|
TRT’de BÄ°R PROGRAM
Bilal SÜRGEÇ
Üstat Selami Çekmegil’in TRT Hayat ve Din ProÄŸramındaki Çanakkale yorumunu 22 Mart 2009’da saat 15.30’da izledim.
Bugün pazardı; evdeydim. Haber kanalları da sürekli meydanlardaki siyasi atışmaları veriyordu. Biri birinin tekrarı olan, fikir ve düÅŸünceden uzak bu parti atışmalarından bıkıp usanmış bir ruh halinde iken Selami Abi’nin, TRT Ä°NT’te katıldığı bir programın baÅŸlayacağını haber verdi bir dostum; izledim…
Selami Abi iyi bir hatiptir. KonuÅŸurken çok güzel cümleler kurar. O cümlelerin tamamı anlam yüklüdür. Dinleyen ders alır. Çok güzel ÅŸiir okur. Dinlerken, O’nun -siyaset yorgunu- Ankara’da deÄŸil de, dinleyici fikri hasletin yoÄŸun olduÄŸu Malatya’da bulunması ne kadar hoÅŸ olurdu diye düÅŸündüm. Ben bir Üniversite rektörünün yerinde olsaydım, Selami Abi’ye öÄŸretim üyeliÄŸi teklifinde bulunurdum. (Evet Ankara hakkında fikirlerim deÄŸiÅŸiyor. Ä°mkânı bol bu ÅŸehirde kültürel bir etkinliÄŸe dinleyici bile bulunmuyor. Sosyologlar Ankara’nın bu özelliÄŸini bir tahlil etseler çok iyi olur.)
Ankara ne kadar yorgunsa Selami Abi de aksine o kadar dinç.
Selami Abi, Çanakkale Savaşını anlattı. Tarihin çeÅŸitleri vardır. Neden-nasılcı tarih, hikâyeci tarih, öÄŸretici tarih… Neden nasılcı tarih, bilimsel tarihtir. Akademik çevrelerde okunur. Halktan pek ilgi duyanı yoktur. Hikâyeci tarih belgelere dayanmaz; eskiden daha çok vakit geçsin diye okunurdu. ÖÄŸretici tarih ise tarihten ibret almak için okunur ve ders alınır. Tarihe olan bu merakım yüzünden Selami Abi’nin anlattıklarından önemli notlar aldım.
Selami Abi konuÅŸmasında savaşı ikiye ayırdı: ulvi savaÅŸlar süfli savaÅŸlar diye. Çanakkale Müslümanlar için ulvi deÄŸerler uÄŸruna yapılmış bir savaÅŸtır... Çok yerinde olarak ÅŸu benzetmeyi de yaptı: Ondan algıladığıma göre Çanakkale’ye saldıran düÅŸmanlar süfli hevesler peÅŸine koÅŸan mikroplar gibi, ona karşı koymaya çalışan Osmanlı askerleri ise o mikroba karşı koymaya çalışan mümin askerlerimiz ise akyuvarlar mesabesindeydi sanki. Osmanlı askerlerinin ulvi bir davası vardı: Vatanı, dini ve milletini korumak.. DüÅŸmanların ise süfli, yani aÅŸağılık emelleri vardı: sömürmek... Sömürgeci idiler; istilacı idiler.
Bu savaÅŸ Müslüman askerin merhametini de ortaya koymuÅŸtu. Tarihi bir bilgiyi anlattı. Yaralanan bir Osmanlı askerinin kendi yarasını toprakla kapatırken diÄŸer ağır yaralı bir askerin daha ağır yarasını kendi gömleÄŸini yırtarak kapatışını da anlattı. Bu ağır yaralı asker düÅŸmanı olan bir Fransız askeridir; yıllar sonra anlatan da görgü tanığı bir Fransız general…
Selami Abi, Batının propagandasına da iÅŸaret etti. Sömürgelerindeki esir Müslümanları “Almanlar halifeyi esir almış!”diye Osmanlı’ya karşı savaÅŸa sürüklediklerini, onların ise karşı tarafta ezan sesi duyunca ilk fırsatta kaçarak Osmanlı’ya iltihak ettiklerini de iÅŸaret etti.
