmış olursunuz.
5. Narenciye suları gibi C vitamin bakımından zengin olan yiyecekler kullanarak doğal bağışıklığınızı güçlendiriniz. Eğer ilave olarak C vitamin kullanmak zorunda iseniz emilimi artırmak için mutlaka Çinko ile birlikte alınız.
6. Bitkisel çaylar, çay, kahve gibi sıcak veya ılık içeceklerden içebildiÄŸiniz kadar çok içiniz. * Sıcak içecekler içmek gargara yapmakla aynı etkiye sahiptir fakat ters yöne doÄŸru. Sıcak içecekler virüsleri yaÅŸamaları mümkün olmayan ortama sahip olan mideye doÄŸru yıkayarak götürürler. H1 N1 virüsü mide’de çoÄŸalamaz, herhangi bir zarar veremez ve hayatiyetını devam ettiremez.
Herkesin faydalanabilmesi için bu bilgiyi lütfen e-mail listenizde bulunan herkese iletiniz.
Zeytin Yaprağı Yazar admin açık 2009-10-31 09:23:51Değerli dostumuz Nail SAR bey tarafından iletilen aşağıdaki bilgileri de dikkate almakta yarar var. Admin
· Vücutta virüs ve zararlı mikropların üremesini önlüyor
· Bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve dengeliyor
· Zona hastalığını önlüyor
· Vücudun grip mikroplarıyla savaşmasına yardım ediyor. (Daha ne istiyorsunuz?)
Zeytin Yaprağı çayı ve ekstresi tüm grip mikroplarını öldürüyormuş. Domuz ve kuş gribi dahil... NAsıl mı?
Türk bilim adamları domuz ve kuş gribi mikrobunu parçalayıp yok eden oleoropein maddesini doğal yoldan bulmuşlar.Bende araştırdım bu madde en çok zeytin yaprağında bulunuyor. Zeytin yaprağını çay yaparak içmek yaterli ffffÇevirimdeki hatalarım için kusura bakmayın)
Zeytin Yaprağında çok güçlü antioksidanlar içeren geniş bir serbest radikal süpürücü özellikleri vardır. İçerisinde hafif büzücü özellikleri içeren geleneksel ateş düşürücü için kullanılabilir. Sağlıklı bir kardiyovasküler sistemi (KALP Damar sistemini) korumaya yardımcı olur ve normal kalp fonksiyon bakımında yardımcı olur.
Ayrıca annem hergün zeytin yaprağı çayı içer.Şükürler olsun bunun sayesinde şekeri ve tansiyonu normalde seyreder hep.............
Yazar Afra açık 2009-11-01 00:53:00 İclal Birtek'in yorumuna katılıyorum. Bence de ,domuz gribini önlemede en büyük etken, günde beş vakit abdest almak yeterli diye düşünüyorum.
AHMET BERHAN YILMAZ diyor ki... Yazar Melitenli açık 2009-11-01 19:00:37DOMUZ GRIBI OLANLAR OLECEK DE OLMAYANLAR OLMEYECEK MI?
Şehir dışında olmam münasebetiyle düşündüğüm herşeyi yazamayacağım fakat kısaca hem bilimsel hem de kendi düşüncelerimi yazayım istedim. Net ve bilimsel bilgiler dışında herşey magazinsel haberlerden öteye gitmiyor. Bilimsel gerçekleri söyleyeyim 1. Domuz gribi denen bu hastalık normalde mevsimsel gripten çok daha hafif seyreder ve daha az zararlıdır. 2. Domuz gribi de diğer gripler gibi immun sistemi (bağışıklık) çökmüş, zarar görmüş insanlarda tehlikeli ve öldürücü olabilir. 3. Domuz gribi de diğer gripler gibi ağır veya kronik hastalık geçirirenlerde ve hamilelerde tehlikelidir. 4. Domuz gribi de diğer gripler gibi sağlam bünyeliler de gelir ve gider tedavisi de dinlenmekten başka birşey değildir. 5. Domuz gribine alınan aşıların diğer aşılardan bir farkı ve farklı bir riski yoktur. 6. Mevsimsel grip aşısı olmak veya olmamak araında ne fark varsa domuz gribi aşısı da olmak veya olmamak aynıdır. 7. Herhangi bir grip size zarar vermeyecekse domuz gribi de size ve çoluk çocuğunuza zarar vermez. 8. Domuz gribinin tek tehlikesi biraz hızlı yayılmasıdır ama daha hafif seyrettiği için bu da çok önemli bir tehlike arzetmemektedir. 9. Siz hijyen kurallarına dikkat ediniz gerisini çok da önemsemeyiniz.
Peki bu abartı, bu panik ve bu heyecan nedir derseniz. 1. Olayın firmasal yönüne bakınız bu işten en az dünya çapında bir iki ay da on milyar dönecektir. (Türkiye 500 milyon dolar ödeyecektir - çok büyük bir rakam değildir) 2. Obama neden bu işi önemsedi? ABD firmaları bu parayı götürecektir ve başkan Obama da bu konuşmasıyla özellikle 3. sınıf ülkeler de bak ABD bile olayı ne kadar önemsiyor dedirtmiştir ve Obamanın yaptığı kendi firmalarının aşılarını pazarlama olayıdır. 3. Bizim hükümetimiz neden bu olayı farketmedi derseniz, şu an Ankara'dayım ve herkes herşeyi biliyor ama aşılar alınmadığı takdirde çıkacak yaygara daha fazla olacağı için alalım aldığımız için çıkacak yaygaraya katlanalım denilmiştir. 4. Domuz gribi ile ilgili önemli bir komitede bulunan bir Prof. Dr. dostum olayı bizden kimse dinlemiyor diyor. Çünkü basın mensupları bizi aradığında tedbir alınız ve bu olayı abartmayınız normal mevsim gribinden ölenler daha fazla olacak dediğimizde bizim bu beyanatlarımızı yayınlamıyorlar diye sitem ediyor ve Sayın basınımız neredeyse trafik kazasından ölenleri bile domuz gribinden öldü diye lanse edecekler diye ekliyor. Kısaca olayı abartanlar haber oluyor ama halkı sükunete davet eden bizleri kimse dinlemiyor diyor. 5. Sadece ABD'nde bu yıl domuz gribinden bin kişi ölürken, normal gripten yirmibin kişi ölmüştür neyin hesabı yapılmaktadır anlayan varsa beri gelsin. 6. Ayrıca kimse kendisini Tanrı yerine koyup şu kadar insan hastalanacak ve şu kadar insan ölecek dememelidir. Kötü senaryolarla bu milletin asabını bozmaya, paniğe sevketmeye kimsenin hakkı yoktur. 7. Herkes görevini iyi yapmalı kim ölecek, kim kalacak işini de yaradana bırakmalıdır. 8. Son söz bir hocamın lafıdır "HİÇBİR HASTALIK İNSANLARI ÖLDÜREMEZ İNSANLARI ALLAH YARATIR VE ALLAH ÖLDÜRÜR" Bu sebeple siz tedbirinizi alınız ve rahatınıza bakınız. DOMUZ GRİBİ OLANLAR ÖLECEK DE OLMAYANLAR ÖLMEYECEK Mİ? 9. Ben sadece vaka sayısı arttıkça timsah gözyaşı dökenlere acıyorum ve bunun hesabını hem bu dünyada hem de ahirette nasıl verecekler merak ediyorum.
Domuz gribi hakkında ... gereken bilgile Yazar admin açık 2009-11-05 20:21:19Değerli dost Nail Sar Bey'den Domuz Gribi konusuyla ilgili aşağıdaki bilgiler e-mail yoluyla sitemize iletilmiştir. Sunuyoruz:
Domuz gribi hakkında okunması gereken bilgiler;
Türk Tabipleri BirliÄŸi, domuz gribi ile ilgili güncel geliÅŸmeler doÄŸrultusunda, Prof. Dr. Murat Akova ve Doç. Dr. Alpay Azap’ın katılımıyla bir basın toplantısı düzenledi. Akova ve Azap’ın domuz gribi hakkında en çok sorulan sorulara verdikleri yanıtlar şöyle:
Domuz gribi hakkında kısa bilgi… Pandemik Ä°nfluenza A (H1N1) virüsünün neden olduÄŸu domuz, kuÅŸ ve insan grip virüslerinin bir karışımı olarak karşımıza çıkmış olan yeni grip türüdür. Ä°lk defa Mart 2009’da Meksika’da insanlar arasında görülmeye baÅŸlayan grip salgını hızla dünyaya yayılmış ve hatırlanacağı üzere Dünya SaÄŸlık Örgütü (DSÖ) 11 Haziran 2009’da pandemi (faz 6) alarmı vermiÅŸtir. Geçen dönem güney yarı kürede görülen hastalık, kış mevsiminin gelmesiyle birlikte son haftalarda kuzey yarı kürede yayılmaya baÅŸlamıştır.
Hastalığın klinik seyri nedir? Hastalığın klinik belirtileri mevsimsel gripten farklı deÄŸildir. Pandemik grip (H1N1) ÅŸu aÅŸamada mevsimsel influenzadan daha ağır seyretmemektedir. Ancak hızlı yayılma özelliÄŸine sahiptir. Mevsimsel influenzadan en önemli farkı toplumun büyük kesiminin daha önceden bu ve benzeri olan viruslerle karşılaÅŸmamış olmasıdır. Bu nedenle dünya nüfusunun önemli bir kısmı hastalığa açıktır. Pandemik H1N1’in öldürme hızı binde 3-5 arasındadır. Bu normal influenzadan daha düşük bir orandır. Ancak hastalığa yakalananlar arasında belli gruplarda ölüm oranı normal influenzaya göre daha yüksektir.
Kimler daha çok etkileniyor? Hastalığın bugüne kadarki seyri incelendiÄŸinde, 6 ay-24 yaÅŸ arası çocuk ve gençlerin daha çok etkilendiÄŸi görülmüştür. Hamileler, hasta olan kiÅŸilerle ilk temas edebilecek hizmet grupları hastalıktan etkilenecek gruplar arasında sayılmaktadır. Hastalık 65 yaÅŸ üzerindeki kiÅŸilere kolay bulaÅŸmamaktadır. Bunun 1918’de meydana gelen büyük salgın ile ilgili olduÄŸu düşünülüyor. 1918’de meydana gelen grip salgınındaki virus bugünkü viruse çok benziyor. O virus 1950’lere kadar dolaÅŸtığı için 65 yaÅŸ üzerindeki kiÅŸilerin kısmi bağışıklık geliÅŸtirdiÄŸi kabul ediliyor.
Endişeli olunan nokta nedir? Endişeler influenza A virusunun çok kolay yapı değiştirmesinden kaynaklanmaktadır. Bu bağlamda, ilerleyen süreçte hastalığın seyrinin daha ağır olup olmayacağı hakkında kesin bir şey söylenememektedir. Geçtiğimiz yüzyılda yaşanan grip salgınlarında, başlangıçta hafif enfeksiyona neden olan virüsün sonradan daha öldürücü hastalık yapma yeteneğine kavuştuğu izlenmiştir.
Hasta olmamak için ne yapmalı? Öncelikli risk grubu olarak ifade edilen çocuk-genç yaş grubunu hastalıktan korunması için kişisel hijyene dikkat başta gelmektedir. Okullarda hijyene, özellikle el hijyenine maksimum önem verilmeli, eller sık sık yıkanmalıdır. Küçük yaş gruplarında eğer çocukların sık sık ellerini yıkamaları sağlanamıyorsa alkollü el dezenfektanları kullanılmalıdır. Okullarda, çocukların bir arada bulunmalarının zorunlu olmadığı sınıf dışı faaliyetler sınırlanmalıdır. Ne kadar çok farklı gruptan çocuk bir araya getirilirse riskin o kadar artacağı unutulmamalıdır. Okul gezileri sınırlanmalıdır.
Hastalık görüldüğünde, okulların kapatılması için bir ölçüt var mıdır? Bunun için geliştirilmiş rakamsal bir ölçüt ne yazık ki yok. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), okul kapatma ve benzeri uygulamaların salgının başlangıcında yapıldığı takdirde infeksiyonun yayılmasını yavaşlatacağını dolayısıyla sağlık otoritelerine gerekli hazırlıkları yapmak için zaman kazandıracağını belirtmektedir. Bugün için ülkemizde gerçekleştirilen okul kapatma uygulamaları da aşı sağlanana kadar infeksiyonu olabildiğince sınırlı tutabilmek amaçlıdır.
Beraber çalıştığımız birisinde ya da çocuğumuzun sınıf arkadaşında hastalık olunca ne yapmalı? Koruyucu ilaç almalı mı? Hasta olduğu düşünülen kişilerle temas etmiş olanların rutin olarak bu virusun varlığı yönünden taranmasına gerek yoktur. Hastanın grip semptomları yönünden takip edilmesi yeterlidir. Ancak semptom çıkması durumunda hasta tedavi yönünden değerlendirilmelidir. Semptom gözlenen hastaların önemli bir kısmında da tedaviye ihtiyaç duyulmayacaktır. Uluslararası bilimsel kurumların hastalığa yakalanan herkesin tedavi edilmesine yönelik önerisi bulunmamaktadır. Belli bir takım risk faktörü taşıyan kişilerin tedaviye alınması gerekecektir.
Belirtileri neler ve görülünce/hasta olunca ne yapılmalı? Pandemik grip (H1N1) in belirtileri mevsimsel griple aynı olup ateş, öksürük, boğaz ağrısı, baş ağrısı, kas ağrıları ve daha geri planda kalan burun akıntısı, ishal, bulantı-kusma gibi belirtilerdir. Hastalanan çocuklar okula gönderilmemeli, veliler bu konuda uyarılmalıdır. Hastalanan çocuklar hastalık tamamen iyileşene kadar -ki bu süre genellikle 7 gündür- evde tutulmalı, hastalığın daha uzadığı durumlarda ise ateş düştükten en erken 24 saat sonra okula gönderilmelidir. Hastalanan çocukların iyi beslenmesi ve bol sıvı alması sağlanmalıdır.
Halen var olan grip aşısı yeterli mi? Domuz gribi aşısı farklı mı? Pandemik grip (H1N1) için geliÅŸtirilen aşı ÅŸu anda ABD, Ä°sveç ve Macaristan’da kullanılmaktadır. Åžu an Türkiye’de var olan aşı bir yıl öncesinin influenza virusüne karşı geliÅŸtirilen mevsimsel grip aşısıdır. Pandemik grip (H1N1) aşısının üretim çalışmaları Temmuz ayı başından bu yana devam etmektedir. Yaklaşık 5 bin civarında çocuk ve eriÅŸkinde denendiÄŸini ve belirgin bir yan etkisinin izlenmediÄŸini biliyoruz.
