21-11-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa
AMATÖRCE BİR DENEME: 'ŞAİRLER VE ŞİİRLER' PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 16
KötüÇok iyi 
Yazar Emre Özkan   
03-01-2006
                                                                  
Ben ÅŸair deÄŸilim, bir eleÅŸtirmen de deÄŸilim, ciddi ciddi oturup okumuÅŸ biri de deÄŸilim. Üç beÅŸ satır okumuÅŸluÄŸum var. DüÅŸündüklerimi paylaÅŸmak istedim. Sen kimsin, ne haddine konuÅŸmak senin de diyebilirsiniz, hakkınız da var. DoÄŸrularımı, benimle paylaÅŸmak isteyip istememek de size kalmış bir ÅŸey, ama yanlışlarım konusunda, boynumu büker, el pençe divan, sizi dinlerim. Yeter ki niyetimiz; doÄŸru, doÄŸruluk olsun. Yeter ki yolumuz; doÄŸru, doÄŸrularla olsun.
Nazım Hikmet’in bazı ÅŸiirlerini okumuÅŸtum. Çok maddeci, çok katı, derinlik yoktu. O’ndan sadece ÅŸu satırları öÄŸrenebilmiÅŸtim, “Ben yanmasam, sen yanmasan, biz yanmasak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa”, Nazım’ın ÅŸiir namına söylediÄŸi en hakiki ÅŸeylerdi bu sözler. Belki de tüm ÅŸiirleri içerisinde hakikati anlatan tek ÅŸiiriydi. Sanki kur’an’ın ruhundan alıntılanmıştı, sanki sahabelerin fedakarlığını anlatmak için söylenmiÅŸti. Ä°ÅŸte bütün ÅŸiirleri yanında toplasan bir cümle ediyor. Necip Fazıl ‘Åžiir mutlak hakikati arama iÅŸidir’ diyordu. Åžiirlerine bir türlü ısınamadım. Çilesini okumak çile gibiydi. Necip Fazıl’dan geriye, çay sohbetlerinde mırıldandığımız, ‘Çaycı getir ilaç kokulu çaydan....’ satırları kalmıştı. Mutlak hakikat ise baÅŸka bahara kalmıştı. Necip Fazıl, bence, manayı bir kalıba sokmaya çalışıyordu. Nazım Hikmetin maneviyatçı bir formatı gibiydi. Belki de, geçmiÅŸindeki solculuÄŸundan kaynaklanıyordur, bilemiyorum. Ama kalıplara bir türlü alışamadığımdan mıdır nedir, ona da alışamadım. Ä°ÅŸin üzücü yanı halen onun ÅŸiirlerine alkış tutanlar var. Oysa, Necip Fazıl ‘Alkışlarınızla ruhumu kirletmeyin’ diyordu. Alkışlanılmayı sevmezdi. Bugün herkes Necip Fazılcı.
Bir gün Nazım Hikmet dedi ki: “Akın var güneÅŸe akın ! GüneÅŸi zaptedeceÄŸiz güneÅŸin zaptı yakın.” Necip Fazıl hemen cevabını verdi: “Yeryüzü boÅŸaldı da, habersiz miyiz ? GüneÅŸe göç var da; kalan biz miyiz ?” (Gerçekte böyle bir ÅŸey olmadı, dikkatimi çeken bu satırları bir araya getirdim sadece.) Maddeci Nazım güneÅŸin zaptının hayalini kurardı. Manacı Necip güneÅŸe göç etmenin yollarını arardı. Ä°ki farklı bakış. Biri, yeryüzünü zapt etmiÅŸ, geriye güneÅŸ kalmış. DiÄŸeri de, sanki memnun deÄŸil, güneÅŸe göçün (belki hicret) derdinde.
Mehmet Akif Ersoy’a gelince, ÅŸairlerin efendisi, diyorum ben ona. Safahat bizi, halimizi, derdimizi, sorunlarımızı, çözümlerimizi anlatıyor. Öyle demiyor muydu Mehmet Akif  ‘DoÄŸrudan doÄŸruya Kur’an’dan alıp ilhamı asrın idrakine söyletmeliyiz Ä°slam’ı.’ Ä°stiklal Marşında ‘tevhid’i haykırmıyor muydu ? “Hakkıdır hakka tapan milletimin istiklal.” Ä°stiklal ancak hakka kullukta deÄŸil miydi ? ‘illa billah’ demek deÄŸil miydi istiklal. Onu, hatırladığım sakallı bir resmiyle sevmiÅŸtim; Her ne kadar, Cuma günleri istiklal marşı ayinlerinden kaçsak da lise yıllarında.
Ta o zamanlar demiÅŸti Mehmet Akif “Kızımın iffeti batmakta rezilin gözüne... Acırım tükürüÄŸe billahi, tükürsem yüzüne !” Yine o zamanlarda demiÅŸti, “Sürdüler Türk’e tasavvuf diye olgun şırayı; Muttasıl ÅŸimdi hakikat kusuyor Sıtkı Dayı”
Nedense Mehmet Akif deÄŸil de Necip Fazıl tuttu bizim ülkemizde. Gerçi bunda istiklal marşı ayinlerinin de rolü vardır. Bize yeterince aşılanmamıştır Mehmet Akif Ersoy, ya da aşılanmak istenmemiÅŸtir, bunlar yarın bir gün uyanır diye, ‘Safahatla’. Burada bence daha önemlisi, Necip Fazıl, bir ‘NakÅŸibendi’ olduÄŸu için tutmuÅŸtur. Mehmet Akif de Ä°slami görüÅŸlerinden dolayı pek raÄŸbet görmemiÅŸtir ülkemizde. NakÅŸibendi mistisizmi yaygın olan bir toplumda yaÅŸadığımızdandır bu durum.
Vel hasılı kelam, Nazım Hikmet’in ÅŸiirlerinde materyalizm, Necip Fazıl’ın ÅŸiirlerinde idealizm etkili olmuÅŸtur. Mehmet Akif Ersoy’un ÅŸiirlerinde ise Ä°slam hakimdir. Mehmet Akif ümmet için, gerçekçi çözümler üretmiÅŸtir, diÄŸerleri gibi laf u güzaf yapmamıştır.
Konuyu dağıtmadan bir ÅŸiirle bitirelim: Kahramanlık ne yalnız bir yükseliÅŸ demektir, Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmemektir, ÖlmezliÄŸi düÅŸünmek boÅŸuna bir emektir, Kahramanlık; saldırıp bir daha dönmemektir. (Nihal Atsız)

Yorum

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 03-01-2006 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
123130623 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net