Selami Abi, konuÅŸmasını yer yer Akif’in Çanakkale ÅŸiiri ile de süsledi. Kendisinden istediÄŸim Ä°ngiltere’de oryantalist anlayışı yansıtan bir hatıra. O hatırada bilmem hangi milletin bilmem neler içtiÄŸini soran bir Ä°ngiliz Profesöre verdiÄŸi cevap… Bunu bir hatırat yazısı olarak yazarsa iyi olur…
TRT yönetimini bu tip düÅŸünce derinlikli programları için tebrik etmek istiyorum.
|
Teşekkürler Bilal Bey...
Yazar Selami Çekmegil açık 2009-03-22 23:36:57
Bu dakik dikkatiniz ve zarif iltifatlarınız için yürekten teşekkürler aziz Bilal bey dostumuz...
Selami Çekmegil | Okuyucu Tefsiri...
Yazar semra açık 2009-03-27 22:59:15
Selam değerli abim, kıvrak zekan, edebi ve aktuel hitabına her zaman hayranım, Rabbim seni toplumu aydınlatmada önünü açık kılsın. Bu anlamda yarış şevkini artırsın. Kapıların açılmasını beklemeden kapıları iradenle açmalısın, Bilal Sürgeç'in Çanakkale konuşmanızın değerlendirmesine katılıyor ve ona teşekkür ve dualarımı iletiyorum. Allah Cennete giden yolunu açık kılsın.
Çanakkale konuşmasını dinlerken keşke insanlarımız onların şanlı destanını kutlarken, bu toprakları günahlarıyla kirletenlere de mesaj gönderebilseler. Çünkü düşünceden uzak gününü gün eden toplumlar kızım, oğlum sana söylüyorumdan anlamazlar. Onların fıtraten var olan imanları vicdanlarının bir köşesinde kımıldamayacak kadar sıkışmış vaziyette, onu harekete getirecek olan toplumun önde gelen hatipleridir.Medya denilen güçle her tarafa uzanma fırsatı varken, o fırsat Allah için kullanılmaz ise, bu vebal üzerinde düşünenlerden olmamız duasıyla.
Semra
| teşekkürler
Yazar ysfhoca açık 2009-03-28 11:40:36
selami çekmegil'i tanıyalı henüz bir yıl bile olmadı. ancak kısacık bir süre içerisinde beni bu kadar etkileyen başka birinin daha olmadıgını acıkca söyleyebilirim. trt1 deki çanakkale zaferimizle ilgili yapılan programda bunu bir kere daha anladım. japonlar çocukları eğitirlerken onlara hiroşima ve nagazakiyi anltıyorlarmış. biz malesef çocuklarımızı tarih bilincinden yoksun bırakıyoruz.bizle eğitim ve öğretmde çocuklarımıza türk-islam tarihnin bu önemli mihenk taşlarını gereği gibi anlatsak onlara tarhi bilinci aşılasak inanıyorumayakları üzerinde durmayı bşarabilmiş güçlü ve sağlıklı bir toplum yaratabilriz. Sayın Selami ÇEKMEGİL abimde bunun gayretini gördüm. kendisine bir tarihçi olarak teşekkür ediyorum. Bu arada Güzel Türkçemizi kullanma konusundaki ustalığı ona gösterdiği saygıdan kaynaklanıyor olmalı. Şiiri ve onu okumayı çok seven birisi olarak Selami ÇEKMEGİL'in şiir okumadaki ustalığını görünce O'na duyduğum hayranlık daha da artıyor. Allah Selami ÇEKMEGİL'i ve onun gibi düşünen gönül ehli insanları bilim insanlarının başımızdan eksik etmesin
|
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |
