BU SITE Selami ÇEKMEG?L’in Yegenleri: Melike TANBERK ve Fatih ZEYVELI'nin beyaz.net ekibi ile birlikte M.Said ÇEKMEGIL an?sina ARMAGANIDIR!
Anasayfa
Anasayfa
BATININ DOGMALARI
Yazar Raci Durcan
08-01-2006
Raci Durcan
Yazı baÅŸlığı, görenleri ÅŸaşırtmış olabilir. Ä°ddia edilir ki; Batı ile dogma yan yana konulabilecek son kelimelerdir. Fakat ben aynı fikirde deÄŸilim. Dogmaya karşı olduÄŸunu söyleyen Batı Uygarlığının kendi dogmalarını da insanlığa kabul ettirdiÄŸini düÅŸünüyorum. MilletvekiliÄŸi de yapmış, zaman zaman aynı sohbet meclisini paylaÅŸtığımız bir arkadaşımız geçmiÅŸte bir dönem özgürlük mevzuunu diline dolamıştı. Hemen her problemin çıkış yeri olarak ona iÅŸaret ediyor, çözüm olarak yine onu gösteriyordu. Bu haliyle Fransız ihtilalinden 250 yıl sonra onun deÄŸerlerini yeni keÅŸfetmiÅŸ bir özgürlük savaÅŸçısını andırıyordu. Böyle görünmekten büyük keyif aldığını belli etmekten kaçınmıyordu. Bu haliyle tepkimi çekmekte gecikmedi. Yaptığım eleÅŸtiriye cevap vermekte isteksiz davranınca belki de ÅŸiddetli ve daha ciddi bir tenkide maruz kalmaktan kurtulmuÅŸ oldu.Yorum yazınız (1 Yorum)
Her türlü peÅŸin hükmünüzden sıyrılarak lütfen ÅŸu soruyu cevaplandırır mısınız? Bir genç kızın, saçını nasıl tarayacağı, baÅŸörtüsü takıp takmayacağı, ne giyeceÄŸi konusunda karar vermesi kadar ÅŸahsî ve özel bir ÅŸey olabilir mi? Demokratik bir toplumda insanların nasıl giyineceÄŸi konusunda yasaklar getirilip baskı yapılabilir mi? Bu sorulara 'evet' cevabını veriyorsanız, hiç ÅŸüpheniz olmasın ki, siz bir faÅŸistsiniz. Zira, bir genç kızın baÅŸörtüsüne, kılık kıyafetine müdahale etmek, hele üniversiteye gidiÅŸini yasaklamak, ancak totaliter bir zihniyetin mahsulü olabilir.
Korkuyla uyanır, koca ÅŸehre, kainata hükmeden kral, acizliÄŸine ÅŸaÅŸarak korkuyla uyanır. Sebeb-i hikmetini merak eder gördüklerinin, sordurur soruÅŸturur, emin olmak ya da inkar edebilmek için söylenenleri…
‘Küçük prenses, güzel prenses… Bir yol bir çare bulmalı ki ben, baban, nasıl hükmedebiliyorsa bu ÅŸehre, bu topraklara, insanlara, kainata, bir çare bulmalı… Nasıl korumalı seni, güzelimi, varlığımı bir sürüngen ÅŸeytana karşı? Nasıl…? Ki ne eli, ne dili vardır, aklı olmayan ÅŸeytana kulluk eden bir yılanın.
Bir yılan ne yapamaz…? Ne? Bir kafes… Evet bir kafes ama topraktan uzakta bir kafes…
Acilen baÅŸlamalı inÅŸasına, denizin ortasına kurulmalı tüm endamıyla. UlaÅŸmak istenilen ama her adımda daha da uzaklaÅŸan, tehlikelere kapalı, güzel, zarif, prensesimin kulesi, kızımın kulesinin inÅŸasına…
TASAVVUF, OLAĞANÜSTÜ HALLER ve KADINLAR ÜZERİNE BİR ÇEŞİTLEME
Yazar Derleyen: Kavalalı Abdullah
25-12-2005
Derleyen: Kavalalı Abdullah
18. yy. baÅŸlarındaki (Celili) Musul üzerine yazan Percy Kemp bu devre ait tüm eserlerin British Library’de olduÄŸunu belirtiyor. (Bizde bu eserlerin neden sadece orada bulunduÄŸunu sormayacağız!). Yazar bu devre ait 11 eseri inceliyor ve devrin tarihi hakkında bilgi veriyor. Bu meyanda Emin bin Hayrullah Ömerî tarafından yazılmış <<Menhal-î-evliya ve meÅŸrebi esfiya min sadat al-Musul-ül-hadba>> kitabını devrinin en önemli eseri olarak takdim ediyor. Kitabın yazarı olan, NakÅŸibendi ve Kadiri tarikatlarına ÅŸeyhi Osman al-Hatib el eswed tarafından 29 yaşında kaydedilecek Ömer Camii hatipliÄŸine getirilen bu zat zamanının en ünlü edibi imiÅŸ. Kitabından alınan bir pasajda ÅŸöyle diyor:
<<Namazdan sonra birisi Ali Ebu Fadail’in (Müftü) kulağına Cercis b. DerviÅŸ’in (Ä°mam) sarhoÅŸ olduÄŸunu fısıldadı. Bunun üzerine Ali cemaate dönerek <<Ä°mamın sarhoÅŸ olduÄŸunu tespit ettim, hepiniz namazlarınızı iade edin>> dedi. Bunun üzerine Jirjis (Müftünün dostu olan imam) Ali’ye (Müftü) dönerek ÅŸöyle dedi: <<Ben size 40 yıldır namaz kıldırırım, sarhoÅŸ olmadığım bir vakti hatırlıyor musunuz?>>
Ama kitabın esas maksadı Musul’daki nur saçan mezarlardan, yatırlardan bahsetmekmiÅŸ. Yazar 118 veli ve muttakînin makam ve kabirlerinin Musul’da olduÄŸunu, bunlar arasında Nuh, Ä°dris veYunus (A.S.) ve Ashabının bulunduÄŸunu bildiriyormuÅŸ. Seyyide Nafisa’nın kabri Musul’un çeÅŸitli yerlerinde imiÅŸ.
