Çağımızın Bilim Kurgu Romanı: |
Yazar Prof. Dr. Mustafa Erdoğan Sürat
|
13-02-2007 |
Ebu Welid bin Abba Vite'den
Çağımızın Bilim Kurgu Romanı:
KONUÅž ZACKO HAYAT MI YALAN, HAYAL MÄ°? Türkçe'ye Uyarlayan: Prof. Dr. Mustafa ErdoÄŸan Sürat Yorum yazınız (0 Yorum) |
Son Güncelleme ( 13-02-2007 )
|
Devamı...
|
|
Yazar Bilal SÜRGEÇ
|
13-02-2007 |
Malatya Günlükleri – 4 Bilal SÜRGEÇ
(Devam):
1996 yılının baÅŸlarında Ä°stanbul’da Darülaceze binasına Sultan Abdülhamit’in posterleri asılmıştı. Bir grup Ä°ÅŸçi Partili bu durumu protesto etmiÅŸ postere yumurta atmışlardı.
Sait Abi ile Malatya’da yayın yapan Sena TV’de bu olaya da deÄŸinmiÅŸtik. Ä°ÅŸçi Partisi’nin Malatya teÅŸkilatından bir yetkilisi canlı yayına baÄŸlanarak Abdülhamit hakkında aleyhte konuÅŸmaya baÅŸladı.Ä°ÅŸçi Partisi yanlısı Ulusal TV’nin bugünlerde “ En büyük devrimci Hz Muhammed” diye yayın yapması kimseyi aldatmasın o yıllar da Turan Dursun’u Türkiye’ye tanıtan bu partinin adamlarının çıkardığı 2000’ e DoÄŸru dergisiydi. Biz yine konuya dönelim Ä°ÅŸçi Partili diyordu ki “din insanları böler din olmasın. Din olmasa barış olur. Din yerine insanları birleÅŸtiren duygu yurtseverliktir. Emperyalizme karşı yurtseverlik olsun.” Said Abi Müslümanlara “kardeÅŸ” olmayanlara “hemÅŸerim” diye hitap ederdi. Ä°ÅŸçi Partiliye ÅŸu soruyu sordu “Yahudiler, Müslümanlar ve Hırıtiyanlar Küdüsü’ü çok seviyorlar. Orada Yurtseverler niye anlaÅŸamıyorlar? “
Ä°kinci Abdülhamit’i Müslüman kesimden bir kısım insan hatadan münezzehmiÅŸ gibi görürdü. Sait Çekmegil olayı devrin ÅŸartları içerisinde incelenmesi gerektiÄŸini Sultan Ä°kinci Abdülhamit’in kendi devrindeki ilmiye sınıfının yetersizliÄŸinden diye ÅŸikayet ettiÄŸini iÅŸaret ederdi. Yorum yazınız (0 Yorum) |
Son Güncelleme ( 14-02-2007 )
|
Devamı...
|
|
'KÃœRESEL ISINMA' TUZAÄžI |
Yazar Raci Durcan
|
13-02-2007 |
‘KÜRESEL ISINMA’ TUZAÄžI
RACÄ° DURCAN 07/02/2007
Bu yıl kış gelmedi.
Sabah kalktığımda ilk yaptığım iÅŸ pencereden dışarı bakıp ne kadar kar yaÄŸdığını gözlemek oluyor. Bununla da yetinmiyor, ÅŸehirlerası telefon görüÅŸmelerinde muhatabıma havanın yağışlı olup olmadığını sorma ihtiyacı hissediyorum. Hemen herkes durumdan memnuniyetsizlik izhar ediyor, eski kışların kalmadığından yakınıyor. Susuzluk ve kıtlıkla karşı karşıya kalmak fikri hepimizin zihnine yerleÅŸdi.
Ä°klimlerin deÄŸiÅŸtiÄŸi ve bundan en fazla Kuzey Amerika’nın etkileneceÄŸini bundan iki yıl önce öÄŸrenmiÅŸtim. Daha önce yazan olmuÅŸ mudur bilmiyorum ancak, ben AkÅŸam Gazetesi yazarlarından Serdar Turgut’tan öÄŸrenmiÅŸtim. Amerika’nın OrtadaÄŸuyu iÅŸgal nedenini açıklamak için yazmıştı. Herkes petrol için ABD’nin OrtadoÄŸuya geldiÄŸini düÅŸünürken, Kuzey Amerika’nın ikliminin deÄŸiÅŸerek buz tutarak yaÅŸanmaz hale geleceÄŸini; bu nedenle ABD nin baÅŸka yerleÅŸim bölgeleri aradığını öÄŸrenmek benim açımdan ilgi çekici olmuÅŸtu. Amerika’nın petrol kaynaklarına sahip olmak amacıyla bölgeye geldiÄŸini söyleyenlerden daha mantıklı bir izah tarzıydı. Kuzey Buz Denizindeki buz kütlelerinin eriyerek Gulfstream akıntısına yol açtığını ve bunun da Amerika kıtası ikliminde ne kadar önemli rol oynadığını öÄŸrenmiÅŸ oldum. Ardından vizyona giren The Day after Tomorrow ‘Yarından Sonra’ adlı film olayın üzerine tuz biber ekti. ABD, iklim deÄŸiÅŸiminin ardından kabaran okyanusun altında kalarak yok olacağını bu filmle Dünya’ya ilan etmiÅŸ oluyordu. Dünya’yı ateÅŸe boÄŸan ve insani hiçbir gücün diÅŸ geçiremediÄŸi ülkenin böyle bir doÄŸal afetle tarihten silinmesi bana da ilahi adalete uygun göründü. Yorum yazınız (10 Yorum) |
Son Güncelleme ( 13-02-2007 )
|
Devamı...
|
|
'YOLDAKÄ° Ä°ÅžARETLER'LE NEREYE? |
Yazar Raci Durcan
|
30-01-2007 |
‘YOLDAKÄ° Ä°ÅžARETLER’LE NEREYE? Raci Durcan Osmanlının yıkılmasıyla dünya üzerinde belirleyici unsur olan Ä°slam siyaseti de tasfiye edilmiÅŸ oldu. Tek bir devletin toprakları üzerinde birçok yeni devlet kuruldu. Bunlar da ya iÅŸgal edildiler, ya da halkları Batı yanlısı idarecilerin zulmüne terk edildiler. Bu, batı için kesin bir zafer anlamına geliyordu. Dahası zaferleri siyasi olmaktan öteye de geçti, zihinsel iÅŸgali kapsama alanına aldı. Ä°slam dünyası ÅŸaÅŸkınlık içerisindeydi. Bu ÅŸaÅŸkınlık yoÄŸun tartışmaları beraberinde getirdi. Yarım yüzyıldan fazla süren ve halen devam eden yenilginin zihinlerde soru iÅŸaretleri bırakmaması mümkün deÄŸildi. Müslüman aydınlar yenilginin sebeplerini arıyorlardı. DoÄŸruya iman edenler yenilmiÅŸ, batılın arkasındakiler kesin bir zafer kazanmışlardı. Burada bir yanlışlık vardı. Yorum yazınız (5 Yorum) |
Son Güncelleme ( 01-07-2012 )
|
Devamı...
|
|
Yazar Bilal Sürgeç
|
30-01-2007 |
Malatya günlükleri – 3
(Devam):
Sait Abi sık sık bizi Peygamber dışında hiç bir insanın sözü davranışı Ä°slam’ı baÄŸlamadığı konusunda ikaz ederdi.. Bir ara Ä°ktibas dergisinde Risale-i Nur hakkında tenkit yazıları yayınlanıyordu. Sait Abi , Said-i Nursi’yi biraz da ÅŸefkatle anarak onun ÅŸu sözünü de hatırlattı “Yanlışlar nefsimden doÄŸrular Kuran’dandır.” Said-i Nursi’nin Ä°slam adına uzun yıllar hapiste yatması Sait aÄŸabeynin onun hakkında merhamet yüklü ifadelerinin temel nedeniydi. Ancak derviÅŸ yapılı bir arkadaşı yanına gelmiÅŸti.Adı Åževket Kösemen’di Onu biraz tatlı sert tenkit ettikten sonra “Eskiden marksistin. Mücadeleci idin. Ä°slama dönüÅŸünü nefis bir bildiri yayınlayarak ilan etmiÅŸtin. Sonra NurcluÄŸu seçip niye böyle pasifleÅŸtin?” Yorum yazınız (1 Yorum) |
Son Güncelleme ( 30-01-2007 )
|
Devamı...
|
|
Ağabeyim Mehmed Said Çekmegile |
Yazar İsmail Gürsoy
|
30-01-2007 |
| AÄŸabeyim Mehmed Said Çekmegil’e | |
Ä°smail Gürsoy
Seyidiydi aklın, fikrin, imanın
YiÄŸitleri böyledir bu dünyanın
Saadet yolunda kara sevdanın
ÇiçeÄŸi, balı, arısıydı O
Zarar gelse müminlerin birine
Üzülürdü, oturmazdı yerine
Duydum yeni gelmiÅŸ, Bursa iline
DoÄŸru düÅŸüncenin mayasıydı O
| Yorum yazınız (3 Yorum) |
Son Güncelleme ( 31-10-2007 )
|
Devamı...