Tek bir aşı mı var, farklı aşılar mı var? Hangisi tavsiye ediliyor? ABD ve Avrupa’da üretilen iki tip aşı var. Bu iki tip aşının etken maddeleri birbirinden farklı. Birinde zayıflatılmış canlı virüs var diÄŸeri ise ölü virüs içeriyor. Aşılar içerisinde üç önemli madde var. Bunlardan birisi, antijen denilen vücutta esas bağışıklığı saÄŸlayacak olan virüsün parçasını içeren kısım. Ä°kinci madde ise ABD'de olmayan ve Avrupa'da olan adjuvan denilen ve aşının bağışıklık yapma gücünü artıran madde. Aşılarda bu amaçla uzun yıllar alüminyum kullanılmıştı. ABD, var olan ancak bilimsel olarak kanıtlanmış bulunmayan iddialar nedeniyle, aşıların içinde adjuvan madde kullanılmasına izin vermiyor. Adjuvanların çok nadir olarak alerjik reaksiyonlara yol açtığı, bazı romatolojik hastalıklar gibi istenmeyen bazı yan etkilere yol açtığı öne sürülüyor. Bu nedenle de ABD'de hukuki olarak sorumlu tutulan çok sayıda dava olduÄŸu için bu maddenin aşılara konulmasına izin verilmiyor. Avrupa'daki aşıların içinde adjuvan maddesi var. Bu aşılar 5 büyük firma tarafından üretiliyor. Türkiye'ye gelecek aşıların içerisinde büyük olasılıkla bu madde olacak. “Bunun bulunmasının bir zararı var mı” sorusuna kesin bir yanıt verilemiyor ancak Avrupa BirliÄŸi’nde adjuvanlı (sequalen veya alüminyum) aşılar yıllardır uygulanıyor ve ciddi bir yan etki hali hazırda bildirilmiÅŸ deÄŸil. Ama bu sadece Türkiye'ye özgü bir ÅŸey deÄŸil, ABD dışındaki tüm ülkelerdeki aşıların içerisinde adjuvan maddesi olacak. Üçüncü madde ise cıvalı bir bileÅŸik. Aşının, baÅŸka mikroplarla kontamine olmasını, bulaÅŸmasını engelleyen koruyucu bir madde. ABD'deki aşıların içerisinde bu da bulunmuyor. Civa olması çok da bir önem taşımıyor. Çünkü, arka arkaya çok dozda aşı yapıldığı takdirde, vücutta birikip özellikle çocuklarda bir takım rahatsızlıklara yol açabiliyor, ancak tek doz yapımında bir sorun bulunmuyor.
Aşıların yan etkileri söylendiği gibi mevcut grip aşılarından daha fazla mı? Grip aşısı dünyada 50 yıldan daha uzun süredir üretilen bir aşı. Üretme tekniği teknolojinin de gelişmesiyle çok daha iyileşmiş olmakla birlikte temel olarak üretim basamakları on yıllardır hep aynı. Embriyonlu tavuk yumurtasından üretiliyor. Son yıllarda doku kültürlerinden de üretilse de bunların sayısı çok az. Dolayısıyla dünyada bu konuda ciddi bir deneyim ve birikim var. Domuz gribi aşısının mevsimsel influenzadan daha fazla bir yan etkisi olduğu bugüne kadar tespit edilmedi. Ancak lokal yan etkiler olabiliyor; aşı yerinde hafif kızarıklık, aşı yerinin hafif ağrıması gibi. Buna karşılık ciddi yan etkiler çıkması olasılığı son derece düşük ve mevsimsel grip aşısında beklenen yan etki oranından daha fazla değil. Ancak dünyada ilk kez böyle büyük bir kitlesel aşılama faaliyeti olacağı için milyonda bir ya da daha nadir görülen yan etkilerin de ortaya çıkma olasılığı da ihmal edilmiyor. Dünya Sağlık Örgütü bunları takip ediyor. Aşının kanser yaptığına dair söylenceler kesinlikle doğru değil.
SöylendiÄŸi gibi geçmiÅŸ yıllarda, 1950-60 larda yaÅŸanmış olumsuz tecrübeler var mı? Grip aşılarının üzerine haksız bir ÅŸekilde yapışıp kalan kötü şöhret, 1976 yılında ABD’deki aşılama sırasında sinir sistemini tutan bir hastalık olan Guillain-Barre hastalığının sıklığında bir artış tespit edilmesinden kaynaklanıyor. Ancak bu artışın aşıdan kaynaklandığı kesin olarak gösterilemediÄŸi gibi sonraki on yıllar boyunca grip aşılarının bu hastalığa neden olduÄŸu ispatlanamamıştır. Arada doÄŸrudan bir nedensellik iliÅŸkisi kurulamamıştır. Bu hastalık her toplumda 100.000’de 4-5 sıklıkta görülmekte ve viral infeksiyonlar tarafından da baÅŸlatıldığı düşünülmektedir. ABD’de aşı yan etkilerini takip eden kuruluÅŸ yıllar içerisinde yüz binlerce aşı uygulamasını deÄŸerlendirdikten sonra grip aşılarının bu hastalık riskini artırmadığını tersine bir miktar azalttığını belirtmiÅŸtir.
Aşı yapımı nasıldır? Adjuvan etki nedir? Aşı adjuvanla birlikte yapıldığı zaman bağışıklık potansiyeli çok daha yükseliyor. Birisi yüzde 70 bağışıklık kazandırıyorsa, birlikte olduÄŸunda bu oran yüzde 90'a çıkıyor. “Adjuvana baÄŸlı yan etki görülebilir mi” sorusuna da kesin yanıt verilemiyor, çünkü dünyada hiç bu kadar çok yaygın bir aşılama uygulanmadı. Nadir olasılıklar olacak diye insanların aşıdan mahrum kalması doÄŸru deÄŸildir. Böyle bir yan etkinin olup olmayacağını ÅŸu anda bilmeden bu konuda spekülasyon yaratmak doÄŸru bir yaklaşım deÄŸil.
Aşı olunmasını öneriyor musunuz? Evet. Aşının faydası olası yan etkinin yaratacağı zarardan çok daha büyüktür. Bu nedenle yan etki olabileceği endişesiyle aşı yaptırmamak büyük hata olur. Çünkü aşının alternatifi hastalığa yakalanmaktır. Bunun sonuçları ise daha kötü olabilir.
Kimler aşı olmalı? 65 yaş altı tüm nüfusun belli bir öncelik sırasına göre aşılanması gerekmektedir. Sıranın başında hastalığa en açık kesim olarak nitelenen 6 ay - 24 yaş arasındaki kişiler, hamileler, altta yatan kronik hastalığı olanlar, hastalıkla öncelikli karşılaşabilecek hizmet grupları; sağlık çalışanları, itfaiye, güvenlik görevlileri vs. yer alıyor.
Yazar admin açık 2009-11-05 21:47:19Mustafa Işık'tan biileti...
From:
Subject: FW: İlet: Fwd: FW: perulu bir doktordan meşhur grip üzerine bir yazı.. Date: Wed, 4 Nov 2009 22:55:44 +0200
HALKLARIN EN GÜZEL GÜNLERİNDE SOYULMASI Dünyada 200 000 kişi domuz gribine yakalandı tüm dünya maske takma yarışında. 25 milyon insan AIDS e yakalandı kimse prezervatif kullanmak istemiyor...
ÇIKAR SALGINI Domuz giribi arkasındaki ekonomik çıkarlar nelerdir ? Dünyada her sene milyonlarca insan malaryadan ölüyor halbuki basit bir tül sineklik onları koruyabilir. Gazeteler bundan bahsetmiyor! Dunyada her sene 2 milyon çocuk ishalden ölüyor halbuki 23 cm lik bir sorum onları kurtarabilir.
Gazeteler bundan bahsetmiyor! Kızamık ve zature ve diğer hastalıklardan her sene 10 milyon insan ölüyor. TÜm bu insanlar daha ucuz ilaçlarla kurtulabilir. Gazeteler bunlarda da bahsetmiyor.! Bundan yaklaşık 10 yıl önce kus gribi çıktığında... bütün gazeteler bizi bilgiye boğdu... Bütün diğer salgınlardan daha tehlikeli... Dünyayı tehdit eden salgın! Gazeteler sadece bu tavukların korkunç hastalığından bahsediyordu. Buna rağmen toplam insan kaybı 10 sene de 250. Yani senede 25!
Normal grip senede yarım milyon can alıyor. 25e karşı YARIM MİLYON! Sadece bir saniye: Niçin kus gribinden bu kadar bahsedildi? Çünkü bu tavukların arkasında bir "horoz" vardı, büyük ibikli bir horoz. Uluslararası Roche ilaç grubu Asya ülkelerine milyonlarca doz Tamiflu sattı, Ingiltere hükümeti halkını korumak için 14 milyon doz satın aldı. Kuş gribi sayesinde Roche ve Relenza, iki büyük ilaç grubu milyonlarca dolar kar ettiler. -Dün tavuklarla, bugün domuzlarla -Evet bugün domuz gribi psikozu başlatıldı. Tüm dünya medyası sadece bundan bahsediyor. -Ekonomik global krizden bahseden, Guantanamodaki işkencelerden bahseden yok! -Sadece domuz gribinden ve domuzlardan bahsediliyor... -Kendi kendime soruyorum: Eğer tavukların arkasında bir "horoz" varsa... domuz gribinin arkasında büyük bir domuz olmasın?
Kuzey Amerikan Gilead Sciences Tamiflunun brevet sahibi. Bu işletmenin en büyük hissedarıysa tam bir kişilik, Donald Rumsfeld George Bush dönemi savunma bakanı., Irak savaşının stratejisti... Roche ve Relenza hissedarları milyonlarca dolarlık Tamiflu satışı nedeniyle ellerini oğuşturuyorlardır. Gerçek "Pandemie" (dünyayı etkileyen büyük salgın) çıkar salgınıdır, sağlık paralı askerlerinin çıkarları. Çeşitli ülkelerin aldığı önlemleri inkar etmiyorum.
Ä°ÅŸte burası bam teli (tecüme edenin düşüncesi) EÄŸer domuz gribi söylendiÄŸi gibi gerçekten dünyayı tehdit eden büyük bir salgınsa (pandemiyse) dünya saÄŸlık örgütünün başındaki o kadar bu hastalıktan tedirgin oluyorsa(Margaret Chan adında bir çinli) neden o zaman bu hastalığı dünya saÄŸlığını tehdit eden bir hastalık olarak ilan edip, hastalığa karşı savaÅŸmak için jenerik türevlerinin üretilmesini önermiyor? Rocheve Relenzanın brövelerinin iptalini isteyip yerine her ülkenin kendi üreteceÄŸi jenerik türevlerini üretmiyorlar? Bu mesajı mümkün olduÄŸu kadar çok insana iletiniz aynı hayat kurtaran bir aşının iletimi gibi…herkes bu büyük salgının arkasındaki gerçeÄŸi görsün. Çünkü medya sadece kendi sponsorlarının haberlerini veriyor.
Sağlık bakanı, yorum yapanları suçlaya dursun, milyonlarca dolarlık aşı almaya devam edip halkı tedirgin etmeye devam etsin, dünyada konu farklı yorumlanmaya başladı bile.
İlaç firmaları, insanoğlunu önce hasta ediyor sonra da ilacını piyasaya sürüp milyarlarca dolar kazanıyor.
Bakın; kuş gribi, kırım-kongo kenesi derken şimdi de domuz gribi gündemde. Neymiş efendim şu kadar kişi yakalanmış şu kadar ölüm varmış..
İnsanların ölüm nedenleri bir yolla zaten oluyor. Bu şu hastalık, bu grip nedeniyle olur, olabilir.
Ama hayır. Sanki her ölüm nedenine ilişkin ilaç varmış da tedavi için almak zorundaymış gibi halkı tedirgin etmeye devam ediyorlar.
Hızla yayılan ancak diğer grip hastalıklarından daha tehlikeli olmayan domuz gribi bir haftada etkisini kaybediyor.
Türkiye’de dehÅŸet yaÅŸatılıyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir dehÅŸet yaÅŸatılmıyor.
Her tedbir iyidir ama abartı sadece Türkiye’de var. Ä°nsanlar, hastalık hastalığı yapılıyor.
Domuz gribi aşısıyla ilgili ABD'de ilginç olay yaşanıyor.
The Sun gazetesi'nin haberine göre ABD'de domuz gribi aşısı olan 25 yaşındaki amigo kız Desiree Jennings yürüme yeteneğini kaybetiğini Doktorlar milyonda bir görülen bu nörolojik hastalığın H1N1 aşısıyla tetiklendiğini söylüyor.
İsrailli bilim insanları; DNA kanıtlarını 'üretmenin' mümkün olabileceğini öne sürdü.
Tel Aviv’de bulunan Nucleix adlı firmanın kurucularından Dr. Dan Frumkin’in baÅŸkanlığında yazılan ve ‘Forensic Science International: Genetics’ adlı online dergide yayımlanan çalışmaya göre kriminal incelemelerde altın deÄŸeri taşıyan DNA kanıtlarının güvenilirliÄŸi tehlike altında...
Ekip bir donörden aldıkları kan ve salya örneğini kullanarak başka bir insana ait DNA örneği yarattı. Uzmanlar ayrıca bir veritabanındaki herhangi bir DNA profiline erişmeleri durumunda kişiden doku örneği bile almadan ona ait bir DNA örneği oluşturulabildiğini açıkladı.
Dr. Frumkin, “Yani bir suç mahali yaratabilirsiniz. Herhangi bir biyoloji öğrencisi bunu yapabilir” diyor.
Ekip, yapay DNA kanıtının sahte suç mahalli oluÅŸturma dışında özel yaÅŸamın mahremiyeti için de potansiyel bir risk oluÅŸturduÄŸuna dikkat çekiyor. Aynı tekniklerin bir kısmını kullanarak bir insanın DNA’sını örneÄŸin bir bardak ya da sigara izmaritinden alıp bunu kullanarak o kiÅŸiye ait bir salya örneÄŸi yaratmak mümkün. Johns Hopkins Ãœniversitesi Genetik ve Kamu Politikaları Merkezi’nden Gail H. Javitt, “Ãœnlüler genetik paparazzilerden korkmak zorunda kalabilir!” diyerek konunun mahremiyet kısmına dikkat çekiyor.aklar BirliÄŸi’nin bilim danışmanlarından Tania Simoncelli de buluÅŸun kaygı verici olduÄŸunu…Suç mahallinde DNA bırakmak, parmak izi bırakmaktan daha kolay. Biz de inanılmaz bir ÅŸekilde DNA teknolojisi üzerine yükselen bir kriminal adalet sistemi yaratmaktaydık, diyor.
Bilim insanları iki ayrı yolla DNA örneÄŸi üretti. Birinde saç ya da dudak izi gibi küçük bir DNA örneÄŸine ihtiyaç duyuluyor. DiÄŸerindeyse hukuki veri tabanlarında bir dizi rakam ve harf ÅŸeklinde kaydedilmiÅŸ olan DNA bilgileri kullanılıp ÅŸifrelere ‘can verilerek’ DNA örneÄŸi oluÅŸturuluyor. (The New York Times)
Şimdi olan bitenlere ne diyelim ki! En iyisi insanları, olan bitenlerin illüzyonist bir görüntü olduğunu fark etmeleri için bilinçlendirmekten geçiyor
Semra Kanat Hanımdan bir ileti... Yazar Selami Çekmegil açık 2009-11-07 07:54:22
http://www.russellblaylockmd.com/
Yazar Sanih açık 2009-11-09 21:41:49Dünyanın en ünlü tıp fakültelerinden ve uzmanlarından gelen bilgileri derlediğiniz zaman, H1N1 ya da Domuz gribiyle ilgili çok çarpıcı gerçeklerle karşılaşıyorsunuz:
Önce domuz gribinden dünyada kaç kişi ölmüş bu güne değin bi göz atalım: Tam tamına 160 ülkede 1154 kişi.
Avrupa'da 16 bin 556 kişi domuz gribine yakalanmış, ama 34 kişi ölmüş.(Artık domuz gribiyle ilgili istatistikler tutulmadığından, bu sayı artmış olabilir. Ama 2009 yılı ortalarında sayı böyleydi.)
Domuz Gribinden ölme ihtimalinizse: 8 milyonda bir. (Dünyada bin 154 kişinin öldüğünü temel alırsak)
Yani küvette boğularak ölme ihtimaliniz daha fazla!
Gelelim ortalığı velveleye veren diğer müthiş salgın hastalıklara:
Kuş gribi: Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO) verilerine göre, 1 Haziran 2009 tarihine kadar kuş gribinmden ölen sayısı 436. Ama 1981'den 7 Temmuz 2009'a kadar 25 milyon kişi AIDS'den öldü.
Dahası da var; 2005'den bu yana Veremden 1.6 milyon kişi öldü.
Domuz gribine yakalanırsanız bi tek ilacı var: Tamiflu
Bu ilacın sahibi GILEAD SCIENCES AŞ. Bu lisansla, ilacı Roche 2016 yılına kadar üretiyor.
Tamiflu'ya bi göz atalım:
1. ABD 25 milyon adet ısmarlamış: Toplam 2 milyar dolar ödemiş.
2. Bugüne kadar 65 devlet de ısmarlamış.
3. Toplam 300 milyon adet
4. Fiyatı 70 dolar. Çarpın 200 milyonla.
Bu Firmanın yani Gilead Sciences AŞ'nin en büyük hissedarı ve Yönetim Kurulu Başkanı kim?
ABD ESKÄ° SAVUNMA BAKANI DONALD RUMSFELD!
Özetleyelim: Her ay Güney Afrika'da 50 bin kişi AIDS'den ölüyor. Dünyada her gün bin 600 kişi gene AIDS'den yaşamını yitiriyor. Her yıl on binlerce kişi araba kazalarında can veriyor.
Her yıl sadece ABD'de 25 bin kişi cinayete kurban gidiyor. Her yıl 80 bin kişi veremden hayatını kaybediyor.
Ama biz kafayı neye takmışız? H1N1 Domuz Gribine!
Niye? Çünkü ilaç şirketleri ve onların beslemeleri, AIDS, Verem, ne bileyim ben kızamık, kabakulak ya da açlıktan para kazanmıyorlar!
Aşı olun olmayın... Ama önce gerçekleri araştırın, öğrenin.
(Başta Sayın Bilger Duruman olmak üzere bir çok profesör ve doktora teşekkürler, saygılar) AZİZ ÜSTEL-STAR
hilenin harmanı olmaz..
"S. Selami Erçelik" bildiriyor!.. Yazar admin açık 2009-11-12 21:20:45Peru'dan bir Doktor uyarıyor ! æ
HALKLARIN EN GÃœZEL GÃœNLERÄ°NDE SOYULMASI
Dünyada 2000 kişi domuz gribine yakalandı tüm dünya maske takma yarışında. 25 milyon insan AIDS e yakalandı kimse prezervatif kullanmak istemiyor...
ÇIKAR SALGINI Domuz giribinin arkasındaki ekonomik çıkarlar nelerdir ?
