Erdem’in evine vardığımda tam
Halini görünce titredim bir an
DoÄŸrulup yüzüme baktığı zaman
Güzel insanların perisiydi O
Kısa ömre sığdırdığı yazılar
Tek tek saysam size içim sızılar
Abdülhamit gibi yekta kuzular
Yetiştirenlerin duasıydı O
Yazıyorum ÅŸu gönlüme geleni
Çok bilmeyeni gördüm çok da bileni
Ä°stasyon caddesi kara treni
Sanki Malatya’nın hepsiydi O
Bana bir gün dedi ki olsaydın Aksoy
Ne yapayım dedim, yapmışlar Gürsoy
Ak de, gür de, say da ne sayarsan say
DoÄŸrusu tevhidin velisiydi O
‘Reçeteler’ eserinde önsözde
Naçizane aÄŸabeyimi yazmıştık biz de
2004 yılı mevsimi yazda
Hakka yürüyenlerin ferdasıydı O
Kimse anlamıyor gönülden dilden
Sevgili aÄŸabeyim ne gelir elden
Ölüm dedikleri o kozmik günden
Selam alıp veren birisiydi O
Rabbimizden merhamet dilerim ona
Dualarımız olsun hep ondan yana
Ä°çersek Kevser’den biz kana kana
Hasrete tat katan birisiydi O
|