ÇaÄŸdaÅŸ velilerden bahsederken Seyyid Muhammed bin Zeyn el Abidin gibi bazen ÅŸeraite aykırı düÅŸüp melankoli (melikhülya) ya düÅŸen, diÄŸer zamanlarda Allah’a yakın olan (!) çaÄŸdaÅŸ velilerden bahsetmektedir. Bunlarman biri Rifailerden Yunus b. Siyale’nin müridi Ömer’dir.
Adalet Bakanlığına suikast giriÅŸiminde bulunan canlı bombanın gazetelerde aktarılan hayat hikayesinde; kafasını gelir farklılaÅŸmasına taktığı, bazı insanların diÄŸerlerinden daha zengin, daha iyi ÅŸartlarda yaÅŸamasını hazmedemediÄŸi yazıyordu. Bunu düzeltmek, dünyayı daha eÅŸit ve yaÅŸanabilir kılmak için köyünü terk ederek örgüte katılmış, malum eylemlere iÅŸtirak etmiÅŸ.
Gelir farklılaÅŸması sadece bu türden üç-beÅŸ militaristin kafasına takılmıyor. Mesela artık yaşını alarak kemale ermiÅŸ olarak görmek istediÄŸimiz Çetin Altan gibi yılların yazarının da fikrini bozuyor. Milliyet Gazetesindeki köÅŸesinde (7 Temmeuz 2005) bir zamanların çok moda olan materyalist esaslı düÅŸüncesini yeniden gündeme getirmekte bir sakınca görmüyor. Ä°nsanların dünyada elde edemedikleri iyi ÅŸartlarda yaÅŸama istemini tevekkül ederek ahirete ertelemelerini eleÅŸtirmek bir yana; anlamsız bulduÄŸunu ifade ediyor. Bir çok farklı dinden insanın dünyada bunu yapmak varken, öteki dünya kazancı için dinlerinin kurallarına uygun hayat sürmelerini küçümser edayla karşılıyor.
Genç insanları bir ölçüde anlamak mümkündür. Hakikaten insanın yaÅŸadığı dünya gerçeklerini algılaması, kavrayabilmesi için belli bir ömür harcaması gerekiyor. Ancak yaşınız olgunlaÅŸmışsa hayat size bir çok ÅŸeyin kendi elinizde olmadığını anlatır. Bilim ne kadar ilerlerse ilerlesin insanlar yine önemli ölçüde kendi dışında geliÅŸen ÅŸeylerin tesirindedirler. Dünyanın neresinde, ne zaman doÄŸduÄŸunuzdan; elinize verilmiÅŸ olan kiÅŸisel yeteneklere kadar bir çok ÅŸeyin belirleyicisi sizin dışınızdadır. Böylece daha doÄŸuÅŸtan pek çok noktada diÄŸerlerine göre avantaj ya
Osman Gazi’den beri Osmanlı padiÅŸahları hep evliya ile birlikte yaÅŸamış, onların dualarını almış ve bizzat kendilerine de kerametler atfolunmuÅŸtur. Osman Gazi kendi rüyası ve kayınpederi Åžeyh Edebali’nin müjdeleri ile cihangir bir devlet kuracağına inanıyordu. Sultan Murad Gazi’nin kerametleri rivayet edilmiÅŸ, Yıldırım Bayezid ve II. Murad Gazilerin zaferleri de Emir Sultan’ın kerametlerine atfolunuyordu. Fatih Sultan Mehmed zaten Hz. Peygamber (s.a.v.)’in övdüÄŸü bir komutan oluyor, II. Bayezid velilik sıfatı ile tanınıyordu.
UZUN SÜRELİ HAPİS CEZASI ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
Yazar Av. M. Selami Çekmegil
16-01-2006
A - Hukukçu arkadaşım, meslektaşım
Av. Hacıali Özhan 2005’de yayınlanan “Sürgün
Cezası”baÅŸlıklı bir yazısında, ÅŸahsıma da iltifat
ederek:“Dostum Av. Selami Çekmegil’le bu konuları sıkça
deÄŸerlendirmeye çalışıyoruz. "Çekmegil aÄŸabey"
diyor, “tazyik hapsi hariç” hapis cezasının tümden
kaldırılmasını savunuyor: Tazyik hapsi mahkumu birşey yapmaya mecbur
edeceÄŸi için onu ayırarak,hapis
cezasının ne kadar zalim birceza
olduÄŸunu ısrarla vurguluyor.Bazı tip suçlar için teÅŸhir
cezasının çok etkili ve caydırıcı olabileceÄŸini, bu tür bir cezanın
getirilmesini savunuyor.” diye yazıp sürgün cezasının laÄŸvının
anlamsızlığını iÅŸaret ediyordu. O böyle yazınca bana da bu
konudaki