Dünyada her sene milyonlarca insan malaryadan ölüyor halbuki basit bir cibinlik (tül sineklik) onları koruyabilir. Gazeteler bundan bahsetmiyor! Dünyada her sene 2 milyon çocuk ishalden ölüyor halbuki 23 cc lik bir serum onları kurtarabilir. Gazeteler bundan bahsetmiyor! Kızamık, zaturrie ve diğer hastalıklardan her sene 10 milyon insan ölüyor. Tüm bu insanlar daha ucuz ilaçlarla kurtulabilir. Gazeteler bunlarda da bahsetmiyor.! Bundan yaklaşık 10 yıl önce kuş gribi çıktığında... bütün gazeteler bizi bilgiye boğdu... Bütün diğer salgınlardan daha tehlikeli... Dünyayı tehdit eden salgın! Gazeteler sadece bu tavukların korkunç hastalığından bahsediyordu. Buna rağmen toplam insan kaybı 10 sene de 250. Yani senede 25! Normal grip senede yarım milyon can alıyor. 25 e karşı 500 000 !! Sadece bir saniye: Niçin kuş gribinden bu kadar bahsedildi? Çünkü bu tavukların arkasında bir "horoz" vardı, büyük ibikli bir horoz. Uluslararası Roche ilaç grubu Asya ülkelerine milyonlarca doz Tamiflu sattı, Ingiltere hükümeti halkını korumak için 14 milyon doz satın aldı. Kuş gribi sayesinde Roche ve Relenza, iki büyük ilaç grubu milyonlarca dolar kar ettiler. -Dün tavuklarla, bugün domuzlarla -Evet bugün domuz gribi psikozu başlatıldı. Tüm dünya medyası sadece bundan bahsediyor. -Ekonomik global krizden bahseden, Guantanamodaki işkencelerden bahseden yok! -Sadece domuz gribinden ve domuzlardan bahsediliyor... -Kendi kendime soruyorum: Eğer tavukların arkasında bir "horoz" varsa... domuz gribinin arkasında büyük bir domuz olmasın? Kuzey Amerikan Gilead Sciences Tamiflunun lisans sahibi. Bu işletmenin en büyük hissedarı ise tanınan bir kişilik, Donald Rumsfeld, George Bush dönemi savunma bakanı., Irak savaşının stratejisti... Roche ve Relenza hissedarları milyonlarca dolarlık Tamiflu satışı nedeniyle ellerini oğuşturuyorlardır. Gerçek "Pandemie" (dünyayı etkileyen büyük salgın) çıkar salgınıdır, sağlık paralı askerlerinin çıkarları. Çeşitli ülkelerin aldığı önlemleri inkar etmiyorum.
İşte burası bam teli ..Eğer domuz gribi söylendiği gibi gerçekten dünyayı tehdit eden büyük bir salgınsa dünya sağlık örgütünün başındaki kişi bu hastalıktan o kadar tedirgin oluyorsa (Margaret Chan adında bir çinli) neden o zaman bu hastalığı dünya sağlığını tehdit eden bir hastalık olarak ilan edip, hastalığa karşı savaşmak için jenerik türevlerinin üretilmesini önermiyor? Roche ve Relenzanın lisanslarının iptalini isteyip yerine her ülkenin kendi üreteceği jenerik türevlerini üretmiyorlar?
Bu mesaj, aynen hayat kurtaran bir aşı gibi, mümkün olduğu kadar çok insana iletilmeli; Çünkü medya sadece kendi sponsorlarının haberlerini veriyor.
Sn. Turgay Özdemir'den... (mail yoluyla) Yazar admin açık 2009-11-14 09:03:53GRÄ°P” için bir “Eski zaman” öyküsü… “1919 yılında, Dünyada 40.000 milyon kiÅŸinin “Grip” ten öldüğünde, bir Doktor birçok çiftçiyi Griple mücadelede yardım amacıyla ziyaret eder.Birçok çiftçi ve ailesi Grip kapmıştır ve birçoÄŸu ölürler. Doktor ziyaretlerine devam eder ve bir sürprizle karşılaşır, ziyaret ettiÄŸi bir çiftçi ve ailesi çok saÄŸlıklıdır.Doktor böyle olabilmesi için aileye herkesten farlı ne yaptıklarını sorar ve cevaben çiftçinin hanımı odaya , bir tabak içine “soyulmamış” bir “SOÄžAN” koyduklarını (muhtemelen diÄŸer odalarada) söyler.Doktor buna inanamaz ve bu “soÄŸan” lardan birini alarak Laboratuvarda Mikroskop altına koyarak inceler ve “soÄŸan” ın içinde “Grip” virüsünü görür.”SoÄŸan” açıkça “Grip” bakterisini absorbe etmiÅŸ, emmiÅŸtir ve bu sayede de aile saÄŸlıklı kalmıştır.
Evet, ben bu hikayeyi kuaförümden duydum.O, bana yıllar önce birçok çalışanının “Grip” olduÄŸunu ve böylece müşterilerinin de “Grip” kaptığını anlatmıştı.Gelen yılda o, dükkanına çukur bir tabak içinde bir “SOÄžAN” yerleÅŸtirir.Ve büyük bir sürpriz yaÅŸar, o yıl hiçbir personeli “Grip” olmamıştır.O iÅŸe yaramıştır…(hayır, ÅŸimdi o sanıldığı gibi bir “soÄŸan” iÅŸinde deÄŸildir)
Bir miktar “soÄŸan” almanız ve evinizin çevresinde biryerlere yerleÅŸtirmenizdir. Ne olduÄŸunu görmek için onu deneyin. Biz geçen yıl onu denedik ve asla “Grip” olmadık. EÄŸer o sizi ve sevdiklerinizi bu hastalıktan kurtarırsa ne güzel. Buna raÄŸmen ÅŸayet “Grip” olursanız, daha yumuÅŸak ve uysal geçebilir.
Bir miktar “SOÄžAN” satın almaya vereceÄŸiniz birkaç liradan baÅŸka ne kaybedebilirsiniz?...”
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler. Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.