|
|
OKUMA(K) ile YAZMA(K) ARASINDA |
Yazar Necmettin Evci
|
30-01-2007 |
OKUMA(K) ile YAZMA(K) ARASINDA
Necmettin Evci
Günlük hayhuy ve resmi program içinde okumanın da yazmanın da asli içerikleri zayıfladı. Okuryazar olmanın kanıtı için ilk mektep ÅŸahadetnamesi yeterli sayılmaktadır. Oysa bizim okuryazar nice cahillerimiz vardır. Daha ileri giderek cehaleti artıran okuryazarlıklardan bile söz edilebilir. Okumak harf sembollerinin kelime ve cümle sırasıyla oluÅŸturduÄŸu ses dizgelerini çözmenin ötesinde anlaşılmamıştır. Okumanın anlamla, anlama ve düÅŸünmeyle baÄŸlantısı tek kategoriye indirgenerek kurulur. Nasıl ki, ‘yazma’ ile belli bir anlama, fark etme ve ifade etmenin gereklilik iliÅŸkisi kurulmuyorsa. ‘Okumak’ yazıyla zapt edilmiÅŸ anlamı algılamak, ‘yazmak’ da zihnimizdeki anlamı yazıyla zapt etmek (burada zabıta ve zabıt kâtipleri hatıra getirilmelidir) deÄŸildir. Onların hayat içinde sandığımızdan çok geniÅŸ ve derin karşılıkları vardır. Hayatı ve hayat içinde okuyamayanlar yazılı metinleri hakkı ile okumada da yetersiz kalacaklardır. Yazı için de aynı ÅŸeyleri düÅŸünebiliriz. Ä°hmalin alacakaranlığında kalmış kimi kelimeleri el yordamıyla olsun biraz yoklamak istiyorum. Onlara çok belirgin olmayan yumuÅŸak bir dokunuÅŸ bile benim için önemli olacaktır. Yorum yazınız (0 Yorum) |
Son Güncelleme ( 30-01-2007 )
|
Devamı...
|
|
SADDAM Ä°DAM EDÄ°LMÄ°Åž OLABÄ°LÄ°R MÄ°? |
Yazar RACÄ° DURCAN
|
10-01-2007 |
SADDAM Ä°DAM EDÄ°LMÄ°Åž OLABÄ°LÄ°R MÄ°? RACÄ° DURCAN 9Ocak 2007, Ankara Saddam Hüseyin'in idam görüntüleriyle bayrama girmenin burukluÄŸunu yaÅŸadık bu sene.. Bunda etkili olan ÅŸey, Saddam'a acımaktan çok bu idamının sembolik anlamının bir tehdit içermesiydi. Aylarca süren bir yargılamada infazın bayram gününe denk gelmesi tesadüf deÄŸildi. Gizlice çekildiÄŸi intibaın verilmesine gayret sarf edildiÄŸi anlaşılan görüntülerin bütün dünyaya servis yapılması da... Hadisenin arkasından ÅŸiddetlenen Åžii-Sünni savaşıyla istediklerini bir kere daha fazlasıyla aldılar. Saddam'ın idamı, tek başına üzerinde durulmayı gerektirecek önemde deÄŸildir. Fakat gizli çekim yapıldığı intibaı verilen görüntülerdeki tuhaflık dikkat çekiciydi. Ülkesine büyük zararlar vermiÅŸ bu insanın ortadan kalkmış olması bizi fazla alakadar etmesi gerekmezdi. Ancak olayın sunuluÅŸ ÅŸekli, bu meseleyi birkaç bakımdan ele almayı gerektiriyor. Yorum yazınız (7 Yorum) |
Son Güncelleme ( 11-01-2007 )
|
Devamı...
|
|
GAVURA GAVUR DENİRSE NİÇİN KIZIYOR |
Yazar Bahattin BÄ°LHAN
|
10-01-2007 |
| GAVURA GAVUR DENÄ°RSE NÄ°ÇÄ°N KIZIYOR
| | Bahattin BÄ°LHAN Gavura "gavur" denirse kızar, Müslümana "müslüman"denirse kızmaz, Kızmak da ne, sevinir, içi açılır, mutlu olur. Halbuki gavura gavur denirse bunu hakaret kabul eder. Söyleyene de hakaret edebilir. Hatta bir çok gavura da müslüman dense kızmazlar... Müslümana gavur dense kıyamet koparır. Acaba neden; acaba niçin? Adam kendi iradesiyle gavurluÄŸu seçmiÅŸ ise, Ä°slamı yalnış veya "gericilik" görmüÅŸ de reddetmiÅŸse, GavurluÄŸu da iyi ve ilericilik görmüÅŸse, Gavurun yolunu tutmuÅŸsa, Adama "Sen busun!" diyene niçin kızsın? Kendi yüzünü, gözünü beÄŸenmeyen, reddeden insan düÅŸünülür mü? KiÅŸiliÄŸini bilmeyen insan, nasıl insandır?...
Bahattin BİLHAN | Yorum yazınız (1 Yorum) |
Son Güncelleme ( 30-10-2007 )
|
|
|
|
<< İlk < Önceki 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 Sonraki > Son >>
|
Sonuç 1931 - 1940 Toplam: 2067 |